12 EYLÜL DAVASI

Evren ve Şahinkaya mahkum oldu; ama kurdukları sistem hâlâ sürüyor

Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 12 Eylül darbecileri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya müebbet hapis cezasına çarptırıldılar ve rütbelerinin sökülmesine karar verildi.

 

Mahkeme gerekçeli kararında her iki sanığın parlamento ve hükümetin görevine son verdiği, böylece TCK’nun 146. Maddesi’ni ihlal ettikleri sonucuna vardı. Kararda ayrıca, sanıkların darbeye zemin hazırlamak için 12 Eylül öncesinde terörü kışkırtıp kaos ortamını büyüttükleri, örneğin 1977 1 Mayıs, Maraş, Çorum ve benzeri bir dizi katliam ve provokasyona göz yumdukları veya teşvik ettikleri belirtildi.

 

12 Eylül darbesinden 34 yıl sonra gelen bu karar, çok geç de olsa önemlidir, tarihi bir karardır.

 

Öte yandan, bu karar 12 Eylül darbecilerinin ve onların bu dönemde işledikleri suçların tamamını, örneğin keyfi idamları, cinayetleri ve işkenceleri kapsamıyor. O dönemin pek çok sorumlusundan bugüne kadar hesap sorulmadı; onlar işledikleri tüm melanetlerle aramızda dolaşmaya devam ediyorlar.

 

Yine 12 Eylül darbecileri yalnızca anayasayı çiğnemekle kalmadılar, onu tümden ortadan kaldırdılar, yeni anayasa adı altında topluma bir deli gömleği giydirdiler ve ona uygun bir dizi faşizan kurum oluşturdular. Bu deli gömleği ve faşizan kurumlar ne yazık ki aradan geçen 34 yıla ve cuntayı izleyen bir dizi seçime, sivil hükümete ve Parlamento’ya rağmen bugüne kadar devam etti. Bir türlü Cunta Anayasası’nın yerine demokratik bir anayasa yapılamadı; cuntanın biçimlendirdiği seçim ve siyasi partiler yasaları, ceza yasaları değiştirilmedi; o dönemin kurumları yerinde kaldı. Bu durum söz konusu sivil hükümetler ve bu ülkenin iktidar ve muhalefet konumundaki siyasi partileri için büyük ayıptır.

 

12 Eylül darbesi ülkeye ve topluma çok büyük zararlar verdi, acılar yaşattı; ülkenin gelişme ve demokratikleşme sürecini aksattı ve mevcut sorunları derinleştirdi. Bu dönemin hesabı sorumlulardan gereği gibi sorulmadan, demokratik bir anayasa yapılmadan ve o dönemin faşizan yasa ve kurumları ortadan kaldırılmadan, ne yazık ki darbenin toplumda açtığı yaralar devam edecektir.

 

Evren ve Şahinkaya hakkında verilen karar bu bakımdan bir ön adım olmalı. Bundan böyle yapılması gereken işlerin başında demokratik bir anayasa yapmak ve ona paralel biçimde toplumu demokratikleştirmek için seferber olmaktır. Kürt sorununun ve ülkenin diğer önemli sorunlarının çözümü de buna bağlıdır.

 

 

Kemal Burkay

HAK-PAR Genel Başkanı

19 Haziran 2014

www.hakpar.org.tr

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 932

YORUMLAR (1)

yeni bir ürünü ya da bir şeyi almak, diğer insanları yok saymaktır. Bu yok sayma diğer insanları harekete geçirir ve böylece bir tüketim çılgınlığı döngüsü oluşur. böylece de kapitalizm amacına ulaşmış oluyor..19.07.2015 02:10

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.