Değerli okurlar,
Mevsim yaz ve bir yerde bal-reçel varsa sinekler
de eksik olmaz…
Bu türden tacizci budalanın biri de yine yazımın
altına sözde yorum yazmış: “Bir kendin bile yok” diyor ve yerimde oturup şiir
yazmamı salık veriyor… Sezen de onu bestelesinmiş ve kendisi sedire yan gelip
bir güzel dinlesinmiş…
Ben çok şiir yazdım ve yine yazarım. Şiir ozanın
balıdır ve hayatın tadı tuzudur. Yıllar önce yazdığım bir dörtlükte şöyle
demiştim:
Söyle bu türküyü benim için, abı hayattır
Umuttur o, kızıl bayraktır, dalgalanır
Şiir ki yaşamın balıdır, dupduru
Şair bir bal yapıcısı, arıdır
Hayatları öfke ve nefret üretmekle geçenler, kırıp
dökmekten başka şey bilmeyenler bunu anlayamazlar.
Bu tacizcinin de hatırını kırmadım, aşağıdaki
dörtlüğü yazdım ve Kürtçe bilmeyen okurlarım için Türkçeye de çevirdim.
Mirovo, wek sincek ser rê, guh nede bom û nezanan
Hin şerê te dikin bi kêr, hin bi derew û buxtanan
Ger bi xwe bawer i bimeş, hunguv berhev bike wek
mêş
Bi çamûr bê qimet nabe, çi zêr, çı almast û mircan
* * *
Boş ver cahilin lafına, yol üstünde bir diken gibi
Kimi bıçakla, kimi yalan dolanla vurur seni
Yolundan eminsen yürü, bir arı gibi ürün ver
Çamur atmakla paha yitirmez, ne altın ne inci
Bu elbet Sezen’in besteleyeceği türden bir şiir
değil. Bu nedenle tacizcimiz yan gelip dinleyerek onun keyfini çıkaramaz.
(Aslında böyle insanca bir alışkanlığı olduğunu da sanmıyorum.) Ama onu bir
levhaya yazdırıp evinin duvarına veya boynuna asabilir…
Ve ondan bir ders alabilirse ne güzel!
17 Ağustos 2015