Şinasi Şahin arkadaşımız “Liderim Kemal Burkay”
adlı bir şiir yazmış, bir övgü şiiri. Sağ olsun. Ben abartılı övgüleri sevmesem
de bir şiirdir işte. 1993’te, yani 23 yıl önce yazılmış. O zaman Şinasi arkadaş
daha genç yaşta biriydi; hele şiirde, övgünün sınırları kaçabilir tabi…
Ama şiirdeki şu üç mısraya baktım da bir şeyler
deme gereğini duydum:
yıl bin dokuz yetmiş dört...
çıktı sahneye liderim
birer birer yıktı sömurge kaleleri
Birincisi, ben siyaset sahnesine 1974’te çıkmadım,
1960’ın başlarında çıktım, yani daha eskiyim. Ama ne o zaman, ne de şu 2016 yılına kadar olan zamanda herhangi bir “sömürge
kale“ yıkmış değilim. Keşke yapabilseydim!
Sömürgeci kalelerini, nice yetenekli olsa da hiç
kimse –öncü, rahber ya da lider- tek başına yıkamaz. Onları ancak sömürge
ülkenin halkı, eğer doğru bir siyaset izler ve koşullar da uygun olursa
yıkabilir. Nitekim Kürt halkının özgürlük mücadelesi de nice engellere,
tuzaklara rağmen hala devam ediyor.
Ama şunu diyebilirim: Kürt halkının içinde
bulunduğu sömürge koşulları ve özgürlük için izlemesi gereken yol ve yöntemler
üzerine çok yazdım, çaba gösterdim. Kanımca doğru şeyler söyledim. Ne yazık ki
benim ve yönettiğim örgütlerin gücü bugüne kadar amaca ulaşmaya yetmedi. Halk
olarak koşullarımız ağır, engel ve tuzaklar çok. Ama emeğimiz boşa da gitmedi
elbet. Bu bir maraton koşusudur ve ancak doğru yolda olanlar, nefesini iyi
kullananlar hedefe varır.
Yanlış yollardan ise zafere varılamaz; ama halkın
enerjisi ve zamanı heba edilir. Yaşadığımız pek çok deneyim bunu gösterdi.
Bir kez daha söz konusu şiire ve övgüye gelince: “Daha
sağken kimsenin heykelini dikmemeli“ diye sevdiğim bir söz var. Çünkü
ne olacağı belli olmaz! Bana gelince,
böyle şeylere asla özenmedim. Resim ve heykelleriyle ülkeleri donatan
diktatörlerden ve diktatör taslaklarından hep nefret ettim. Kendi
resimlerimin yoldaşlarım tarafından büyütülüp bir yerlere asılmasına karşı
çıktım. Bizim Ortadoğu’da ve cümle geri kalmış ülkelerde kişi putlaştırmanın
kötü bir gelenek olduğunu bilirim.
Bugüne kadar
gelip geçen ve put yıkan onca peygambere rağmen… Putlar oluşur, çünkü ezilen
insanlar, kale yıkan süpermenlerin yolunu gözlerler hep…
Bir kişi sözü ve buna uygun düşen yaşamı ile,
eserleri ve eylemi ile insanlarda saygı uyandırıyorsa ne mutlu ona. Ama sevilen
ve saygı duyulan kişiyi putlaştırma, ona da savunduğu davaya da zarar verir.
6 Ağustos 2016