• Ana Sayfa
  • »
  • Çözüm ve barış isteyenler doğru siyasete destek vermeli

Çözüm ve barış isteyenler doğru siyasete destek vermeli

Bas News adlı haber sitesi 10 gün kadar önce (28 Mayıs’ta) bazı konularda HAK-PAR Genel Başkanı Kemal Burkay’ın görüşlerine başvurdu. Ancak alınan görüş bugüne kadar Bas News’a yansımadı.

Bas News adına Cesim İlhan’ın yönelttiği soruların ve Burkay’ın yazılı cevabının tamamını aşağıda veriyoruz (HAK-PAR basın bürosu)

1- Gündeme dair bir kaç noktada görüşlerinizi almak istiyoruz. BDP"nin batıda seçimlere girmeme kararının ardından batıda HDP seçimlere girdi. Seçimlerin ardından BDP"lilerin HDP"ye geçiş süreci yaşandı. Tam da bu süreçte "Türkiyelileşme Projesi" gündeme geldi. Bu tartışmalar kamuoyunda bağımsız Kürdistanı isteyenler ile Türkiyelileşme projesini savunanlar şeklinde bir bölünme yarattı. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burkay: Herhangi bir partinin kendi durumu ve geleceği ile ilgili verdiği kararlar onu ilgilendirir. BDP ve HDP açısından da böyle. BDP’nin Türkiye’nin batı bölgelerinde seçime girip girmemesi, ya da BDP’lilerin HDP’ye geçişleri kendi bilecekleri bir iş. Hani BDP isterse kendi varlığına tümden son verebilir veya başka bir parti ile birleşebilir. HAK-PAR olarak bu bizim sorunumuz değil. Ama BDP’nin, HDP’nin veya bir başka partinin Kürt sorununun çözümüne, bunun yanı sıra ülkemizi ve halkımızı ilgilendiren diğer sorunların çözümüne dair söyledikleri elbet bizi ilgilendirir ve bunları tartışırız; böyle konular gündeme geldikçe görüşümüzü hep söyledik ve söyleriz.

“Türkiyelileşme projesi” meselesine gelince… Bence, bir partiyi değerlendirirken bu tür yaftalardan çok programına bakmalı. Yani BDP ve HDP ya da bir başka parti sorunların çözümüne ilişkin olarak ne diyor, ne istiyor? Biz buna bakar ve bunu tartışırız.

Biz, Hak ve Özgürlükler Partisi olarak kendi politikamızdan sorumluyuz. Programımızın özü özgürlük ve demokrasidir. Kürt sorununun çözümü için eşitlik temelinde bir federasyon istiyoruz. Bizce böylesi bir çözüm bölge ve dünya koşullarına uygundur. Bunun yanı sıra ister Kürt, ister Türk veya başka kökenden olsun, insanlarımızın ihtiyacı olan demokratik hakları; temel insan haklarını, işçi haklarını, kadın haklarını istiyoruz ve çevrenin, doğal hayatın korunmasına önem veriyoruz. Bizce partimizin politikaları doğrudur . Gücümüzün yettiğince hem Kuzey Kürdistan’da hem de Batı’da örgütleniyoruz ve Kürtlerin yanı sıra programımızı doğru bulan herkesten destek ve oy istiyoruz. Aslına bakarsanız, Kürt sorunu konusunda görüşü ne olursa olsun hemen hemen diğer tüm partiler de yapabildikleri kadarıyla hem Batı’da, hem Kürdistan’da örgütleniyor ve halktan oy istiyorlar. Bu son derece doğal.

2- Tüm bu tartışmalar devam ederken "kaçırılan çocuklar" iddiası gündemde, bunun yanı sıra "kalekol" yapımları Kürdistan"da devam ediyor, "barış süreci" şeklinde ifade edilen süreçte yaşanan tüm bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burkay: “Barış ve çözüm” denen bu süreçte, gerekli adımlar henüz atılmış değil. Sürecin başında hedeflendiği gibi PKK silah bırakmadı, hatta silahlı güçlerini tümden sınır ötesine çekmedi. Hükümet ise sorunun çözümü için gerekli köklü adımları atmış değil. Çözüm ancak Kürt halkının temel haklarını tanımakla olur, bu da eşitlik temelinde bir çözümdür. Ama bu kapsamda bir proje görünürde yok. Hatta sayın Başbakan, ikide bir “tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak” diyerek Kürt halkının ulusal varlığını ve ülkesi Kürdistan’ı, federal bir çözümü dışarda bırakan bir tanıma ihtiyaç duyuyor. İşin garibi, bizzat PKK’nin de köklü bir çözüm önerisi yok ve onun ne istediğini anlamak mümkün değil.

Öte yandan devlet bu süreçte de “kalekol” denen güçlendirilmiş karakol yapımlarını sürdürmekte. PKK ise gençleri, hatta çocukları dağa götürme çabası içinde ve bu yüzden son günlerde anne-babalarla karşı karşıya geldi. Belli ki tarafların birbirine güveni yok. Eğer çözüm ve barış olacaksa kalekol yapımı neden tüm hızıyla devam ediyor? Eğer PKK silah bırakacaksa neden çocuk ve gençleri habire dağa taşıyor? Üstelik Kürt sorununun çözümü için doğru dürüst bir talebi yokken?.. (“Demokratik özerklik” denen şeyin de içinin boş olduğunu herkes görüyor, biliyor).

Tüm bu nedenlerle çözüm için ne devlete ve AK Parti hükümetine, ne de PKK ve onun dümen suyundaki örgütlere, BDP-HDP gibilerine umut bağlamak doğru değil. Çözüm ve barış partimizin yani HAK-PAR’ın politikalarının hayata geçmesine bağlı. Çözüm ve barış isteyenler bu doğru siyasete destek vermeli. Öyle ki doğru siyaset güçlensin ve ortam çözüme elverir hale gelsin.

Kemal Burkay

28 Mayıs 2014

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 944

YORUMLAR (1)

yeni bir ürünü ya da bir şeyi almak, diğer insanları yok saymaktır. Bu yok sayma diğer insanları harekete geçirir ve böylece bir tüketim çılgınlığı döngüsü oluşur. böylece de kapitalizm amacına ulaşmış oluyor..19.07.2015 02:10

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.