Partimiz HAK-PAR bakımından bir sürpriz söz konusu
değil. 60 bin dolayında oy aldık. Yerel seçimlere göre oylarımızda belli bir
artış olmuştur. Sandıklarda yiteni, yok edileni saymıyorum.
Kendi payıma daha fazlasını beklemiyordum.
Olanaklarımız çok sınırlıydı, seçim büroları tutamadık, medya bize kapalıydı.
Küçük seçim otobüsümüz bile bir kaza sonucu devreden çıkmıştı.
Daha da önemlisi, daha önceki seçimlerde de olduğu
gibi, yüzde 10 barajı nedeniyle, bize sempati duyan ve programımızı beğenen
seçmen kesiminde bile “oyumuz boşa gidecek” kaygısıyla tercihin başka
partilere, özellikle de –barajı aşabilmesi için- HDP’ye yönelmesi idi.
HDP de bunu çok iyi kullandı.
Böylesine olumsuz bir kamplaşma ortamında alınan
58.000 oy değerli bir oydur. Demek ki bu kadar insan, tüm engellere, baskılara,
demagojilere rağmen tercihini HAK-PAR’dan yana yapmıştır, çözüm adresi olarak
onu görmektedir.
Dar olanaklara rağmen kitlelere ulaşmak, sesimizi
duyurmak için çırpınan, çaba gösteren, böylece bu sonuçta payı olan yoldaşları kutluyorum.
Seçimin bir bütün olarak sonuçlarına gelince…
Seçim öncesinde yazdığım çeşitli yazılarda
muhtemel gelişmeleri değerlendirdim.
Okur dilerse bilgilerini tazelemek için, özellikle
29 Nisan tarihli ve “Yanlış
hesap Çıkmaz Sokak” başlıklı yazım ile 29 Mayıs 2015 tarihli “HDP
Barajı Geçerse Ne olur?” başlıklı yazılarıma bakabilir.
Ayrıca bu arada “Fasit
Daire
ve Demokrasi”
başlıklı ve üç bölüm halindeki yazımda Türkiye siyasetenin son 70 yılını,
yazının 3. Bölümünde ise özel olarak AK Parti’nin durumunu değerlendirdim.
Bu yazılar benim facebook sayfamın yanı sıra,
Dengê Kurdistan ve Dengê Azad adlı sitelerde yer alıyor. Şu anda
söyleyebileceğim her şey o yazılarda var. Bu nedenle gereksiz bir tekrara gerek
görmüyorum.
Şu kadarını
söyleyeyim ki ortada bir değişim rüzgârı yok; yakın dönemde, sorunların çözümü,
barış ve demokratikleşme yönünde bir ışık görünmüyor.
Ne yazık ki fasit daire bugünden
kestiremeyeceğimiz bir süre devam edecek, bu arada ülke koalisyon kurma
denemeleriyle uğraşacak, belki ortaya bir koalisyon hükümeti çıkacak, belki
erken seçime gidilecektir.
Ne kurulacak koalisyon hükümetlerinin, ne de erken
bir seçimin bugünkü siyasi tıkanıklığa çözüm getirmesi mümkün değil. Bu arada
Türkiye’nin şu Ortadoğu cangılında neler yaşayacağını, sorun çözemeyen, ama
toplumu demagojiyle, hamasetle, oyun ve tuzaklarla oyalayan çeşitli türden
statükocu güçlerin sonunda nelere yol açacağını, ömrümüz vefa ederse biz de
yaşayıp göreceğiz.
Biz HAK-PAR olarak gerçek çözüm, barış ve
demokrasi yolunu göstermek için çırpındık. Ama sistemin medyası, yerel
seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de kapılarını bize kapadı, görüşlerimizden
korktu, sesimizin kitlelere ulaşmasını istemedi.
Bu tutumu onlar bakımından doğal karşılıyoruz.
Şimdi biz de bir yandan işimize, karınca kararınca toplumu aydınlatma görevine
devam ederken, öte yandan olan biteni, onların sahneleyeceği kör dövüşünü,
sağırlar diyalogunu kenardan ve zevkle seyredeceğiz.
Kemal Burkay
9 Haziran 2015