Çözüm sürecinin bitişiyle en az 8000 kişinin
öldüğü bir şiddet sarmalına yine döndük. 30 yılı aşkın devam eden bu hal artık
kanıksandı.
.
Öcalan, süreç bittikten sonra hiç konuşmadı,
konuşturulmadı. Süreç boyunca tek başına inisiyatif sahibi olmadıkça çözümün
olmayacağını her iki tarafa da söyleyen Öcalan, kontrolün elinden kaçtığını
gördükten sonra sanırım sürecin kısa sürede başlaması için ısrarcı olmadı. 30
yılı aşkın sürede, Özal`dan itibaren hemen her liderle devam eden gizli
görüşmelerin son süreç bozulduktan sonra devamının gelmediğini tahmin ediyorum.
Şu anda maalesef çatışma ve savaş zamanı. Gerilimin çekinmeden tırmandırılması,
toplumda hemen hemen yok oranında olan iç savaş ihtimali nedeniyledir.
.
Sürecin bitişiyle devlet tarafından kamuoyu algısı
tekrar bir barışın mümkün olmadığı yönünde oluşturuldu. Barışa zaten çok sıcak bakmayan Türk halkı barışın bozulması hakkında
her kesimiyle kendisine sunulan gerekçelere hak verdi. Çeşitli haklar bahşedilenler nankörlük etmişti ve ezip geçmekten başka
bir yol yoktu.(!)
Kazılan hendek ve barikatların kazan açısından
başarı şansının olmadığı da baştan belliydi ve çözümsüzlüğü, umutsuzluğu
artırmaktan başkasına yaramadı. PKK`nın karşı taktiğinin Kürt halkı açısından
da alıcısı yoktu. Devletin sorgulanmayacağı belli şiddetli askeri gücünün
PKK`ya tepki olarak döneceği belliydi. PKK ise Rojava`da elde ettiği başarının
çok şeyin üstünde olduğunu düşünüyordu. Ancak bu durum kimseye kalıcı bir
hakimiyeti sağlamıyordu zira ortada sadece taktiksel kazınımlar veya kayıplar
vardı.
Sürecin bitimiyle derinleşen savaşın gittikçe
güçlenen galibi Erdoğan`dı. Zira toplumun algısını tüm gücüyle yönetiyor ve her
yaptığıyla puan kaybeden örgütün karşısında iyice güçleniyordu. Devletin kahir
gücü, günü okuyamayan örgüt politikaları karşısında etkinliğini daha da
artırıyordu.
.
Çatışmanın daha uzun süre devam edeceği belli iken
Diyarbakır`da toplanan kuruluşların ortak kararı Öcalan`ın sağlık durumuyla
ilgili bir açlık grevi başlatmak oldu. Devletin savaş konseptini kendinden emin
bir şekilde devam ettirdiği günlerde yapılan bu çıkış, zayıf bir çıkış olarak
algılandı. Zira Öcalan`ın sağlığı ve ardından müdahilliğiyle gerçekleştirilebilecek
bir ivmeyle barışın önünün açılabileceği düşünülüyordu. Ancak bunun gerçekleşme
ihtimalinin çok kuvvetli olmadığı pek hesaba katılmıyordu.
.
Öcalan`la sürpriz bir şekilde gerçekleşen kardeş
görüşmesi akabinde gelen "sürecin tekrar başlamasıyla barışın
gerçekleşebileceği" yönündeki çağrısı önemli bir yankı uyandırdı ve açlık
grevleri bitti. Öcalan`ın 15 Temmuz darbe gecesinde darbeciler tarafından
kontrol altına alınmak istendiği, adada çatışma çıktığı vb. yönündeki iddialar
ise gündem edilmedi. Ancak Öcalan`ın sağ ve sağlıklı olduğu yönündeki mesajı
tansiyonun düşmesine yetti. Ancak verilen barış mesajına karşılık alınıp
alınamayacağı belirginleşmedi.
.
Öcalan`ın mesajına devlet tarafından olumlu bir
karşılık geleceğini sanmıyorum. Zira
devlet elinin güçlü olduğunu hissediyor ve bu hal ile geçen sürecin kazanç
hanesine yazılacağını düşünüyor. Görüşmeye izin verilmesi ise sağlık durumu
açısından gereksiz yükselecek tansiyon kozunun rakibinin eline geçmemesi
telaşındandır. PKK`nın yaptığı eylemlerle puan kaybedeceğini, paralel olarak
HDP`nin de zayıflayacağını hesaplıyor. Çözümün Kürt vatandaşı ikna yoluyla
olacağını düşünüyor. Kürt vatandaşı ikna seçeneğinin 30 yılı aşkın denendiği ve
sonucun ortada olduğu, başarısızlığı görüldüğünde aynı metodla galibiyetin yine
sağlanamayacağı açıktır.
.
Öcalan bir barış mesajı verdi ama çok umutlu
olarak bu mesajı verdiğini düşünmüyorum. Ancak bir ziyaret dolayısıyla şu anda
gerçekleşmesi çok zayıf olsa da olması gerekeni yine de söyleme gereğini
hissettiğini düşünüyorum. Devletin
Amerika ve Rusya`nın itiraz etmediği bir tarzda Suriye`ye girip YPG ile
savaştığı bir zaman diliminde Türkiye`de barış beklemek hayaldir. Öcalan`la
görüşmeyi sağlayarak bir barış kıvılcımı oluşturarak umut beklemek gerçekçi
değildir. Rojava konusunda bir anlaşma sağlanmadan, Öcalan`ı ortaya
çıkararak bir çözüm beklemek, kalıcı barış ihtimalini de değersizleştirecek bir
gayrettir.
.
Çözüm Rojava konusunda belirginleşecektir.
Suriye`de savaşın bitmesi ve belirginliğin oluşması gerekmektedir. Güneyinde
bir Kürt hakimiyeti ile kendisini tedirgin hissedeceğini defalarca ilan etmiş
Türkiye`nin palyatif çabalarla barışı düşünmeyeceği bellidir. Erdoğan sürecin
bitişinden sonra güçlü olacağı bir seçenek dışında barışı düşünmeyecektir. Hele
ki darbe sonrası Kürt meselesi gibi toplumsal tepki oluşturacak bir konuda
barış yönünde çaba göstermesi çok zayıf ihtimaldir. Böylesi bir girişimin uzun
süredir kendisini zayıflatmak isteyen iç ve dış muhaliflerin elini
kolaylaştıracağını, kendi ayağının altını kayganlaştıracağını düşünmektedir. Bu
düşünce ve güç isteği şu an barışa yaklaşma ihtimalini zayıflatmaktadır. Bu
yüzden gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bildiği "silahları gömme"
teklifi dışında bir yol göstermemektedir. Barışı ancak elinin çok güçlü olduğu
ve kozlarının pazarlıkta etkili
olacağını hissettiği anda gündem edecektir.
.
Öcalan`ın da tek inisiyatif sahibi olmadan masaya
oturmayacağı bellidir. Öcalan "İmralı Notları" isimli görüşme
notlarının yer aldığı kitabında süreç biterse sonrasında iki tarafın da
kendisini kullanma girişimine müsaade etmeyeceğini defalarca deklare etmiştir.
Öcalan`ın şu an masanın bir tarafında tek inisiyatif sahibi olamayacağı
bellidir. Devlet Öcalan`ı bir kenarda tutarak kendi istediği bir zamanda anlaşarak
ileri sürmek istemektedir. O zamanın şimdi olmadığını düşünerek Öcalan`ı şu an
denklem dışı tutmaktadır. Ancak bir fani
olan ve 65 yaşını geçmiş Öcalan`ın eceliyle ölümü sonrası bu hesabının nelere
mal olacağının hesabını iyi yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Böylesi bir
durumda da "B planı yapmış olabilir ama önemli bir avantajı elinden
kaçırmış olabilir.
.
Barış çabası son derece değerlidir ama mantıklı
bir tarzda yürütülmesi gerekir. Yoksa güç sahipleri manipule eder ve
"barış" diyen değersizleşebilir. Şartları, zamanı belirleyerek
ısrarla arkasında durulacak bir barış söylemi toplumda zamanla etkisini
gösterecektir.
@gergerliogluof
14 Eylül 2016 Çarşamba Saat: 08:42