Tunus Nahda partisinin manevi lideri Le Monde
gazetesine verdiği söyleşiyle (http://medyascope.tv/2016/05/25/rasid-gannusi-musluman-demokrasisine-girmek-icin-siyasi-islamdan-cikiyoruz) uzun süre tartışacağımız konuları gündeme
getirmiş.
Gannuşi konuşmamız, ayırt etmemiz gerekenlerin
altını çizmiş. Bir kliğin, partinin, cemaatin Camiyi siyasi faaliyet merkezi
gibi kullanarak caminin toplumu bölen değil, birleştiren olmasının altını
çiziyor, iyi ediyor. "Siyasî faaliyetin yeri cami değildir. Cami halkın
toplandığı bir yerdir, dolayısıyla tek bir partinin faaliyetlerinde camiyi
kullanması için bir sebep yok. Dinin Tunusluları birleştiren bir unsur olmasını
istiyoruz; bölen değil" diyor Gannuşi. Din üzerinde keskin bir
kutuplaşmanın yaşandığı bugünlerde, duymakla herkesin gönlünün ferahlayacağı
sözler bunlar. Gannuşi günümüz İslamcılarının hoşuna gitmese de bir gerçeğin
altını çiziyor, dini faaliyetin siyaseti istismarına bir son vermek istiyor.
Aslında bu, radikal bir çıkışla tüm dindarların yapması gerekendir.
Gannuşi "Gündelik sorunları, ailelerin ve
kişilerin yaşamını söz konusu eden bir parti olmak istiyoruz; kıyamet gününü ya
da cenneti vs.’yi söz konusu eden değil" diyor. Dindar öte dünyanın adamı
değildir, bu dünyayı ıslah ve imar edecek olandır. Bu dünyayı konu edeceksek
artık belirgin gruplamaları, sınırlamaları yapmalıyız. Yaşanılan ana ait
çözümlemeler yapılmadığı müddetçe muhayyel bir zamana hitap etmekten
kurtulamazsınız.
"Dinî faaliyetin siyasî faaliyetten tamamen
bağımsız olmasını istiyoruz. Siyasetçiler için çok iyi olur bu; zira böylece,
dini siyasî amaçlarla kullanma suçlamasıyla karşılaşmazlar. Din için de çok iyi
olur bu; böylelikle siyaset tarafından rehin alınmaz, siyasetçiler tarafından
kullanılmaz." diyor Gannuşi. Bu sözler üzerinde dindarlar çok düşünmeli.
Zira farklı gruplar tarafından dinin istismar edildiği ve IŞİD vb. yapıların bu
durumu iyice çığırından çıkardığı günümüzde artık kesin bir kararı vermeliler.
Dinin sabit ahlaki ve vicdani değerlerinin gündelik hayattaki çözümlerde yanlış
ve istismara varan kullanımı da böylece önlenmiş olur. Gannuşi dinden ve dinin
hayatın sorunlarına çare aramasından vazgeçmiyor, aksine gecikmiş bir ayrışma
gerekliliğinin altını çiziyor. Bu durumda hem din haksız ithamdan kurtulur, hem
de dindarlar yanlış zanlarıyla dini kirletmemiş olur.
Her geçen gün çeşitli siyasetçi ve cemaatçi
anlayışlarıyla çekiştirildiği bir zaman diliminde dinin korumaya alınması
gerektiğini fark etmek önemlidir. Zira çekiştirilen din hem insanları dinden
uzaklaştırıyor hem de din adına dindarlardaki yıkıcı öfkeyi körüklüyor.
"Savunduğumuz Müslüman demokrasisi ile
aramıza daha da mesafe koymak istediğimiz aşırılıkçı cihadcı İslam arasındaki
farkı iyi göstermek lüzumlu hale gelmiştir." diyen Gannuşi, bu söze şimdi
itiraz eden birçok dindarın ileride varacağı yerdedir. Demokrasinin İslam`a
karşıt olmadığını görmek ve bunu hem dindarlarla hem de dine uzak olanlarla
tartışmak, kafaları netleştirmek gerekmektedir.
"Müslüman demokrasisine girmek için siyasî İslam’dan
çıkıyoruz" sözü tekfirci yıkıcılığa karşı net bir duruştur. Kirletilen
kavramlarla araya mesafe koymanın yanlış olduğunu düşünmüyorum. Üsttenci bir
tavırla sorunlar hakkında ahkam kesen İslamcılığın ayağının yere değmesi
gerekiyor artık.
Nahda`nın Nida partisi`yle ortaklığına dair soruya
"Farklı çıkarların idaresini öğreniyoruz; özellikle de bizimki gibi,
siyasî kararların çok uzun zaman boyunca tek bir yerden alındığı bir ülkede.
Dolayısıyla birlikte varolmayı ve farklılıkla birlikte yaşamayı öğrenmeye
ihtiyacımız var." diye cevap veriyor. Bu da şimdiye kadar tecrübesi diğer
ülkelerde yapılmamış bir konudaki duruşu açıklayan önemli ifadeler. Ortak
paydada farklılıkların bir arada olmasının sadece teorisini değil, pratiğini
göstermenin önemine dikkat etmeliyiz. Farklı çıkarların bir aradalığını sağlama
gayreti bile saygın bir çabadır.
Gannuşi`nin sözleri çoğu İslamcının yaşamadığı bir
pratikten neş`et ettiği için çok önemli. Mahkum etmeden sözlerinin üzerinde
durulması, düşünülmesi, tartışılması gerekiyor.
1 Haziran 2016 Çarşamba Saat: 23:33
@gergerliogluof