Referanduma gidiyoruz, orantısız bir mücadele oluyor ve olacak. İki boksör maç yapacak ama birisinin eli arkadan bağlı, OHAL şartlarında gittikçe daha ağırlaşacak bir orantısızlık olacak gibi görünüyor.
16 Nisan`a kadar vicdan sızlatacak, kendi kendisini yalanlayacak hallere daha çok düşecek hükümet cephesi. Tüm güç, kudret ellerinde olmasına rağmen demokrasiden uzaklaşma ve artan haksızlıkları her geçen gün puan kaybetmelerine yol açacak. Tüm güç ellerinde ama yaptıkları vicdan sızlatıcı iş çok.
Binali bey`in kürsüden bozkurt işareti göstermesiyle de olmuyormuş demek...! Ülkücü hareketin içinde önemli miktarda HAYIR çıkacağı her geçen gün daha bir belli oluyor.
"F-16`larla benim vatandaşıma bomba atanlar bugünün Hayır`cılarıydı" diyen Erdoğan önemli bir telaşı yansıtıyor. Hayrettin Karaman`ın hayır`cıları din düşmanlarıyla ve olumsuz gördüğü tüm gruplarla aynı safa koyması, Cumhurbaşkanı danışmanı İlnur Çevik`in "Hayır diyenlere: 7 Haziran sonrası Türkiye`deki kaos ve istikrarsızlığı mumla ararsınız" tweeti atıp sonra gelen tepkiler üzerine silmesi önemli bir telaşın yaşandığını gösteriyor.
İktidarın uygulamalarının hakka uygun olduğunu iddia eden gazeteci, siyasetçilere altın madalya takacağım, o kadar zor bir şeyi başarıyorlar ki..! Bilsinler ki `HAYIR" diyeceğim, diyeceğiz ne din karşıtı ne de vatan hainiyim, ama "evet" diyene böyle sözler söylemeyecek kadar aklı başında ve yapıcı bir insanlarız. Güç gösterilerinin aksine gözlemlerim farklı yönde, insanlarla konuşuyorum, "HAYIR" ihtimali yükseliyor, sıkıntı burada..bir çırpınış hali..ithamlar, şamatalar..ama bu çırpınış kendisini batıran cinsten.
İktidarın antidemokratik uygulamalarını eleştirdiğimizde inanılmaz bir tevil sanatıyla savunan, çıplak kralı görmemeye çalışan bir topluluğumuz var ki bu inanılmaz. Bu topluluğu ünlü bir dünya klasiğindeki kahramana benzetiyorum. George Orwell`in "Hayvan çiftliği" kitabında ünlü at Boxer örneği vardır. Boxer yöneticinin yanlışlığı çok belli uygulamalarını bile görmezden gelir ve ajitasyonu yapılan uygulamalar için en çok ve samimi çalışan olur, yaşlanıp işe yaramadığında at kasabına gönderildiğinde işi anlamıştır ama herşey için çok geçtir, yazar bile kahramanına çok acır. Şu an çok kişiyi Boxer`e benzetiyorum.
ABD`de havaalanlarında Müslüman ülkeden olduğu için ülkeye alınmak istenmeyen Müslümanlarla dayanışmak için onların yanında olan Hristiyan Amerikalılar, dayanışma duygusuyla cemaatla alanda namaz kılanların arkasında saf tutuyor, sırf yalnız bırakmamak için. Haksızlığa karşı durmak için aynı dinden olmanıza gerek yok, erdemli ve ahlaklı olmanız yeterlidir. Ancak ülkemizdeki Müslümanların çoğu kendisinden bildiğinin yanlışını görmemek için inanılmaz büyük gayret sarf ediyor. Nerede bir başkasına dayanışma göstereni anlama erdemi?
Almanya ile olan polemikten referandum malzemesi çıkarmaya çalışmak tutmaz. Çünkü samimiyeti herkes görüyor. Hilafet konferansını engelleyerek düzenleyenleri gözaltına aldıran, Almanya`da niye konferansının iptal edildiğini soruyor. İfade özgürlüğünü çiğneyen sağa, sola çemkiriyor, köklü değişim yazarları neden gözaltında o zaman? Hilafete karşı olmak ayrı, yasal toplantısını iptal etmek ayrı konu, ifade özgürlüğü devletlerin tekelinde olamaz, ne içte ne dışta. Haksız yere gözaltına alınan 2 kişinin durumunu protesto eden 200 kişiyi de gözaltına almak, ülkede gelinen son noktayı gösteriyor. Çağrıldığım yurt dışı konferanslara gitmemi "KHK ile ihraç" nedeniyle engelleyenler, şimdi yurt dışında konuşma yapmalarının engellenmesine "Nazizm" diyor..!
Toplumda feryatlar artarken abad olunmaz, bu çağlar boyu genel geçer bir kuraldır. Bana gelen vicdan sızlatan mesajlar mazlumun "ah"`ının yerde kalmayacağını gösteriyor. KHK ile atılan, kocası tutuklu, çocukları kayınvalide yanında, ahçılık yapan MS hastası kadın öğretmen, tedavisini işverenin KHK korkusu nedeniyle sigortasız çalışabildiği için alamıyor, atak geçiriyor... felç tehlikesi artıyor, buna duyarsız kalan ne bu dünyada ne öte dünyada hesap veremez, ey vicdan neredesin..!
Ne zaman insanlıktan, toplumumuzdan umudumu kessem bir mail, özel bir sosyal medya mesajı geliyor. Kendisi de KHK ile atıldığı, işsiz de olsa bir şekilde geçimini sağlayan veya zor şartlarda iş kuran bir kişinin "bahsettiğiniz mağdur hakkında yardımcı olmak istiyorum, babamdan aldığım harçlığı ona göndereyim veya mağdurun çocuklarına gidip bakayım, eğitim vereyim " şeklinde mesajları geliyor. Yoksul bir öğrencinin "elimdeki son parayı göndermek istiyorum" mesajları geliyor. Yüce rabbimin merhamet deryasından bir damla bile insanımın yüreğinde cennetler oluşturuyor, şükür ki insanlık ölmemiş.
Şükür ki adalet, merhamet, insaf, vicdan hala en sarsılmaz değerleri insanlığın. Ne yapılırsa yapılsın boşuna olacak, yüksek değerler kazanacak. Malikanelerden, saraylardan çatırdama sesleri geliyor, öfke, ajitasyon, hakaret, tehdit, dezenformasyon "HAYIR" ı engelleyemeyecek artık.
7 Mart 2017 Salı Saat: 23:24