• Ana Sayfa
  • »
  • SİYASET DERSİ, OKULLARDA VERİLMELİ MİDİR?

SİYASET DERSİ, OKULLARDA VERİLMELİ MİDİR?

Bilinçli ve hoşgörülü bir toplum istiyoruz.
Siyaset, devleti yönetme sanatıdır, devlet yönetimi ile ilgili izlenecek yöntemlerdir. 
Tarih boyunca devlet yönetimi ile ilgili yüzlerce siyasi görüş ortaya çıkmıştır. 
Zamana ve mekana göre devrini tamamlayan siyasi görüşler, ihtiyaca cevap veremediklerinden ya tarih sahnesinden silinmiş ya da işlevlerini yitirmişlerdir. Toplumların sorunlarına,ihtiyaçlarına göre insanlar yeni arayışlara girmiş, yeni yöntemler bulmuş ve uygulamışlardır.Arayışlar günümüze kadar da sürmüş, sürmeye de devam edecektir.
 
Siyaset, toplumu yakından ilgilendiren, yaşam şekillerini etkileyen en önemli bilimlerden biridir.Devletlerin, toplumların gelişme seviyesini çok yakından ilgilendirmektedir.
 
Bu kadar önemli siyasete ilk ilgi duyduğumda siyasi görüşlerle ilgili söylenilenlere hayret ederdim. Siyaset alanı bu kadar mı korkutucu olur diye kendi kendime sorardım. Siyasetin tarihçesine baktığımda siyaset yüzyıllardır konuşuluyor, tartışılıyor ve uygulanıyor. Söylenilenler doğru olsaydı dünyada siyaset diye bir alan olmaması gerekirdi.  Bu kadar hakaret gören başka bir alan var mı? Bilmiyorum.

Kulaktan dolma ve maksatlı ifadelerin kullanılması karşısında hiçbirimizin siyasete bulaşmaması beklenirdi;  zira her siyasi görüş ile ilgili o kadar çok hakaret ve aşağılayıcı sözler kullanılıyor ki siyasete yeni merak salan birinin siyaset kelimesinden bile ürkmesi  lazımdı.

Bir sosyalist için; dinsiz imansız, kapitalist için; emperyalist, kan emici, dindarlar için; yobaz, gerici, milliyetçi için; faşist, kafatasçı vb. tanımlamalar yapılıyor. Bu karalamaların hepsi insanı korkutan siyasetten uzaklaştıran sözler. Bu kadar ağır ithamlar karşısında siyasete girmek isteyenlerin ne yapması gerektiğini tahmin etmek zor değil. 

Birilerinin de siyaseti şeytan işi, yalancıların, düzenbazların mesleği olarak propaganda etmeleri acaba siyaseti tekelleştirme, toplum mühendisliği görevi üstlenme,bilinçsiz bir toplum yaratma çabaları mıdır? Diye kendi kendime soruyorum.
Gerçekten siyaset bu kadar korkutucu mu veya bu olumsuz tanımlamalar doğru mu? 

Benim bildiğim hangi siyasi görüş olursa olsun ortaya çıkış amacında insanların huzur ve refahını sağlama düşüncesi var. Bu amaçla çıkan hiçbir görüş göz ardı edilemeyeceği gibi haksız ithamları, korkutucu tanımlamaları, hakaretleri hak etmiyor. 

Düşüncelerin çıkış dönemi farklı, dönemi kapanmış, ihtiyaca cevap veremeyebilir ya da ortaya çıktığı çevre değişik veya eksiği olabilir; yeni, modern düşünceler yaygınlaşabilir, farklı nedenler söylenebilir, sebepler çoğaltılabilir; ama her ne suretle olursa olsun hiçbir görüş, hiçbir sistem değersiz değildir. Sistemlerin ortaya çıkışı, uygulamaya geçmesi uzun zaman aldığı gibi bedeller ödenerek ve çok emek harcanarak belli bir düzeye gelmektedir.Bir kalemde tüm çalışmaları verilen tüm emekleri ve taraftarları yok saymak ya da aşağılamak doğru değildir.

Birilerinin siyasi görüşü kendi çıkarları doğrultusunda kullanması ya da birilerinin başarısızlığı o siyasi görüşü değersiz kılmaz, ortadan kaldırmaz. O halde insanların yapmış olduğu bu olumsuz tanımlamaların, hakaretlerin veya küçük görmelerin altında başka anlamlar yüklemek gerektiğini düşünüyorum.
 
İnsanların diğer siyasi görüşlere karşı yaklaşımlarının olumsuzluğunu ailesinden,yakınlarından aldığı geleneksel eğitime, yaşadığı çevreye bağlıyorum. Kişi sadece bir dünya görüşüne uygun eğitim almışsa veya yaşadığı çevrede tek bir görüş var ise olabilecekler de şu; diğer fikirlere kapalı, bağnaz, fanatik, hoşgörüsü zayıf bireyler demektir; haliyle bu tür şahıslar diğer görüşlere karşı saygısız olurlar.Sürekli aynı düşünceyi savunan, yaşayan ve başka bir düşünceyle karşılaşmamış birinin farklı fikirlere tahammül etmesi beklenemez.

Ülkemiz genelinde böyle bir sorun olduğu kanaatindeyim.Özellikle de kırsal alanlarda küçük şehirlerde ve büyük şehirlerin belli kesimlerinde belirgin olarak görülmektedir.

Farklı siyasi görüşler , ekonomik sistemler hakkında bilgisizliğimizin nedeni de ülkemizde siyaset ilminin öğretilmemesidir. Ülke olarak siyaseti öğretme taraftarı değiliz.Genel kanaat de siyaseti öğretirsek devletin birliği ve bütünlüğü tehlikeye girer anlayışı hakim. Öğrenciler sadece bir dünya görüşünü bilsin o doğrultuda yetişsin, düşüncesi var.
Unutulmamalıdır ki “Tek tip insan” yetiştirme mantığı ile hareket etmek  tek insan tipinin yetişmesini sağlamaz. Bu mümkün değil. Dünyada bunu başarabilen devlet yok.

Ön yargılı, bilgisiz,fanatik bireyler olası toplumsal olaylarda ne derece tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini tarihi süreç içerisinde yüzlerce kez tanık olduk.

Bilmeden, sorgulamadan, araştırmadan sahip olunan siyasi görüşler ne yazık ki diğer görüşlere yaşam hakkı tanımamakta; netice itibari ile de ağır sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Öğrencilerin siyasi görüşler hakkında bilgi sahibi olması; körü körüne bir rejime sempatizan daha sonra da militan olmasını, lüzumsuz yere insanların tartışmalara, kavgalara girmesine, toplumda kaosların oluşmasına engel olur kanaatindeyim.Ve en önemlisi de birilerinin veya çevrenin dayatmalarıyla bir siyasi görüşe inanmaz, o na göre de hareket etmez diye düşünüyorum.

Doğru ve yanlışları, siyasi görüşü kendisinin olur. Bir eyleme geçtiğinde de ne yaptığının bilincinde olur. Şunu çok iyi biliyoruz ki toplumda en tehlikeli olan bireyler cahil olanlardır.
Bu yüzden de devletin hayali endişeleri, korkuları bir kenara bırakarak insanlarımıza çekirdekten itibaren bilimsel bir anlatımla hakim olan siyaseti, siyasi görüşleri okullarda öğretmesi gerekir; sana –bana-ona göre değil tarafsız bir şekilde siyaset bilgisi öğrencilerimize verilmelidir diye düşünüyorum.

Devlet, tüm sistemleri, görüşleri öğrencilere verecek, öğrenciler istediğini alacaktır.Demokrat olmanın gereği de budur.

Bu sayede insanlarımızın yalan yanlış bilgi edinme,ön yargılarla hareket etme gibi olumsuzlukları ortadan kaldıracağı gibi, öğrenciler öğrendiklerine istedikleri taktirde ekleme yapabilir merak ettiklerine rahatlıkla ulaşılabilir.Bilinçli toplum  ancak bu şekilde gerçekleşebilir.

Siyasetin temel bilgilerinin ortaokulda, lisede detaylı bilgilerin verildiği siyaset dersinin konulması yanlış yargıları, kulaktan dolma bilgileri, en aza indirger diye düşünüyorum.En azından birbirlerine karşı daha hoşgörülü bireylerin yetişeceğine inanıyorum. 

Öğrenciler siyasetin çıkış mantığını kavradığında, dünyada hakim olan fikirlerin sayısını öğrendiğinde, dünyada sadece tek bir görüşün olmadığını görür ve diğer fikirlere daha hoşgörülü bir yaklaşım gösterir kanaatindeyim.Olması gereken de budur.

Siyaset ne şeytan işi,ne de bir öcüdür,siyaset tüm toplumu ilgilendiren, insanların yaşam şeklini belirleyen en önemli bilimlerden biridir.Bu kadar önemli bir bilimi devletin teğet geçmesi insanlarımızın bilmeden, gözü kapalı karanlık yollara sürüklenmesine sebep olmaktadır.

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1110

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.