• Ana Sayfa
  • »
  • KAPİTALİZM, KÜRESELLEŞME VE ULUS DEVLETLER – II

KAPİTALİZM, KÜRESELLEŞME VE ULUS DEVLETLER – II


Kapitalizmin evrensel hale gelmesi, küreselleşmenin temellerinin atıldığı Fransız İhtilali sonrası dönemdir. Fransız İhtilalinin getirdiği insan hakları, özgürlükler, eşitlik, adalet, laiklik, hukukun üstünlüğü, milliyetçilik gibi ilkeler kapitalizmin dünyayı etkisi altına almasını sağlayan evrensel ilkeler olmuştur.
Sanayi İnkılâbı, ekonomik anlamda burjuvanın dünyaya açılmasını zorunlu hale getirirken, Fransız İhtilalinin getirdiği ilkeler dünyaya yayılma konusunda burjuvanın fikri kaynağını oluşturmuştur.

Kapitalistler dünyaya egemen olabilmek için, kendileri için, uygun ortam oluşturmak üzere ortaya yeni çıkarılan ve bayraklaştırılan Fransız İhtilalinin getirdiği ilkeler; kapalı ve despotik imparatorlukları parçalayacak, ulus devletleri ortaya çıkartarak sınırları değiştirecek, serbest piyasayı hâkim kılacaktı.

İmparatorlukların, despotik devletlerin varlığı kapitalistlerin hareket alanlarını hep daraltacaktı. Bunu önlemenin yolu, bu özelliklere sahip olan devletleri parçalamak ve ulus devletler ortaya çıkartmaktı. Ayrıca temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin bu ulus devletlerde uygulanması etkinliklerini ve güçlerini arttıracaktı.

Milliyetçilik ilkesinin uluslara dayatılması ile ulusları bağımsızlık mücadelesine sürüklemiş kısa sürede pek çok ulus devletinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Kapitalistlerin temel siyasetleri; parçalamak, bölmek ve amaçlarına ulaşabilmek için onları yönetmek olmuştur. 
Yeni oluşan ulus devletler de, kendi politikalarına hizmet edecek yönetimi oluşturarak, işbirlikçileri aracılığı ile istedikleri ortamı oluşturma, liberal bir yapı hakim kılmayı başarmışlardır.

Kapitalist sistem, hareket alanlarını genişletecek, gümrük duvarlarının yıkıldığı, serbest pazarın uygulandığı bir düzen oluşturmak temel hedefleriydi.
Kapitalizm, dünyada kapalı toplumların ortaya çıkışını engelleyecek sağlam bir altyapı oluşturduğu gibi, ortaya çıkmaya meyilli muhalif faaliyetlere de müdahale etme gereği duyuyordu.

Dünya ülkeleri içinde serbest piyasa koşullarına karşı karar alan veya gümrük duvarları örmeye çalışan iktidarları devirmek için de tüm kaynaklarını seferber etmekten geri durmamışlardır.

Kapitalizme karşı olarak ortaya çıkan sosyalizm varlığını, gücünü fazla sürdürememiş, sosyalist devletler ya kapitalist sisteme geçmiş ya da kendini kapitalizme uyarlamak zorunda kalmıştır.Küreselleşmenin getirdiği sonuçlara daha fazla dayanamamışlardır. 
Bilgi toplumunun ortaya çıkışı ile bilgi teknolojisinin, iletişim araçlarının etkilerine maruz kalan sosyalist devletler, sınırlarını kapatamamış, onlar da dünya piyasasına açılmak zorunda kalmışlardır. Böylece küreselleşmenin etkilerinden nasibini almayan hiçbir toplum kalmamıştır.

1. Ve 2. Dünya Savaşları kapitalistler için çok önemli dersler alınmasını sağladı. Bu savaşların sebebi kapitalistlerin kendi aralarındaki rekabeti, sömürgecilik yarışı idi. Kapitalistler, dünyayı yıkıma sürükleyen, kendilerinin de zarar gördüğü bu tür büyük çaplı savaşların bir daha çıkmaması için yeni yollar arayışına girmişlerdir. Bu doğrultuda pek çok örgüt oluşturuldu. Siyasi, ekonomik, askeri, kültürel anlamda uluslar arası kurum ve kuruluşlar ortaya çıkartıldı. Birleşmiş Milletler, Nato, Varşova Paktı, Agik, vb bunlara örnektir.

Tüm bu örgütleri Kapitalistler, dünyayı daha iyi sömürmek, emperyalist duygularına hizmet etmek üzere oluşturmuşlardır. Dünyayı daha profesyonelce sömürmek adına oluşturulan bu kurumlar, bir daha büyük çaplı savaşların ortaya çıkmasını önlemek üzere masa başında sorunların çözümünü getireceği gibi dünya ülkelerini istedikleri gibi yönetmenin aracı olarak da kullanmışlardır. 

Kapitalistler ekonomik alandaki güçlerini; siyasi, toplumsal, askeri, kültürel kısaca her alana yaymışlardır. Öyle bir ağ oluşturdular ki tüm devletleri, tüm insanları etki alanlarına almayı başarmışlardır.

İnsanları sürekli tüketime alıştırmak, sürekli kar etmek için karışmadıkları hiçbir alan kalmamıştır. İnsanların yiyeceklerini, giyimlerini, dinledikleri müzikleri, diyetlerini, evlerini, arabalarını kısaca hayatımızın her alanını etkileme yoluna gitmişlerdir.

Radikal düşüncelerin, yapılanmaların kaynağı ne olursa olsun, pasifize etmek, var olan statükoyu bozmaya çalışabilecek her faaliyeti büyümeden, tehlikeli bir hal almadan yok etmeye çalıştılar.
Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1696

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.