• Ana Sayfa
  • »
  • ÖĞRETMENLER, GELİN KENDİ GÖBEK BAĞIMIZI KENDİMİZ KESELİM

ÖĞRETMENLER, GELİN KENDİ GÖBEK BAĞIMIZI KENDİMİZ KESELİM

ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ GELİŞİMİ

 

Mesleki gelişim; öğretmenlerin öğrenmesini, öğrendiklerini uygulamasını ve mesleği ile ilgili yeni yetenekler kazanmasını sağlayan tüm faaliyetler için kullanılabilecek bir kavramdır.

 

Mesleki gelişim yerinde sayan bir süreç olmayıp güncel gelişmeler doğrultusunda sürekli devam eden bir süreçtir.

 

Öğretmenlerin mesleki gelişmesi ile ilgili olarak; ülkemizde merkezi ve yerel düzeyde gerçekleştirilen hizmet içi eğitim etkinlikleri,  yılın belli dönemlerinde, belli merkezlerde, belirli uzmanlar tarafından bir veya iki haftalık kurslarda birtakım bilgilerin aktarılması ile sınırlı tutulan seminerler ve konferanslar, diğeri de öğretim yılının başında ve sonunda okul içinde uygulanan yöntem ile yürütülmeye çalışılan yoldur.

 

İki yöntemde de öğretmenlere teorik bilgiler aktarılmakta, uygulamaya yönelik pratik bilgiler kazandırılmamaktadır. Her iki yolda da öğretmenler pasif dinleyici konumundadır. Öğretmenlerin sıkıcı bulduğu, bir an önce bitse de kurtulsak mantığı ile yaklaştığı eğitimlerdir.

 

İşlenen konular da; anlamakta zorluk çekilen, eğitim sistemimize yabancı, uygulanabilirliği zor ve en önemlisi de çevremize, okulumuza, eğitimdeki paydaşlarımızın hiç birine uymayan yabancı kökenli bilgiler içeriyor. Durum böyle olunca da eğitimlerin hiçbirinin çekiciliği ve önemi kalmadığı gibi, verim de alınamıyor.

 

Maalesef şu anda ülkemizde mesleki gelişim ile ilgili sistemli ve uygulanabilir bir yol bulunmadığı için bu konuda idarecilerimize ve öğretmenlere büyük görev düşüyor; çünkü mesleki gelişim ertelenecek veya ihmal edilecek bir konu olmadığından çözümleri mutlaka kendilerinin bulması gerekir.

 

Bu noktada idarecilerin araştırıcı, geliştirici, öğretmenlere imkân sağlayıcı ve yol gösterici olma zorunluluğu; öğretmenlerinde aynı şekilde mesleği ile ilgili araştıran, yenilikleri takip eden ve icracı olmak dışında başka seçenekleri yok.

 

Mesleki gelişim bir haftalık veya birkaç günlük yapılabilecek bir eğitim değildir.

Eğitim ve öğretimdeki gelişmeler, yılsonuna ya da yılbaşına da ertelenemez. Sürekli eğitim, okuldaki herkesin eğitim sürecine dâhil edilmesini, okul müdüründen başlamak üzere tüm öğretmenlerin kendilerini geliştirecek bilgiler edinilmesi yanında bilgilerin pratiğe dönüştürülmesini zorunlu hale getiriyor.

 

Bugünkü gelişmeler, yenilikler her alanda olduğu gibi eğitim alanında baş döndürecek şekilde olmaktadır. Bizim gelişmelere, yeniliklere ayak uydurmadığımız takdirde eskilerle yetinmek anlamına gelir ki bu da gelişmemizi engellediği gibi karşılaştığımız sorunları kronikleştirmenin ötesine gitmez.

 

Yetişen yeni nesil öğrencilerinin ihtiyaçları, bakış açıları, davranışları tepkileri, değerleri, problemleri; velilerin okuldan beklentileri, anlayışları değişiyor.

 

Dün doğru kabul gören ama bugün için yanlış olan bir sürü bilgi, uygulama, yöntem ve teknik mevcut.

 

Bu kadar gelişmeye karşı öğretmenlerin değişime ayak uydurmaması büyük sıkıntıları beraberinde getirir. Okulun öğretmenlerin bu değişime karşı yeni yöntem ve teknikler geliştirmesi ve bütün bu değişimlere cevap vermesi, sorunların üstesinden gelmesi gerekir.

 

Eski usullerle bu problemleri çözüme kavuşturması mümkün değildir.

 

İdarecilerin ve öğretmenlerin okullarda sürekli büyüyen sorunların oluşumunda acaba hala eski yöntemlerle baş etmeye çalışmalarının bir rolü var mı? Diye düşünmelidirler.

 

Problemlerin çözümü için sürekli bir arayış içine girmişler midir?

 

Bir değerlendirme yapsınlar.

 

Öğrencilerin öğrenmelerini sağlayacak,  davranışları iyileştirecek, velileri eğitim- öğretim faaliyetine katacak, okulu gerçek kimliğine kavuşturacak yeni yöntem ve tekniklerin yenileştirilmesi ve geliştirilmesi yoluna gidiliyor mu?

 

Yöneticilerin ve öğretmenlerin cevap vermesi gereken sorulardır.

 

Eğitim ve Öğretim için teknoloji kullanımının geliştirilmesi, iyileştirilmesi ve genişletilmesi okul ortamında hayati önem arz etmeye başlamıştır. Okul paydaşlarının teknolojik bilgiye sahip olması, bu bilgileri uygulayabilmesi zorunluluğunu ortaya çıkartmıştır. Öğretmenlerin kendilerini bu duruma adapte etmesi gerekiyor.

 

Öğretmenler sürekli öğrenmek, özellikle mesleki alanda her geçen gün kendilerini yenilemek ve bir adım daha ileri gitmek, her duruma karşı kendilerini hazır tutmak zorundadırlar yoksa öğretmenlik onlar için çekilmez hal alacağı gibi büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacaklardır.

 

Öğretmenlik gerçekten çok zor bir meslek... Söz konusu olan toplum ve gelişmesi olunca öğretmenlerin kendilerini soyutlaması mümkün değil. Tüm gelişmelerin ve geri kalmışlığın maliyeti öğretmenlere çıkınca üzerimizdeki sorumluluğun ne kadar ağır olduğunun sanırım herkes farkındadır.

 

Öğretmenlerin yükü çok ağır;

 

Gökyüzünde bir kuş düşüp ölse,

Sineklerin vızıltısı bile insanları rahatsız etse,

Her türlü olumsuzluğun öğretmenlere mal edildiği,

Çocukların en ufak hatasında bile hatayı öğretmende bulup öğretmene küfredildiği,

Çocukların hatalarını görmeyip öğretmenlere saldırıların gerçekleştiği ve daha nice örneklerin verilerek çoğaltılabileceği bir ülkede;

 

Biz öğretmenlerin elbirliği ile kendimizi bu durumlara karşı hazırlayıp sorunların üstesinden gelmek ve çözüm bulmak dışında

 

Ne yazık ki başka alternatif yolumuz yok.

 

Tek çare kaldı

 

Öğretmen arkadaşlar gelin kendi göbek bağımızı kendimiz keselim

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 976

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.