• Ana Sayfa
  • »
  • IŞİD, KENDİNE VERİLEN ROLÜ ARTIK OYNAMIYOR MU?

IŞİD, KENDİNE VERİLEN ROLÜ ARTIK OYNAMIYOR MU?

IŞİD SONUNU HAZIRLIYOR

 

Emperyalist güçlere hizmet edecek, orta doğuya yeni düzen verme amacı ile yola çıkartıldığı söylenilen Işid, beklentilerin aksine çıkarları bozacak, planları altüst edecek bir devlete dönüşüyor.

 

Öyle anlaşılıyor ki Işid, herkesi şaşırtan bir çizgiye girdiği, bölgeyi uzun süre kaosa sürükleyecek bir mecraya soktuğudur. Işid’i destekleyen devletler bir canavar yarattıklarının farkına vardılar ki Emperyalistler Işid’e karşı önlem almak lüzumunu hissetmeye başladılar.

 

Işid’in ortaya çıkarılışı amaçlarının neler olduğu ile ilgili çeşitli teoriler olsa da orta da bir gerçek var ki Işid kontrolsüz büyüyen ve tüm dünyayı tehdit edecek bir boyuta ulaştığıdır.

 

Anlaşılan söylendiği gibi bir örgüt değil, bir devlet olmaya başladığı ve bu devletin tüm gücünü kullanmaya yöneldiği ve sınır tanımayan bir yayılmacılık içine girdiğidir. Öyle bir genişleme politikası izliyor ki nerede ve ne zaman duracağı da belirsizliğini koruyor. Işıdın hızlı genişlemesi büyük bir güce ulaşmasının altında egemen olduğu bölgenin hazır bulunuşluğu ve karşında durabilecek güçlü bir rakibe denk gelmemesidir.

 

Işıdın izlediği vahşet politikası hem kendi egemenliğindeki halkı hem de hedefindekilere korku ve gözdağı yoluyla egemenliğini sağlamlaştırma yoluna gitmeye çalıştığı görülüyor. Elde ettikleri her başarı hem taraftarlarını çoğaltıyor hem de her geçen gün daha da tahrik olmasına neden oluyor. Suriye ve Irak halkı baskıya şiddete, korkuya yabancı oldukları bir durum değil;  Işid’in vahşete dayalı siyasetini de pek yadırgadığı söylenemez. Her geçen gün Işid’in taraftarlarının artması bunu kanıtlıyor. Işid’in çığ gibi büyümesi, silah gücünün artması, mekanize birlikler oluşturması, hızlı hareket etmesi sonrası kolay başarılar elde etmesi, hedef alanlarını gittikçe genişletmiştir. Işid’ in tabanı,  taraftarlarının baskıları ya da yönetimdekilerin şımarıklıkları hedeflerine ABD , İsrail’, İran’ı Lübnan , Ürdün ve daha çok devleti almaya başlamaları Işid’e karşı tedbir almanın gerekliliğini zorunlu hale getirdi.

 

Emperyalist güçlerin sürekli kullandığı yöntem olan “kullan ve at” siyaseti bu sefer başlarına ciddi bir sorun çıkartacağı benziyor. Işid öyle bir noktaya geldi ki tüm dünyayı kendine düşman edecek eylemlere ve savaşlara girmeye başladı. Işıdın bu siyaseti sonunu getireceği ortada; zira güçlü devletlerin bölgedeki çıkarlarını ve dengeleri hesaba katmadan giriştiği bu yol sonlarını hazırlayacaktır.

 

Işid, bölgenin büyük devletler için olan önemini ya hiç hesaba katmamış ya da bu nu bilerek yapıyor. Emperyalist devletler menfaatlerine hizmet etmek üzere oluşturduğu Işid’i nasıl ortaya çıkartmışsa o şekilde de ortadan kaldırabilirler. Işid’in varlığının güçlü devletlerin menfaatlerinin devamına bağlı olduğunu bilmelidir. Işid bu siyasetine devam ederse ki devam ediyor kısa sürede tüm devletleri karşısına alacaktır. Olan yine her zaman olduğu gibi binlerce insanın ölümüne yol açacaktır.

 

 Işid’in yaptığı en büyük hatalardan biri tüm Kürtleri kendisine düşman edecek bir yola girmesidir. Işid in bilmeden, hesaplamadan Kürtlerle savaşa girmesi kendisine büyük zarar verecektir. Işid in Kürtlerin yaşadığı topraklara egemen olmayı kesinlikle başaramayacağı gibi tüm Kürtleri birleştirmeye, müşterek hareket etmesine yol açacaktır.

 

Tarih boyunca Kürtleri hiçbir devlet yerinden edememiş olduğunu Işid galiba bilmiyor; bunu bilmediği gibi bu yanlışlarının kendi sonlarına da sebep olabileceğinin hesabını yapmadığı da anlaşılıyor. Kürtlerin bölgelerine olan hâkimiyetleri, bölgeyi iyi tanımaları, Işid’in Kürt bölgelerine girmesini imkânsız hale getirecektir. Bunu yanı sıra büyük bir darbe alacak ve geri çekilmek zorunda kalacaktır. Bu geri dönüş kendi inisiyatifleri ile mi olacak; geri dönerken zayiatları ne düzeyde olacak bunu kimse bilemez.

 

Şunu kesinlikle söyleyebiliriz ki Işid`in Kürtlerle mücadeleye devam etmesi sonlarını hazırlayacaktır.

 

Işid, bir başka hatasını İslam dinine yaklaşım tarzında yapıyor. Selefi, harici inancını yeniden yorumlayarak kendi inançlarına ters düşen bütün Müslümanları mürtetlikle, kâfirlikle itham ediyor. Irak ve Suriye halkı Işid’in izlediği şiddet, vahşet dolu savaş yöntemine ses çıkarmayabilir; çünkü onlar da bu yönteme maruz kaldılar; ama dinlerine, inançlarına getirilen yeni bakış açısına kabul demezler. Mürtetliği, kâfirliği asla kabul etmezler. Çevredeki Müslümanlar da bu anlayışa karşı dururlar. Işid ne yaparsa yapsın tek tip insan tipini oluşturamaz. Işid’in bu inançta ısrar etmesi, din üzerinden sürdürdüğü baskı, şiddet ve vahşet kendisi için mezar olacaktır.

 

Işid’in kendisine biçilen rol ne zaman kadar sürer derseniz; kanaatime göre İsrail, şimdi ki Gazze problemini giderir gidermez bu konu öne alınacak ve kısa sürede emperyalist devletler ve işbirlikçileri birlikte hareket edecektir.

 

Saman alevi gibi hızla büyüyen bu ateşin uzun ömürlü olmayacağı samanın ateşinden bellidir.

 

Bölge için yeni artist kim olur onu bilemeyiz; bunu zaman gösterecektir.

 

 

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1002

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.