• Ana Sayfa
  • »
  • İLKÖĞRETİM OKULLARININ ÖDENEK SORUNU

İLKÖĞRETİM OKULLARININ ÖDENEK SORUNU

Biz velileri para kaynağı olarak değil; eğitim ve öğretim faaliyetlerinin en önemli ayağı ve öğrencilerin başarısı için okul ile sürekli işbirliği yapan destek kuvvet olarak görmek istiyoruz.

 

Yıllardır düşünüyorum; liselerde ödenek varken ilköğretimlerde niye yok diye. Bu sorunun cevabını hala almış değilim.

 

Söz konusu eğitim-öğretim faaliyeti olunca normalde aralarında hiçbir farkın olmaması gerekir;  ama ne hikmetse liselere uygun görülen ödenekler, ilköğretimler için uygun görülmüyor. Kendi kendime acaba ailede reşit olmadıkları için küçük çocukların eline yetki verilmediği gibi ilköğretimler de küçük görüldüğünden mi ödenek ayrılmıyor?

 

Gelenekten gelen bu anlayış doğrultusunda mı hareket ediliyor çözemedim. Oysa liselerde bulunan bina, donatım malzemeleri, araç –gereçler, personel, öğrenciler ve ihtiyaçlar ilköğretimler ile birebir aynı yapılan hizmet,  girdi ve çıktılar tıpkısının aynısı o halde değişen ne var anlayabilmiş değilim. Bu durumda verilebilecek tek bir cevap var ilköğretimler reşit değil.

 

Normalde devlet iller bazında ilköğretimler için İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine yıllık bir bütçe ayırıyor. Bu bütçe ile okulların yakıt, elektrik-su, temizlik ve kırtasiye masrafları karşılanmaya çalışılıyor. Yakıt, elektrik ve su masrafları fazla tuttuğu için okullara kırtasiye ve temizlik giderlerine bir pay kalmıyor ya da yılda bir – iki defa yardım yapılabiliyor. Geriye kalan okulun tüm ihtiyaçları okulların karşılaması gerekiyor. Okullarda camlar, kapılar ve kolları, ampuller, onarım ve tamiratlar, boya-badana işleri, sarf malzemeler, spor, resim, müzik ve diğer derslerin araç ve gereçleri, proje ve diğer sosyal etkinlik faaliyetlerin giderleri ve daha sayamadığım pek çok kalem için masraflar yapılıyor. Tüm bunlara mutlak suretle, ertelenmeye mahal verilmeden maddi kaynak temin edilmesi gerekiyor.

 

Saydığımız bu temel sorunları giderme kaynağı olarak veliler, hayırseverler ve gönüllü kuruluşlar görülüyor.

 

Yıllardır ilköğretimlerde maddi kaynak olarak görülen veliler, hayırseverler  ve gönüllü kuruluşlar yardımcı olursa sorun yok;  ama ortaya çıkan sorunlar ve ihtiyaçlar sürekli olunca birinci, ikinci defa yardımcı olanlar üçüncü defa yardımı kesiyor; dolayısıyla her defasında yeni bir kaynak arayışına girmek gerekiyor.

 

İlköğretim okullarında maddi kaynak sağlama konusunda yetki verilen okul-aile birlikleri bu anlamda büyük sıkıntı yaşamaktadır. Bir nebze batıda okul-aile birlikleri kaynak bulmada işlevlerini yerine getiriyor olabilir, veliler eğitim-öğretim faaliyetleri konusunda daha bilinçli, daha duyarlı ve maddi durumları bakımından daha iyi olabilirler ama Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde ve daha pek çok yerde; bu duyarlılık ve bilinç olmadığı gibi velilerin maddi kazançları da eğitim-öğretim faaliyetlerine katkı sağlayacak durumda değil;  bu durumda okul-aile birlikleri okula maddi kaynak sağlamada başarısızlık yaşamaktadırlar. Daha kötüsü kırsal kesimlerde okul-aile birlikleri dahi kurulamamaktadır. Geriye okul idaresinin mahareti devreye giriyor ki o da idarecileri töhmet altında bırakabilecek, dilenci pozisyonuna sokacak görüntülere sokmaktadır bu da yetmiyor okul idaresi para topluyor diye şikâyete uğramakta ceza ile karşı karşıya kalabilmektedirler.

 

Bölgemizde, okullar yıllarca ihtiyaçlarını veli toplantılarında ifade ettiklerinden, toplantı duyuruları yapıldığında “yine para isteyecekler” diye veliler toplantıya iştirak etmemektedirler. Nerdeyse “toplantı eşittir para” şeklinde bir algıya dönüşmüş. Okulların veli desteğinin olmamasının altında yatan nedenlerin başında para yer alıyor. Haklı olarak veliler de bıkıyor, usanıyor.

 

Velilerin büyük kısmı da “devlet dururken niye biz?” veya “devlet okullara ödenek veriyor; okul idaresi bizden niye para topluyor?”, ”biz devletten zengin miyiz? Devlet versin!” gibi düşünceler ifade ediliyor.

 

Sosyal devletlerde eğitim-öğretim faaliyetleri özellikle de zorunlu eğitimin yapıldığı tüm okullarda parasızdır öyle de olması gerekir. Ülkemizde de zorunlu eğitimin olduğu okullarda parasızdır fakat liselerde velilerin desteğine gerek duyulmadan yıllık bir ödenek ayrılırken ilköğretimlerde ödenek ayrılmaması velileri fiilen para vermeye zorlamaktadır.

 

Diyelim ki veliler de gönüllü kuruluşlar da yardım yapmadı ya da yapmıyor bu durumda ne olacağını hiç düşündük mü? Pek çok yer için bu durum söz konusu ise ne olacak? Veliler ya da gönüllü kuruluşlar, hayırseverler yardım yapmak zorunda mı? Bu soruların cevabının verilmesi gerekiyor.

 

Biz velileri para kaynağı olarak değil; eğitim ve öğretim faaliyetlerinin en önemli ayağı ve öğrencilerin başarısı için okul ile sürekli işbirliği yapan destek kuvvet olarak görmek istiyoruz.

 

Okul idaresi de maddi kaynak arayışları yerine okulunun eğitim – öğretim kalitesini, öğrenci başarısını yükseltmek, peşinde koşsun.

 

Eğitim Sendikalarının ilköğretimlere ödenek ayrılması için bir çaba içinde olmamasını büyük üzüntü ile karşılıyorum. Eğitim sendikalarının bu sorunu kamuoyuna dönüştürmemesine, hükümetle yapılan pazarlık masasında yani toplu sözleşme görüşmelerinde gündem maddelerine koymamaları ya da önemli bir konu olarak görmemelerine doğrusu çok şaşırıyorum.

 

Devletin okullara maddi kaynak dağıtımı konusunda mutlaka yeni bir düzenlemeye ihtiyacı var kanaatindeyim. Bugünkü sistemden vazgeçilemiyorsa ilköğretimlere camlar, kapılar ve kolları, ampuller, onarım ve tamiratlar, boya-badana işleri, sarf malzemeler, spor, resim, müzik ve diğer derslerin araç ve gereçleri, proje ve diğer sosyal etkinlik faaliyetlerinin giderleri ve daha sayamadığım pek çok kalem için; okulların büyüklüğüne göre okulların hesabına para yatırılması gerekir. Başka çözümler de getirilebilir.

 

Önemli olan okulların kimseye muhtaç olmadan ihtiyaçlarını karşılamasıdır.

 

Eğitim-öğretim işleri yapılacak yardımlara ve bağışlara hele hele vicdanlara bırakacak kadar değersizleşmedi diye düşünüyorum.

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1334

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.