Facebook, yaşlısı, genci, çocuğu ile her kesimden
insanın zevkle ve büyük iştahla girdiği, ilgi alanlarına, zevklerine uygun;
reklam, pazarlama, videoları, yazıları, resimleri, müzikleri, oyunları,
iletişimi vb. her şeyi bulabildikleri ve paylaşabildikleri, vakitlerini zevkle
geçirebildikleri bir sosyal paylaşım sitesidir. Her yaşa, her kesime hitap
edebiliyor.
İnsanların bilgisayarın başına oturup, saatlerce
kalkmadan vakit harcayabildikleri bir site durumunda. Tabi kullanım alanı bu
kadar geniş ve bir milyara yakın üyesi olan bir site hakkında olumlu ya da
olumsuz değerlendirme yapmak hem zor hem de kolay denilebilir. Kimilerine göre
face bağımlılık yapan, sosyalleştirme adına çıkarılan ama insanları asosyal
hale getiren, insanlarda, değişik hastalıklara davetiye çıkaran, insanları
psikolojik rahatsızlıklara sürükleyen, vakit öldüren ve en önemlisi de
insanları tümüyle bireyselleştiren bir site iken olumlu düşünenler de tam
tersini düşünüyor.
Facenin faydalarını konuşmak bana anlamsız geliyor
zira çoğumuzun bir face üyeliği var ve faal bir kullanıcıyız bize faydası oluyorsa
bu katkıyı kimse elimizden alamaz asıl konuşulması gereken zararlarıdır.
Zararlarını en aza indirgemek özellikle de çocuklar üzerindeki olumsuzlukları
ortadan kaldırmak uzmanlık gerektiren ciddi bir çalışmayı gerektiriyor.
Çocuklara Facenin bilinen en önemli zararı
bağımlılıktır. Başka zararları da dile getirebilir ama bağımlılığı ortadan
kaldıracak bir çözüm yolu bulmak herkesin temel amacı olmalıdır.
Çocuklar faceyi o kadar içselleştirmiş ki
hayatlarının en önemli parçası haline getirmiş; İnternet ile Facebook’ u
özdeşleştirmiş, internet deyince aklına başka bir şey gelmiyor; çünkü aradığı
her şeyi burada bulabiliyor.
Çocuklar için Face macerası o kadar zevkli ki tüm
aşamalarını doya doya yaşamak ister. çocuk önce faceye üye olur, akabinde
arkadaşlık davetiyeleri gönderir, bu noktada arkadaşların sayısını arttırmak
konusunda büyük bir çaba sarf eder. Arkadaş sayısı çocuklar arasında tartışma
konusu, üstünlük aracı olur. Arkadaş sayısı ile övünür. Arkadaş edinmek
facedeki ilk adımdır. Facenin inceliklerini öğrenir nasıl mesajlaşılır, resim
nasıl gönderilir; beğeniler bildirimler ve yorumları paylaşımları tek tek
öğrenir ve kendisi uygulamaya başlar. Facede kendine uygun oyunlar bulur, hem
oyununu oynar hem de paylaşır. Paylaştığı resim, video, yazılara beğeni ve
yorum bekler; her dakika bildirimler bölümünü takip eder. Beğeni ve yorumlar
onu memnun eder. Her yapılan beğeni ve yorumlar onu daha da tahrik eder, bu
paylaşımı sürekli hale getirir. Her uyandığında, her okuldan geldiğinde, her
çalışma arasında faceyi açıp bildirimleri kontrol eder. Kendisi de
arkadaşlarının eylemlerini beğenir ve yorumlar yapar ki ona da aynısı yapılsın
bu devran bu şekilde döner. Artık face çocuklarımızın hayatında en önemli
unsurdur; faceyle yatar faceyle kalkar. Moral ve moralsizliğinin kaynağı,
facedir. Kendini faceyle kanıtlamaya çalışır; gerçek hayatta bulamadığı zevki
sanal âlemde yaşar.
Çocuklar işi o kadar abartır ki bir kediyi bir
köpeği bir ağacı, bir çiçeği paylaşır beğeni bekler gerçek hayatın her karesini
faceye atmak ister. Yediği yemeği, giydiği elbiseyi, evindeki eşyaları attığı
her adımı faceye taşır evinin mahremiyetini herkese göstermekten çekinmez
üstelik bu eylemlerine karşılık beğeni ve yorum bekler.
Face üzerinden online oyunlar da arkadaşlarının
birlikte zaman harcadığı en önemli etkinliktir. Karşılıklı oyun istekleri, oyun
gereği yapılan yardımlaşmalar, elde ettikleri puanlar onlar için çok önemlidir.
Puan hırsı, level hırsı arkadaşlarını geçme hırsı çocuğu bilgisayar başına
kilitler. Bu oyunlar da bağımlılığını kronikleştirir. Online oyuna kendini
kaptıran genç kendini çok zor kurtarır.
Çocuk, faceye o kadar kendini kaptırır ki anne
baba müdahale etmezse sabaha kadar bilgisayarın başından kalkmaz. Çocuklar
tabii ki bu bağımlılığın kendisine ne kadar zarar verdiğinin farkında değildir
o yaptığı bu işten büyük bir zevk alır. Çocuklar yetişme, gelişme çağında
eğitim ve öğretim faaliyeti, onlar için en önemli önceliktir bunu bilmez.
Bu aşamadan sonra büyükler için face ailenin en
önemli sorunudur. Çocuklarının bu bağımlılığı ile baş edemezler.
Face macerası hemen hemen tüm aileler için
aynıdır. Aileler tek başına çocuğun bu bağımlılığına çare bulamazlar ta ki
çocuk kendisi karar verinceye, aklı başına gelinceye kadar bu durum devam eder.
Ancak çocuğu kaybetmeden çözüm bulmak gerektiğini
herkes biliyor asıl olan da budur. Çocuklarımız, bağımlı duruma düşmeden
yapılacaklar, face bağımlılığının önüne geçilebilir. Tabii ki sadece aileler
değil devletin de bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir.
Okulda verilecek eğitim, ailenin bu konuda
göstereceği hassasiyet, arkadaş çevresine dikkat etme, ailenin çocuğunu takip
etmesi, internetin zararları konusunda eğitmesi bağımlılığın ortaya çıkmasını
engelleyebilir. Çocuğa bağımlılığın kendisine getireceği olumsuzlukları mutlaka
bilmesi, öğretilmesi ve ikna edilmesi gerekir.
Tekrar ediyorum önemli olan çocukları, gençleri
internete bağımlı olmadan tedbir almaktır. Bu durumu bilen ailelerin bir kısmı
eve bilgisayar sokmama, almışlarsa da şifreleme, ya da çocuğuna kontrollü
bilgisayar açma, ayrıca çocuğun evin dışında kimlerle gezdiğini, zamanını nasıl
geçirdiğini takip etme, çocuğuna bilgisayarı kullanırken nelere dikkat etmesi
gerektiği konusunda bilgilendirme gibi yöntemlere başvurmaktadır.
Gençlerimizi ve çocuklarımızı internetin
zararlarından korumak hepimizin asli görevidir; yoksa geleceğimizi emanet
ettiğimiz yeni nesli yok ederiz.