Bir okulun eğitim ve öğretim faaliyetlerinde
idarecilerin ne kadar önemli olduğunu herkes biliyor.
Bu gerçeğin, başta Milli Eğitim Bakanlığı farkında
ki; her birkaç yılda bir idarecilerin seçimi ile ilgili değişikliğe gidiyor.
Eğitim-öğretim sorunlarının her geçen gün artması,
getirilen her yeni uygulamanın beraberinde yeni problemler çıkartması yeni
arayışları ve değişiklikleri zorunlu hale getirmiştir.
Getirilen ve uygulamaya giren yeni sistemde,
İlk defa müdür olarak atanacaklarda idareci
vasfını taşıyabilecek, mülakatı geçen öğretmenlerden İl Milli Eğitim Müdürlüğünün
teklifi ve valiliğin onayı ile dört yıl için seçilmektedir.
Görev süresi
dolmuş, okulunda göreve devam etmek isteyenler de;
1) Öğretmenler (4 kişi) (20
puan),
2) Okul-aile birliği temsilcileri
(2 kişi) (10 puan),
3) Öğrenci (1 kişi) (10
puan),
4) İlçe Milli Eğitimlerde
Şube Müdürleri (2 kişi) (20 +15 puan)
5) İlçe Milli Eğitim
Müdürünün vereceği (25 puan)
Notların
ortalaması 75`in üzerinde olanların görev süreleri 4 yıl daha uzatılacak
uygulaması getirildi.
Yöneticilerin seçiminde ilk defa uygulanan; öğretmenlerin, velilerin ve öğrencilerin dâhil
edilmesi idarecilik sorununa çözüm getirecek bir yol olduğuna inanıyorum.
Gerçekten de olması gereken bir sistem; fakat bu
sistemin aceleyle tasarlanmış olduğunu;
uygulamaları, sonuçları pek düşünülmeden hazırlandığını;
Yıllardır savunulan, modern ülkelerde de uygulanan
idarecilerin seçimindeki mantık "demokratik seçim”in mükemmel bir çözüm
olacağını ve herkesin destek olması gerektiğini düşünüyorum.
Bu yeni
sistemin eksik yönleri tamamlanabilir, geliştirilebilir, objektif, adil hale
getirilebilir; o yüzden de bu yeni uygulamadan vazgeçilmemelidir.
Yeni uygulamada aksayan ve olması gerekenler
olarak şunları söyleyebilirim:
Okul müdürlerinin,
görevlerinin uzatımı konusunda;
a) Her okuldan iki stajyer,
iki kıdemli öğretmenin değil tüm öğretmenlerin,
b) Okul-aile birliği başkan
ve yardımcısının yerine tüm velilerin;
c) Anaokulu ve ilkokul
öğrencileri hariç tutulup tüm ortaokul(7.ve 8. Sınıf öğrencileri ile sınırlı
tutulabilir) ve lise öğrencilerinin puanlamaya katılması sağlanmalıdır.
d) Ayrıca öğretmenlerin,
velilerin, öğrencilerin ve ilçe milli eğitimin müdürlüğünün vereceği puanlar
eşit olmalıdır diye düşünüyorum.
İlçe Milli Eğitime bırakılan puan çok fazla; okul
temsilcileri tam puan verse dahi İlçe Milli Eğitimin verdiği not belirleyici
durumdadır. İlçe Milli Eğitimin onay
vermeyeceği kişi müdür olamaz. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün olumsuz puan
vermesinin de bir kriteri yok; neye göre düşük not verdiğinin bir ölçüsü yok.
Tümüyle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün göstereceği inisiyatif okul müdürlerinin
seçiminde belirleyici olmaktadır.
Bence bu durum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü de
zor duruma sokmaktadır.
Bu noktada olumlu duygular yanında kayırmacılık,
adam seçme, menfaat, korku gibi olumsuz duygular harekete geçiyor. Şaibeler, dedikodular devreye giriyor. İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğünün vereceği olumsuz kararların her biri, hukuki bir sorunu da
beraberinde getiriyor.
Müdürlük seçiminin birinci aşaması sonuçlanır
sonuçlanmaz çeşitli söylentilerin, garipliliklerin ortaya çıktığını fark ettik.
Görev süresi
uzatılanların niçin uzatıldığını, reddedilenlerin de niçin reddedildiğini kimse
bilmiyor. Kanaatime göre sağlıklı bir seçim olmadı. Görevi süresi uzatılmaması
gerekenler uzatıldı göreve devam etmesi gerekenlerin bir kısmı da görevleri
uzatılmadı.
Şaibe yaratacak bir kural getiriyorsak insanları
memnun etmenin imkânı yok herkes olumlu olumsuz bir şeyler söyleyecek
rahatsızlıkların, dedikoduların önü alınamayacaktır.
Okul müdürünün seçiminde;
Kimseyi zan altında bırakmadan, kimsenin suçluluk
duygusuna kapılmasına fırsat vermeden, çekinmeden, korkmadan tüm paydaşların seçime katılmasının
sağlanmasını istiyorsak vereceğim tarihi örnek bir ışık olabilir;
Peygamber efendimizi ortadan kaldırmak isteyen
müşriklerin tek başlarına hiçbir kabilenin peygamber efendimizin mensubu olduğu
kabileyi karşısına alacak cesareti ve gücü olmadığı için; çözüm yolu olarak
peygamber efendimizi öldürmek üzere her bir kabileden bir temsilci seçerek
çözüm yolu buldular. Bu şekilde hiçbir kabile suçlanmayacak peygamber
efendimizin kabilesi saldıracağı bir hedefte bulamazdı.
Bu örnek, öğretmenleri, velileri, öğrencileri İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğünü rahatlatacak bir yoldur.
Okul idarecilerinin seçiminde puanlamayı
bireysellikten çıkarıp kollektif hale getirmemiz eğitimdeki tüm paydaşları
rahatlatacak, puanını istediği şekilde kullanmayı sağlayacaktır.
Önemli olan kullanılacak puanlama ölçeklerinin
güvenilir, objektif ve hukuka uygun bir hale getirilmesidir.
Okullarda, demokratik yolla, meclis başkanının
seçiminde olduğu gibi bir seçim yapılabilir.
Demokratik yöntemlerle idarecilerimizin seçimi,
olması gereken bir yol olduğuna inanıyorum. Demokratik ülkelerinin tümünde okul
paydaşlarının okul yönetimini belirleme konusunda söz sahibi olması kadar doğal
bir uygulama olamaz.
Kimsenin bu yöntemden vazgeçmemesi bu sitemi
geliştirme konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. Eğitim ile
ilgili olup ta okul paydaşlarının eğitimin kaderi konusunda hiçbir söz söyleme
hakkının olmaması kabul edilemez.
Okul paydaşlarının yönetime dahil edilmesi
eğitim-öğretime karşı pasif olan bakış açısını aktif hale getirecek, herkesin
sorumluluk bilinci ile hareket etmesini sağlayacaktır.
Biliyoruz ki okul idarecileri okulun temeli ve
okulu başarıya götüren en önemli unsurudur. Okul idarecilerinin seçiminde
dikkatli olunması en doğrusunun bulunması arayışımız devam etmelidir.
İyi niyet olduktan sonra doğruyu bulacağımıza
inanıyorum, Çünkü yeni bir şey icat etmiyoruz.
Netice itibari ile biz demokratik bir ülkede yaşıyoruz
ve inanıyorum ki;
Okul müdürlerinin seçiminde, öğretmenler, veliler,
öğrenciler ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri en doğru kararı verecektir.