Viyan’ın Çığlığı

Acılarımız bizleri tanıştırıyor, yakınlaştırıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Viyan’ın Çığlığı

 

Biz onu Irak parlamentosunda gözyaşları içinde yaptığı konuşması ile tanıdık. Feryat ediyordu. “Neredesiniz ey insanlık?” dercesine. Çığlığı yüreklerimize işledi. Büyük yankı uyandırdı. Biz de ağladık onunla. Sesine ses olmaya çalıştık. İnsanlık, tarihsel bir dönüşüm gerçekleştiriyor. İslam’ın unutulan kavramlarını yeniden keşfedercesine, fıtri bir dönüşüm yaşananlar aslında. ‘Mü’min’ olmanın, etiketsel anlamda bir sınıfa dahil olmak değil, ‘emin, güvenilir’ olmanın tam manasının anlaşılmasına, doğasına bir dönüşümdür, yaşananlar. 

 

Emin ve güvenilir olanlar ile emin ve güvenilir olmayanlar.

 

Vicdanlı olanlar ve vicdanlı olmayanlar.

 

Barışa teslim olanlar ve barışa teslim olmayanlar.

 

Barış taraftarları ve savaş taraftarları.

 

Adalet isteyenler ve adaleti katledenler.

 

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ‘Komşusu kendisinden emin olmayan, bizden değildir’ sözüne bugünlerde ne kadar çok hatırlıyoruz. Hatırlamayanlara da hatırlatmayı ihmal etmeden bir noktayı belirtmiş olayım yine. Komşularımız, sadece kendi bina ve mahalle sakinlerimiz değildir. Bölge ve ülke komşuluklarımız da vardır. Komşuluk hakkı sadece kendi inancımızdan olanlar için değil başka inançtan komşularımız içindir de aynı zamanda.

 

İşte Viyan’ın çığlığı bu açıdan hepimizin üzerine bir vebal yüklemiştir.

 

“Şengal bölgesinde katlediliyoruz. Lütfen kardeşlerim, tüm siyasi farklılıkları bir tarafa bırakalım. Yanımızda insan olarak durun. İnsanlık adına konuşuyorum. Lütfen bizi kurtarın! Bizi kurtarın! Biz burada konuşurken Êzidîler soykırıma uğruyor. Sayın Meclis Başkanı konuşmamı bitirmeme izin verin. Ailem katledilmekte. Tüm Iraklılar gibi. Şiiler, Sünniler, Hıristiyanlar, Türkmenler ve Şebekler gibi. Ve bugün Êzidîler. Lütfen kardeşlerim, tüm siyasi farklılıkları bir tarafa bırakalım. Yanımızda insan olarak durun. İnsanlık adına konuşuyorum. Lütfen bizi kurtarın! Bizi kurtarın! 30 bin aile 48 saattir Sincar dağlarında aç ve susuz bir durumda mahsur. Ölüyorlar. Susuzluktan 70 çocuk öldü. Koşullar nedeniyle 50 yaşlı insan hayatını kaybetti. Kadınlarımız cariye olarak kullanılıp pazarlarda satılıyor. Sayın Meclis Başkanı, bu soykırımın durması için meclisin bir an önce harekete geçmesini talep ediyoruz.

 

Ezidiler 72 kez yok edilmeye çalışıldı. Şimdi 21. yüzyılda yine yok etmeye çalışıyorlar. Öldürülüyoruz, katlediliyoruz. Bir dini dünya üzerinden silmeye çalışıyorlar. Kardeşlerim size insanlık adına sesleniyorum, bizi kurtarın.”

 

Viyan’ı bana dehşetle bir ayeti hatırlattı. “Size ne oldu ki ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden kurtar, bize sahip çık, bize yardım et,’ diye feryad eden ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklara rağmen hâlâ ALLAH yolunda savaşmıyorsunuz?” 4-Nisa/ 75

 

Viyan, feryadından sonra kendisi elinden geleni yapmaya çalışmıştı. Dağlarda eli derece sıcak altında kadın, erkek, yaşlı, hasta ve çocukları ile vahşetten kurtulmaya çalışan halkına helikopter ile yardım ulaştırmaya ve kurtarabildiklerini kurtarmaya çalışıyordu. Bir seferinde fazla yüklenmeden dolayı helikopter düştü ve pilot dahil ölenler oldu. Önce Viyan’ın öldü haberleri geldi daha sonra yaralı kurtulanlar arasında olduğunu öğrendik ve yaralı Viyan İstanbul’a tedavi için getirildi.

 

Viyan’ı yattığı hastanede, HDP- HDK kadın meclisi olarak ve Eşbaşkan Figen hanım ile beraber ziyaret ettik. Demokratik İslam Kongresi ve Buluşan Kadınlar Platformu’ndan arkadaşlarımız da ziyarete eşlik ettiler. Ufak gruplar halinde ziyaretimizi gerçekleştirdik.

 

Gelemeyen arkadaşlarımızın sevgi ve selamlarını ilettik. Acılarımızı, dualarımızı ortaklaştırdık.

 

Acılarımız bizleri tanıştırıyor, yakınlaştırıyor.

 

Dualarım; acıları değil, sevgiyi paylaşma, emin, güvenilir bir dünya, barış ve huzuru birlikte yaşayabileceğimiz bir yeryüzü müjdelerini paylaşmak üzerine...


Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1516

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.