• Ana Sayfa
  • »
  • Kadınlara saldırmakla gelecek kazananlar

Kadınlara saldırmakla gelecek kazananlar

"Gazeteci kılıklı, edepsiz kadın"

 

 

 

 

 

Bireysel egemenliğin ve iktidarların, kadına karşı tahammülsüzlüğün attığı, kadına saldırı psikozuna dönüşen erkek egemen bir şiddet topluma dönüştük iyice. Üzücü ve garip olan bu dozaj arttıkça sadistçe “oleyy” diyebilen meydanlarda ki kitlelerin içinde kadınların da olabilmesi.

 

Evimizde, mahallemizde, çocuklarımızın ağzına almalarına tahammül edemediğimiz küfürler, ithamlar, hakaretler artık meydanlarda popülist bir hamaset olarak takdir görüyor. Ekranlarda sabah akşam kulaklarımızı tırmalayan hakaretler, küfürler ruhumuzu germeye devam ediyor.

 

Bütün bunlardan en fazla nasibini alanlar yine kadınlar.

 

Egolarını tatmin edemeyen bozuk kişiliklerin, evlerinde kadınlara karşı gösterdikleri kompleksli şiddeti, savaşın içinde ve meydanlarda daha fazla görür olduk.

 

Bir taraftan IŞİD’in eline düşmemek için el ele uçurumlara atlayarak intihar eden ya da ellerine düşmektense diye kendilerini öldürmek için yanlarında bıçak taşıyan kadınların dramları karşısında çaresizliğimizle kıvranıyorken, bir yandan meydanlarımızda, ekranlarımızda kadına şiddetin, tahammülsüzlüğün, sokaklarımızda cinayetlerin arttığı günlerdeyiz toplum olarak.

 

Kadına şiddetin yeni bir versiyonuna şahit olduk yine.

 

“Oradan da gazeteci kılıklı bir militan çıkmış, edepsiz bir kadın, ‘Müslüman ülkede bunu beklemek zor değil mi’ diyor. Haddini bil haddini. Eline vermişler bir kalem, gazete köşesinde yazıyorsun. Çıkarıyorlar seni işte bu malum Doğan grubunun televizyonuna, oradan da saygısızca yüzde 99’u Müslüman olan bu halka hakaret ediyorsun.”

 

Her geçen gün liste uzayıp gidiyor. Öylesine bir şiddet ki bu bakın İslami çevrelerde, özgün ve muhalif kalabilen kaç kadın kalabildi? Kalanlar ise özelde ve kamuoyunda hedef gösterilmeye, linç edilmeye devam ediliyor.

 

Kadınların konuşabilme, eleştirebilme, muhalif olabilmesine tahammül edemeyen bir Türkiye temsiliyetine sahibiz artık. Bir toplumun birinci adamının dilinde bile her gün kadınlar yuhalatılıyor ve kadınlar yine hedefte.

 

Düşüncelerini, inancını beğenir ya da beğenmezsiniz ama hangi konumda olursanız olun hiçbir kimseyi sizi eleştiriyor, muhalefet ediyor, düşüncesini açıklıyor diye aşağılama ve hedef gösterme, hakaret etme hakkına sahip değilsiniz. Hele de kadını cinsiyeti ile aşağılayamaz, dilinize dolayamazsınız.

 

Her gün en az 3- 5 kadının katledildiği bir toplum haline nasıl geldik dersiniz?

 

Berkin’in annesinin meydanlarda yuhlatılmasına, konuşan, yazan, varlığının, özgünlüğünün mücadelesini veren kadınlara saldırılmasına hipnotik tepkilerle destek olanlar! Katliamlara ve şiddete sizler de ortaksınız.

 

Eleştiren, konuşmaya çalışan kadınları yuhlatanlara prim verenler! Kaybettiğiniz özgürlük ve adalete bir gün sizin de ihtiyacınız olacak.

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1029

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.