• Ana Sayfa
  • »
  • Önce köleler özgürlük istemelidir

Önce köleler özgürlük istemelidir

Albert Camus insan ölümlerinden bir medeniyet değerlendirmesi yapıyor. “Bir Ülkeyi Tanımak İstiyorsanız, O Ülkede İnsanların Nasıl Öldüğüne Bakın”

 

 

 

 

 

 

 

Eski çağlarda insan kurbanlarının yerine, artık çağımızın tapınakları olan AVM ve rezidanslar var. Bu çağdaş mabetlerde köleler kurban edilmeye devam ediliyor.

 

Çağdaş köleler olan işçilerimiz istisnasız her gün ölüyorlar. Her gün adaletsizce, cahilce, insafsızca, haince ölümlerine seyirci olunan bir toplum olmamalıyız artık. Bu ülkenin kaderi insafsızca ölümler olamaz.

 

Albert Camus insan ölümlerinden bir medeniyet değerlendirmesi yapıyor.

 

“Bir Ülkeyi Tanımak İstiyorsanız, O Ülkede İnsanların Nasıl Öldüğüne Bakın”

 

İşçi alanlarının hangisine baksak her biri bir katliam üssü gibi faaliyetlerine devam etmekte, henüz ölmeyen işçiler ise yaşarken ölüme terk edilmiş gibi.

 

Alın terlerinin karşılığında hak ettiklerinin katbekat altında karın tokluğuna, havasız, susuz, dinlenme, uyumanın bile lüks sayıldığı şartlarda yaşayan işçiler her gün tek tek ölürlerken kimselerin dikkatini çekmiyorken ancak toplu ölümlerde bir tepki oluyor. Soma örneği ortada işte...

 

O büyük katliamdan sonra da her gün tek tek kaç işçi öldü?

 

Soma’daki işçi aileleri ile duygusal birkaç ziyaretin ardından işçi hakları için elle tutulur ne yapılabildi?

 

HDP vekillerimizin verdiği önergeleri kendi çoğunluğu ile soruşturmaya bile gerek görmeyen bir yönetimin hala “Yeni Türkiye” savı ile heyecanlanan çağdaş kölelere şaşmamak mümkün mü?

 

Evet, metropoller bir şantiye alanına döndü. Kurulan bir ağ sistemi ile tek adamın izni haricinde neredeyse taş üstüne taş konulamıyor ama şimdi yine tekrar eden işçi katliamlarında patronlarda dahil bütün yetkililer olayın neden olduğunu bilmediklerini ve gerçeği ortaya çıkarmak için çalışmaların yapılacağını söyleyecekler.

 

Hatta bu kazaların kader olmasından dolayı üzüldüklerini ve kadere karşı ellerinden bir şey gelemeyeceğini ifade edecekler.

 

Az çok muhafazakarlığı olan çevreler ise kazanın nedenini araştıranlara, sorumluların ortaya çıkarılması için yapılan eylemleri gerçekleştirenlere “kader isyancıları” ithamı ve “fitnecileri” olarak bakacaklar, itham edecekler. Olmayan yaşam odaları, bozuk asansörler, havasız kalan işçiler, alevlerde yanan, tarlalarda kavrulan, sularda boğulan işçilerin akıbeti sorulmayacak.

 

Birkaç taziye açıklaması, bir iki şow ziyaretler, göstermelik birkaç tutuklama ve asıl sorumluluğun ölenlerde olduğunun tespiti ile biten süreçler...

 

...

 

Torun inşaat alanında yaşanan işçi katliamı üzerinde de aynen diğerlerinde olduğu gibi sayısız şaibeler ve benzer süreç yaşanmaya devam ediyor. Bakan ve vali açıklamalarından medyaya servis edilen bilgiler, olayın hakikatini en şeffaf biçimde acı ile bekleyen kamuoyuna açıklamaları gerekirken sanki tam anlamı ile bir bilgi kirliliği oluşturma vazifelerini yerine getiriyorlar. Her zaman olduğu devletin polis gücü halkı korumak için değil, halkı katleden zalim egemenleri korumak için yönlendiriliyorlar, konuşlandırılıyorlar. Öyle ki yerinden haber veren tanıkların ifadesine göre ambulanslardan önce polis güçleri olay yerine intikal ettiriliyor.

 

...

 

Kölelik zihniyeti ile uzun uzadıya yazmak istiyorum aslında. Özellikle dinler tarihi ışığında egemenler ve kölelerinin ilişkisi. Çok ilginçtir.

 

Daha öncede bir vesile ile burada yazdığımı hatırlıyorum.

 

Kölelik psikolojisi, hastaların psikolojisine benzer. Nasıl ki iyileşmek için hastaların kendisi önce bunu istemeleri gerekiyorsa, kölelerin, kölelikten kurtulabilmeleri için bunu önce kendilerinin istemleri gerekmektedir ki özgürlükleri yol edineler ile birlikte kurtulabilsinler...


 


 Ayrıntı için özgür-gündem gazetesi
Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 901

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.