• Ana Sayfa
  • »
  • İslami Uyanış ve Kadın konferansı-2

İslami Uyanış ve Kadın konferansı-2


“Kadınların neler yaptığını, nelere sahip olduğunu gördük. Sizlere yalvarıyoruz. Bizleri bunlardan kurtarın. Bize yardım edin”

 

"İslami Uyanış ve Kadın Konferansı’nın Ardından- 2"

 

Tahran’da  düzenlenen konferans ile ilgili notlarımıza devam ediyorduk. Açılış konuşmasını yapan Ahmedinejad Dünya’nın gidişatı hakkında genel bir çerçeve çizdi. Batı toplumu, onun aile ve kadın hakkında ki değer ve yargılarına göndermeler yaparak dillerinden düşürmedikleri ‘özgürlüğün’ sahte olduğunu ifade etti.

 

“Bazıları ABD’nin, Avrupa’nın özgür olduğunu zannediyorlar. Asıl en büyük kölelik oralarda yapılıyor. Oralarda eğer halk mevcut yapıyı kabul etmiyoruz deseler ne oluyor? Coplanıyorlar ve gaz yiyorlar.

 

BM kimin elinde? Orayı kim yönetiyor? BM’den tutun ekonomik, siyasi tüm yapıların değişmesi gerekiyor.

 

Nasıl bir değişim olabilir? Köklü bir değişim için insanların bilinçli olmaları gerekir. ‘Bir toplum kendini değiştirirse, Allah’ta onların halini değiştirir’

Bütün toplumlar aynı şekilde değişime uğramalı. Bütün dünya değişmeli. İyiye  doğru değişim olmalı. Peygamberler bu değişimler için geldi. Son elçi Hz Muhammed bütün dünyanın değişimi için gönderildi.

 

Hz. Muhammed sadece bizim Peygamberimiz değildir. Kur’an sadece bizim kitabımız değildir. Onlar bütün bir insanlık için gönderilmişlerdir.

 

Sultacı güçler, sulta kurmak istedikleri halkların, önce değerlerini değiştiriyorlar, yani hayat ve tüketim tarzlarını değiştiriyorlar önce. İlahi mektepte, bizim değerlerimize göre kendi canından fedakarlık etmek ‘takva’dır, erdemlidir, üstündür. Ama onlar sadece kendileri için yaşarlar. İşte değişim ve dönüşüm bunun için gereklidir. Uyanış ve bilince ihtiyacımız var.  Kadınlar bu değişim ve dönüşümde önemli bir role sahiptirler” diyerek ‘Kadın’ın konumuna vurgu yaptı.

 

 “İnsanlar yaratılışta tek’tirler, aynı’dırlar, ama sosyal hayatta farklıdırlar. Benim kendi düşünceme göre ise kadınlar, sosyal ve toplumsal hayatta erkeklerden daha etkindirler.

 

Ne varsa kadınların eteklerinde ve yüreklerindedir. 

Dünyada insanlar nerede bir başarı kazandılar ise bunu annelerine, yani kadınlara borçludurlar.

 

Anne, sütünü temiz bir şekilde çocuğuna vermez ve terbiye etmezse o çocuk insanlığa atom bombası gibi zararlı olur. Fakat sevgi, adalet ve şefkat ile eğitirse, adalet isteyen sevgi dolu toplumlar oluşur.

 

Kadın değişirse, toplumda değişir. Allah bu sorumluluğu kadınlara yükledi. Çünkü kadınların kalbi aşk ve sevginin kaynadığı yerdir”

 

Ahmedinejad “Arap baharı” olarak isimlendirilen  halk hareketlerine vurgu yaparak ”Dünyanın ıslah olması mümkündür. Emperyalistler bu yüzden, halkların başlayan hareketlerini dönüştürdüler.  Fakat bizler hareketlerimizin sivri ucunu Emperyalist ve Siyonistlere çevirirsek iyi sonuçlar alınabilir.

 

Tüm devrimci özgürlükçü kadınlar!

Zulüm sistemlerini yıkan kadınlar!

Uyanan ve direnen kadınlar hepinizi selamlıyorum…”

 

Filistinli bir konuşmacı ” İran’ın Filistin için yaptıklarını biz biliyoruz” diyor.

 

Pakistanlı Samia Rahil Gazi “Muhammed İkbal”in şiirlerini Farsça yazdığını belirterek onun geleneksel İslam düşüncesi içinde kadınlara biçilen role yaptığı tenkitlerden bahsetti.

 

Lübnanlı Rima Badran Toplumsal dönüşüme aileden başlanması gerektiğini” anlattı.

 

Tunuslu sosyolog ve gazeteci Sersebil Hanım ‘Batı Medyasının Uyanışı Saptırmadaki Rolü’  makalesi ilgi çekenlerdendi. İslami Medya’ya tenkitleri arasında “Medya organlarımız sadece Kur’an ı Kerim yayınıyla uğraşıyorlar fakat insanlarımızın, gençlerimizin ahlaki ve manevi ihtiyaçları ile ilgilenmiyorlar”

 

Tacikistanlı katılımcı  Nuri Hanım İslam ülkelerinde kadınların geri bırakılması” konulu makalesinde;

 

-İslamifobya ile Batı’da Müslümanların hedef gösteriliyor ve Batı toplumlarına “Bütün Müslümanlar terörist değil ama bütün teröristler Müslümandır.” deniliyor.

-Film, karikatür gibi sanatsal ve kültürel çalışmalar ile bu önyargılar halklara yansıtılıyor.

-Müslüman halklara Amerikan tarzı bir hayat ve estetik anlayışı yaygınlaştırılıyor” diyor.

 

Dünyada kozmetik alanının % 75 inin emperyalist güçlerin elinde olduğu gerçeğini göz önüne aldığımızda kadınların sosyal ve kültürel algı ve değerlerinin nasıl bir kuşatma ile karşı karşıya olduğunu görüyoruz.

 

Konferanstaki konuşmalarda şu vurgu dikkati çekiyordu.

 

“İnsanlık artık bir seçim yapmak durumundadır. Tarihi bir süreç yaşıyoruz. Hareketleri iyi tanır ve bilirsek, sapmasını engelleyebiliriz.

Radikal, ifrat ve tefrit hareketlerinden uzak olmak gerekir.

Uluslararası iletişimimizin ve dayanışmamızın artması gerekir”

 

İslami uyanış, sadece İslam ülkelerini kapsamıyor. Adalet bekleyen bütün halklar bunu bekliyorlar.

 

Dünyanın hemen her coğrafyasından gelen kadınlar, toplumsal, sosyal, ailevi konumlarına yönelik imkân ve eleştirilerini ifade ederken, İslam’da kadının konumu hakkındaki geleneksel çevrelerinde artık kadınların önünün açılması için yeni bir yol bulmaları çağrılarını seslendirmekten çekinmiyorlardı.

 

Afrikalı kadınların yüreklere işleyen çağrıları ise unutulmazlardandı.

 

Ganalı, Malili kadınlar ülkelerinde yanlış İslam algısına dikkat çekerek, bu zihniyete sahip olanların aileye veya topluma hükmetme hakkına ve gücüne sahip olduklarında, din adına kadınlara dayatılan yaşam-a-ma karşı feryatlarını haykırıyorlardı.

 

Şu an ülkelerinde güçlü durumda olan bazı dini ekollerin, sahip oldukları geleneksel din algıları sebebi ile kadınlar zulüm görmeye devam ediyorlardı. Kadın hayatın içinde yok sayılıyor, aile kurulduğunda erkek ve kadından müteşekkil bir aile değil, sadece erkek eksenli, tek merkezli bir uygulama yaşanıyordu. ‘Bunlar Kur’ani değil biliyoruz. İşte buraya geldik, kadınların neler yaptığını, nelere sahip olduğunu gördük. Sizlere yalvarıyoruz. Bizleri bunlardan kurtarın. Biz yardım edin.”

 

“Eğer bir sosyal harekette kadın yer almıyorsa o hareket asla başarıya ulaşamaz”

 

Bütün katılımcı kadınları makamında kabul eden İmam Hamaney farklı coğrafya ve kültürlerden, hemen her alanda meslek sahibi, eğitimli, aktivist ve direnişçi kadınlar arasından özellikle şehit ailesi konumunda olanlardan kadınların selamlama konuşmalarından sonra kendisi de bir konuşma yaptı.

 

Yıllarca İsrail hapishanelerinde kalan ve geçtiğimiz aylarda henüz çıkan Filistinli kadın gayet vurgulu, coşkulu konuşmasını bitirip yerine geçerken İmam Hamaney eli ile selamlıyor.

 

Mısır halkının 25 Ocak’ta Tahir Meydanı’nda başlayan eylemlerinde polis müdahalesine ve gaza maruz kalan üniversite hocası  Necla El Kamer ağlayarak kadınların Mısır devriminde ki hizmetlerini anlatıyor ve Mübarek’in izlerini de yine kadınların sileceğini söylüyor.

 

“İslam dünyasındaki elit kadınların kimliği diriltme çabaları İslam ümmetine yapılabilecek en büyük hizmettir. Zira Müslüman kadınların kimlik duygusu, bilinci ve sağduyusu, İslami uyanış dalgası ve İslam ümmetinin onuru açısından eşsiz etkiler uyandıracaktır”

 

“İslam'ın kadına bakısı, onun gelişimi, yüceliği ve onur kazanmasını hedeflemiş olup, kadın için bağımsız bir kimlik ve kişiliği esas almıştır“

 

“Kadınların sosyal hareketler, devrimler ve İslami uyanış sürecindeki rolü çok önemlidir. Zira kadınlar bir sosyal harekette bilinçli olarak yer aldıklarında o hareketin yükselişi ve zaferi garantilenmektedir”

 

Müslüman Kadınlar sosyal, kültürel, siyasal alanlarda etkin olmak mücadelesi vermeleri ile beraber aslında dini alanda da kendilerini ifade etmede yetkin olamadıkları müddetçe onların adına hep bir başkası karar verecek.

 

2012’leri yaşadığımız ve dünyanın tarihsel kırılmalarına tanıklık ettiğimiz böyle bir zaman diliminde İslam coğrafyasından etkin yüzlerce kadın olarak bir arada gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin, tanışıklıkların sinerjisi ve sonuçları, önümüzdeki zamanlar içinde sadece Müslüman kadınları ve toplumları değil  bütün bir insanlığı etkileyecektir. 

 

İslami Uyanış ve Kadın Konferansı’nın Ardından- 1

 

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.