• Ana Sayfa
  • »
  • Ortadoğu hakikatinde kadın ve şiddet

Ortadoğu hakikatinde kadın ve şiddet

Toplumlara gönderilen barış ve adalet elçilerinin pek çoğu Ortadoğu coğrafyasındandır. Yeryüzünün öğretmenleri bu topraklardandır genelde. Bütün dinlerin babası/ atası Hz. İbrahim Mezopotamya’dandır.’

 

Demokratik Modernite Dergisinin 1 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde düzenlediği “Ortadoğu’da Uygarlık Krizi ve Türkiye’nin Demokratikleşmesini Beraber Düşünmek” başlıklı Sempozyum’da ilk oturumu gerçekleştirdikten sonra öğleden sonra devam etmesi gereken diğer oturum, ilan edilen küresel Kobani ile dayanışma günü sebebi ile Taksim- Tünel’de yapılacak olan yürüyüş için iptal edildi.

 

Dünya’nın pek çok şehrinde gerçekleştirilen ‘Kobani ile dayanışma’ etkinlikleri ve yürüyüşlerinde ne zamandır görmediğimiz ve ihtiyaç olan, insanlığın bir kez daha küresel dayanışmasının gerçekleşmesine şahit olduk.

 

Sempozyumda İhsan Eliaçık, Kadir Cangızbay ve benim konuşmalarımız ilk oturumda idi.

 

İhsan Eliaçık, “Mezhep Çatışmaları Ortadoğu’nun Kaderi mi?”,

Kadir Cangızbay, “Ortadoğu’da Ulus-Devlet Çıkmazı”

Ben de, “Ortadoğu Hakikatinde Kadın ve Şiddet” konuları üzerinde konuşmalarımızı yaptık.

 

Konuşmama başlarken içinde bulunduğumuz Muharrem ayının bir ‘Hüzün ve direniş ayı’ olduğuna vurgu yaparak, Kerbela şehitleri ve kadınlarını, 6-7 Ekim olaylarında, faili belli ya da meçhul hayatlarını kaybeden, M. Latif Şener, Hamit Caner, Yasin Börü ve diğer bütün insanlarımızı, Kobani’de saldırıya uğrayan bir şehir halkının hayatlarını, mekanlarını, onurlarını, geleceklerini savunmak için verdikleri mücadeleye destek vermek için birlikte savaşırken hayatlarını kaybeden, kadın ve erkeleri, yaşlı ve gençleri, imamları ve öğrencileri, dindarı ve sosyalisti, Alevisi ve Sünni olanı ile hepsini rahmet ve saygı ile anarak,

 

1 Muharrem gününün anlamı üzerinde durdum. ‘Ortadoğu tarihi aynı zamanda insanlık tarihidir. Aynı zamanda inançlar ve dinler tarihidir’ ‘Ortadoğu bütün tarihi boyunca egemenleri ve zalimleri ile beraber aynı zamanda bu egemen ve zalimlere karşı verilen adalet ve barış mücadelesi ve direnişler tarihidir’ ‘Ortadoğu insanlığın ve medeniyetlerin beşiği, merkezi evet ama bu değerler bedelleri de beraberinde getirmiştir. Hiçbir değer çabasız ve bedelsiz kazanılamaz.

 

Toplumlara gönderilen barış ve adalet elçilerinin pek çoğu Ortadoğu coğrafyasındandır. Yeryüzünün öğretmenleri bu topraklardandır genelde. Bütün dinlerin babası/ atası Hz. İbrahim Mezopotamya’dandır.’

 

‘İnsanlık medeniyetler geliştirirken aynı zamanda iktidar ve egemenlik mücadelesinin de merkezi olmuştur bu topraklar. Petrol ve su gibi yeraltı, yerüstü zenginlikler, çağlar boyu emperyalist güçler için bir çekim/cazibe bölgesi olmaya devam etti. İktidar ve egemenlik gelişirken sahip olma güdülerini kullandıkları en etkili alan genelde kadınlar üzerinden olmuştur. Ailede, toplumda, savaşta, siyasette, dinde, devlette ve egemenlerde hep önce kadına tahakküm kurulmaya çalışılmıştır.’ ‘Bu coğrafyanın kadınları da tarihe iz bırakan büyük mücadeleler vermişlerdir. Ne yazık ki, çağdaş ve seküler terbiyeden geçen bizler, batıdaki kadın hareketlerini, öncülerini tanıdığımız kadar, Virjinya Wolf,  Clara Zetkin, Olympe de Gouges ve diğer kadın kahramanları tanıdığımız kadar kendi bölge tarihimizi, halklar tarihimizi, inançlar tarihimizi yani Ortadoğu tarihimizi tanımıyoruz ve en acısı merak bile etmiyoruz.

 

Bu durum sadece kadın önderlerimiz açısından değildir maalesef erkek örneklikler için durum böyledir. Ortadoğu tarihini, Hacer’i, Deborah’ı, Asiye’yi, Meryem’i, Zeyneb’i ve onların zalimlerle olan mücadelelerini, adanışlarını, haykırışlarını, ödedikleri bedelleri bilmeden, anlayamadan bir Ortadoğu kadın mücadelesini gerçekliği ifade etmez.’

 

Konuşmamın hepsini burada yazmam mümkün olmadığından bir Ortadoğu gerçeği olan ve yüzyıllarca süren Fetihçi/yayılmacı politikaların mağdur ettiği, hayatlarını kararttığı kadınlardan Suriye’li bir Alevi kadın olan Meryem için yakılan ağıttan ufak bir alıntı ile bitireceğim.

 

Osmanlı askerlerinin tecavüz ettiği Meryem için yakılan bu yüzlerce kadın ağıtlarından biridir.

 

Meryem Meryemti

‘Meryem, ızdırabım

Meryem saçlarını toplamış

Osmanlı askeri kaptı Meryem’imi

Ah ruhum Meryem aldılar Meryem’i

Osmanlı askeri kaptı Meryem’imi

Ah gözüm Meryem aldılar Meryem’i’

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1372

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.