• Ana Sayfa
  • »
  • Kadın ve nefret katliamına HAYIR!

Kadın ve nefret katliamına HAYIR!

Devletler ne kadar erkekçi egemenlerse, toplumsal anlamda da ailevi veya geleneksel bütün erkekçi egemenliklere karşı ortak bir kadın gücü ve savunması oluşturulmalıdır.

 

Amerika’da ABD’nin Kuzey Karolina Eyaleti’nde aynı aileden 3 Müslüman genç öğrenci gerçek bir nefret ve İslamifobya sebebiyle katledildiler. Deah Barakat 23 yaşında, eşi Yusor Muhammed Ebu Talha ile altı haftalık evliler ve Kuzey Karolina Üniversitesi’nde diş hekimliği okuyorlardı. Baldızı Razzan ise mimarlık okuyor. Deah aslen Suriyeli. Eşi Yusor ve ailesi ise Filistinli. Deah eylül ayında attığı bir tweette ‘İnsanların ‘Yahudileri öldürelim’ ya da ‘Müslümanları öldürelim’ diyerek çözüm arayışına girme çabaları çok üzücü’ diye yazmıştı.

 

Aile kendi halinde sakin bir yaşam sürüyordu. Müslüman olan veya olmayan bütün arkadaşlarının ifadeleri tek bir noktayı gösteriyordu. Katledilmelerine sebep olan durum ‘Müslüman’ olmalarıydı. Hatta özellikle eşinin ve baldızının ‘başörtülü’ olmaları idi. Zira Deah bir buçuk yıldır aynı yerde oturuyor ve çevresinde sevilen saygı duyulan bir genç idi. Ne zamanki evlendi ve eşi ile yaşamaya başlayınca tehditler almaya başladı. Eşi ve baldızı başörtülüydüler. Katil Craig Stephen Hicks komşularının bu kimliklerinden rahatsız olduğunu defalarca ifade etmiş hatta tehdit etmişti. Sosyal medya sayfasında ateist olduğunu vurgulayarak tehdit ve hakaretlerini alenen yazmıştı.

 

Bütün, her çeşit nefret cinayetleri, katliamları ve ötekileştirmelerine karşı evrensel bir insani, vicdani bir cephe oluşturabilme imkanımızı bir kez daha kendi ellerimizle kaybettik. Batı vicdanı ve içimizdeki ideolojik körlük bir kez daha zulümleri, acıları ‘ama’sız sahiplenebilmemizin önüne geçti. Faşist Anders Behring Breivik Norveç’te 85 genci katledip, onlarcasını yaraladığında tek bir Hristiyan terörist ifadesine rasgelmedik. Bir Alman faşisti mahkeme salonunda başörtülü Merve’yi katlettiğinde yine Hristiyan terörü diye yazmadı medya. Fakat katleden, saldıran Müslüman olursa en güçlü şekilde bir terör algısı işlenmeye başlıyor. İslam ve Terör özellikle eşleştirilmeye çalışılıyor. ABD’de deki bu katlişam için de hemen böyle bir algı devreye girdi. Saldırganın öfkeli bir komşu olduğu, park prpblemi gibi sorunlardan saldırıyı yaptığı gibi gerçek dışı kirli bilgiler ile bir nefret ve faşizan bir katliam olduğu algısını oluşturmaya çalıştılar.

...

 

Daha bu katliam için sözlerimizi söyleyememiştik ki Mersin’de yaşanan tecavüz ve vahşet gündemimizi sarstı. Aynı dezanformatik algı yönetimi bu olayda da kendini gösterdi. Kabataş’ta saldırıya uğrayan kadın olayı üzerinden, ortada sadece kuru bir iddia var iken, demogojinin, hadsizliğin alasını yapanlar, korkunç bir vahşetin kurbanı olmuş Özgecan Aslan için duyarlılık gösteren, acı çeken, yürekleri yanan insanlara ‘Bu tür olaylar Amerika’da hergün oluyor. Kapayın çenenizi’ diyebilme hadsizliği yapabildiler. Yazılanları, yorumları, tepkileri, hatta tepki için sokak dansı yapanları gördükçe toplumsal bir travma, ya da helak olma durumu içinde olduğumuz düşüncesi güçleniyor. Değil Amerika, dünyanın her yerinde her gün benzer vahşetler olsa bile hangi vicdan, hangi ahlak, hangi inanç, insan olana çenesini kapattırabilir? Bu nasıl bir vicdan demekten geçtim. Bu nasıl bir insanlıktır? Olaylar artık öyle bir noktaya gelmiştir. Kadınlar her çeşit saldırı, şiddet ve tecavüzlere karşı kendi savunma güçlerini oluşturmak durumundadırlar. Devletler ne kadar erkekçi egemenlerse, toplumsal anlamda da ailevi veya geleneksel bütün erkekçi egemenliklere karşı ortak bir kadın gücü ve savunması oluşturulmalıdır.

 

Bu güç ve savunma birliği ile erkekçi egemenlerin şiddet ve yaptırımlarıyla mücadele ederken şu denge önemlidir. Mücadele erkek cinsi ile değil, erkek yoldaşlarımız, arkadaşlarımız, dostlarımıza yönelik değil, onlarla da birlikte tarihsel erkekçi bütün hegemonyalara karşı olmalıdır.

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 817

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.