Senden sonra geçirdiğimiz her anımızda,
Yokluğun daha bir büyüyor,
Bir yarım yok gibi.
Bir hayat planımız vardı seninle.
Her an çalan telefon’lar, sen arayacakmışsın gibi;
‘Anne neredesin? Geliyor musun?` diyen sesin.
Sessiz kızım Mahzun kızım.
Hayat lezzetlerinden ve imkânlarından en mahrum
yaşadığın
Hallerinde bile, ufak bir sitem ve şikâyet
görmedim senden.
Allah için yaşanılanlara,
Sessiz ve asil duruşunla en güzel teslimiyeti
gösterdin.
Birileri senin sessizliğini bile, aleyhlerine
bildi,
Sessizliğine bile dayanamadılar,
Ve sen sessiz ama İDAM`lık bir kız oldun.
Yaşıtların daha oyun ve eğlencelerde iken, sen
İDAM`lık kız,
Ölümün provasını yaptın,
Hiç gocunmadan ve dert yapmadan…
Sen hala çiçekler çiziyordun sustuğun dünyayı
paylaştığın kâğıtlara.
Mahzun ama bir gözyaşını bile göstermeyen,
Sabreden, ama direnen,
Sen hep mahzun`dun sessiz kızım.
Yaşanamayan hayatları, hasretleri taşıdın hep
yüreğin de.
Bütün hayatının özetiydi sanki hüzün ve mahzunluk.
En ağır hüzünlerinde bile,
Ne kadar asilce durabildiğini şimdi daha iyi
anlıyorum.
En dayanılmazlara nasıl dayandığını,
En yaşanamazları, nasıl yaşayabildiğini...
Mahzun ve güzel yürekli kızım, her geçen an o
vakur, asil duruşlarını ve mahremiyetini
Sen pek çok yönlerinle şehadete layıktın.
Sen gittin, yetim kaldı bir minik yürek
Seninle büyüdü, acınla büyüdü.
Sen gittin, hepimiz yetim kaldık
Biz sıkıntılarla, hasretlerle
Biz zulümlerle, işkencelerle
Biz acıların dayanılmazları,
Bu ihanetler dünyasında,
Dayanabilmeye, yaşayabilmeye çalışıyoruz,
dualarımızla.
"Ey Rabbimiz! Üzerimize sabırlar yağdır.
Ayaklarımızı yolunda sabit kıl "
Sen gittin, en büyük eyleminle, en büyük
haykırışınla gittin
Yaşayamayanlara nasıl yaşanabileceğini,
dayanamayanlara nasıl dayanılacağını gösterdin
İdamlara bile gülerek ama vakti gelince ardına
bile bakmadan,
Es geçerek her şeye,
Bir çalım atarak dünyaya, gittin…
Bir daha anladım ne kadar aciz İnsanlarız.
Acının idraki kaybettirdiği an`ı ve sadece O`nun
varlığı
Aman Allah`ım! Aman Allah`ım!
Ya O, olmasaydı…
‘ey merhametlilerin en merhametlisi!, Ey
sahibimiz!, Ey vekilimiz!, Ey kefilimiz!’ iyi ki sen varsın.
İyi ki katlanılamaz zulümlere karşı sen varsın,
İyi ki bütün yalan ve iftiralara karşı sen varsın,
İyi ki en dayanılmaz ihanetlere, hasretlere karşı
sen varsın,
İyi ki bütün acizliğimize, günahlarımıza,
zayıflığımıza karşı sen varsın.
İyi ki yalnız ‘sen’ varsın Rabbim!
Sana kurbanlar olarak adadığım evlatlarımdan,
ilkini gönderdim,
Kabul et Ya Rabb!
Onu sana, sadece sana emanet ediyorum,
İyi ki sen varsın Allah`ım!
Mahzun kızım, sen sahibine gittin.
Artık mahzun olunmayan diyarlardasın,
Bekle kızım.
Kalan her bir nefesimizle, zulümle mücadelemize
devam ederek,
Bu mahzun, bu garip diyarlardan biz de geleceğiz.
‘Müminlerden öyle erler vardır ki, onlar Allah`a
verdikleri sözde sadık kaldılar. Onlardan kimisi adaklarını yerine getirdi;
kimileri de beklemektedir; (onlar) verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir’
Ahzap/ 23
‘Bilesiniz ki, Allah`ın dostlarına hiçbir korku
yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir de " Yunus/62
‘Şüphesiz Rabbimiz Allah`tır" deyip sonra da
dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de’ Ahkaf/ 13- 76
Hüda Kaya
huda.kaya777@gmail.com