• Ana Sayfa
  • »
  • Ana’ya saygı, "ana-dili’ ne saygıdır"

Ana’ya saygı, "ana-dili’ ne saygıdır"

“Diller ve renkler Allah’ın ayetleri- işaretleridir” gerçeğini bilip dururken, bu ayetlerin, işaretlerin, hakkını, hakikatini teslim etmeden talep edeceğiniz her bir iddia ancak bir fantezi olmaktan öteye gidemeyecektir.

 


 

 “Kadınlar bizim için özeldir.”,

“Kadınlarımız bizim baş tacımızdır.”

“Cennet anaların ayakları altındadır.”

“Anaların ayaklarının altı öpülür.”

 

Bu söylemleri, dini referanslar ile dillerinden düşürmeyenlerin, her fırsatta dini, inananları ve inanmayanları kendilerinin belirleme hakkı ve tahakkümü olduğunu ortaya koyanların, dini kavram ve argümanları babalarının çiftliği gibi tepe tepe kullanıp istismar eden ve çarpıtanların ortalığı velveleye verdiği böyle durumlarda, pek çok insanın gerçeklere, hakikatlere ulaşmasının yolları kapanır, siyahlar beyaz olarak gösterilebilir, zalimler mazlum, mazlumlar zalim olarak yansıtabilir ve akıllar dumura uğrayabilir.

 

Öyle ki, “Anaların kutsallığı” üzerinden dem vuranlar, “Anaların, kadınlığın diline” en büyük zulümleri yaşatmaya da devam edebilirler.

 

Bu durum sadece din dilini kullananlara ait bir problemdir?

Sadece dinciler mi “Ana-dillere” karşı yasaklar başlatmışlar ve zulmetmişlerdir?

 

Elbette hayır!

 

Din karşıtlığı üzerinden ilericilik, çağdaşlık teraneleri ile de bu ülkenin kadınlarının, annelerinin yıllar boyunca acısı, gözyaşı dinmemiş, yaşamları katledilmiş, hayatları karartılmıştır.

 

Analara saygılı olmanın, ana-dillere saygılı olmak gerektiğini görmek istemezler.

 

Analarının dillerini konuşmanın, konuşabilmenin kavgasını verenlerin hayatlarını karartılmaya devam edilirken, analığın kutsallığından bahsetmek trajikomik değil midir?

 

Kendi yerlerinde, yurtlarında anadillerini konuşamayan, anadillerinde eğitim yapamayan bir halkın anaları, hala evlatlarının acıları ve hasretleriyle yanmaya devam ediyorlarsa, onlara hangi kadınlık ve analığın kutsallığından bahsedebilirsiniz ki?

 

Hangi renk ve inançtan olursa olsun, “Anadilini” yasakladığınız bir halkın, aslında kadınlarına, analarına karşıdır bu yasaklar.

 

Hor görülen, yasaklanan, aşağılanan, yok sayılmaya çalışılan kadındır aslında. Anadilde özgürce yaşama mücadelesi, aslında bir kadın mücadelesidir. Kadının var olma kavgasıdır. Bundan dolayı değil midir? Kavgalara adanan kadınların aynı zamanda bir kimlik ve cinsiyet eşitliği mücadelesidir, yani aslında insanlığın direnişidir.

 

Kadınları bir harekete, bir eyleme, bir hedefe kilitlenen topluluklar, halklar tarihte hep daha farklı izler, eserler bırakmışlardır.

 

Kadınlarıyla birlikte, yan yana, omuz omuza bir hareket, bir bilinç, bir direniş geliştiremeyenler, hep bir yanları eksik, aksak kaldığı gibi, tarihte genelde zulümleriyle iz bıraka gelmişlerdir.

...

Anaların dilini yasaklamak, onların geleceğini yasaklamaktır.

Anaların dilini özgürleştirmemek, onların geleceğini tutsak etmektir.

...

Anadilde eğitim hala resmen tanınmamaya ısrar edilirken, anaların, evlatlarını özgürce, endişe taşımadan, korkmadan, çekinmeden çocuklarına kendi dilinde eğitim verilebilme özgürlüğü çok görülmeye anlaşılmamaya çalışılırken, insanlara hala Kürtçe şarkı söyledi, Kürtçe halay çektiler diye hesap sorulmaya devam edilirken, 90 yıllık resmi ideolojik despotizmin dayatmalarının bir benzerini muhafazakârlık adına siz de yaparak, bir dil değil- kültürel bir okumayı ‘isteseniz de öğreneceksiniz, istemeseniz de’ dayatmasını nasıl anlatabilirsiniz?

 

“Diller ve renkler Allah’ın ayetleri- işaretleridir” gerçeğini bilip dururken, bu ayetlerin, işaretlerin, hakkını, hakikatini teslim etmeden talep edeceğiniz her bir iddia ancak bir fantezi olmaktan öteye gidemeyecektir.

 

Türkiye toplumunun en büyük nüfusuna sahip bir halkın dili olan Kürtçe, bu ülkede 2. Resmi dil olmadıkça, yeni her bir iddia ve dayatmanız yine fantezi olmaktan kurtulamayacaktır.

 

Anadillerin seçmesi, tercihi olamaz. Olmazsa olmazlar vardır. İnsanın varlık sebebidir. Tartışılamaz. Seçme hakkı veremezsiniz onlara. İnsanca yaşam hakkı gibidir. Özgür olmak, barış ve güvenlik içinde, adaletle yaşamayı istemek gibi.

 

Anadillerin özgürlüğü mücadelesi, kadının kendi dilinin özgürlüğü mücadelesi olarak devam edecektir...

 

http://www.ozgur-gundem.com/index.php…

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1302

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.