Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ak Parti adına halktan
400 vekil isteğine, en hızlı ve olumlu cevabı/desteği kanaatimce dolaylı da
olsa, Seçime Parti olarak girme kararı alan HDP’den gelmiş oldu.
Allah birisine, “yürü ya kulum” derse, buna engel
olacak kimdir?
Ak Parti için büyük ve aşılmaz bir engel olan HDP
seçmeni, HDP’nin bu kararı ile Ak Parti için bir sıçrama tahtasına
dönüştürürken, bunu yürü ya kulum’dan başka ne ile açıklayabiliriz ki?
Eğer bundan başka bir açıklama ve hesap varsa o da
birilerinin gizli kapılar arkasından Kürt halkına olan ihanetleri olabilir.
Bölgede CHP’nin yokluğu göz önüne aldığımızda,
bağımsız adaylarla seçime girecek olan Hüda Par’ın çıkaracağı 1-2 vekil dışında
HDP’nin baraj altı kalması durumunda bölge bütünüyle Ak Partiye teslim edilmiş
olacaktır…
Bu her ne kadar paralel yapı ya da Cemaat adı
altında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin CIA ve MOSAD’la yapılan amansız
savaşta Ak Partinin elini güçlendirse de, seçim sonrası “irademiz çalındı” diyerek ortalığı yakıp yıkacak Kürtler için
bu istihbarat örgütlerinin A.B.C Planları şimdiden hazır bir durumda
beklemektedirler.
Bu yüzden seçim öncesi iç güvenlik paketinin
çıkmasında fayda görüyorum. Özgürlüğümüz kısıtlanır ya da özgürlüklerden yana
değil misiniz? Diye beni eleştirecek olanlara diyeceğim şu ki, “Olmayan bir şeyimizi kısıtlayamazlar. Bir
şeyi olanlar düşünsün!”
Her şey HDP’nin barajı aşmama durumuna göre
planlanıyor, İşte bu yüzden olacak ki, ucuz çalıntı mala üşüşen müşteriler
gibi, bölgede Milletvekilliğini çok cüzi bir oyla alabileceklerinin hesabını
yapan ve birkaç kuruş haram parası olan herkes, haram ve günah demeden
gaspedilecek vekillikler için aday adayı olma yarışına girmeye başladılar bile.
Bu çalıntı Milletvekilliği o kadar iştah
kabartıyor ki, Sadece Mardin için Ak Partiden aday adayı olacakların sayısı
250-300 kişiyi geçebilir. Öyle ki bu aday adayları mevcut iktidara yaranmak
için, her türlü taklayı atmaktan da geri durmamaktadırlar.
Bunun için, hırsızlığa ve torpile Allah’ın ayetini
dayanak/gerekçe gösterenler mi dersin? Başkanlık sistemi için, büyük büyük
dedesinin de ailesini ve aşiretini bu sistemiyle idare ettiğini dilendirenler
mi dersin? Ne derseniz deyin. Sonuçta Anlayacağınız, önümüzdeki günlerde ortalık
yalaka adaylarla dolup taşıyacaktır.
Bunlar
öyle insanlardır ki
Eğer mevcut sistem bir gün HIRSIZLIĞI suç olmaktan
çıkarırsa, bu aday adayların çoğu Allah’ın Hırsızlığı bütün dinlerde haram
kıldığına bakmadan HIRSIZLIĞA ibadet aşkıyla gideceklerdir. Öyle bir toplum
olmuşuz ki, şehit Özgecanlar için katiller yetiştirir duruma gelmişiz.
Kanaatimce o cani diye tanımladığımız katil, irade hırsızlarından ve toplumdan
çok daha temiz ve masumdur. Ki irade hırsızlığından daha adi bir tecavüzcü,
daha adi bir hırsız ve daha adi bir gaspçi var mıdır? Ben şahsen tanımıyorum. Ama
görüyorsunuz herkes buna aday!...
Sayın Cumhurbaşkanı, “Hanefi mezhebindeyim mezhebimize
göre KÖPEK haram değildir” derse. Şirin görünmek için havlayacak ne çok
kişiliksiz vardır. Bu yüzden Ak Parti aday belirlemede çok sık eleyip dokuması
gerekmektedir. Zira aday göstereceği kişiler bölgenin kaderini belirlemede
önemli rol oynayacaklardır.
HPD’nin barajı aşması elbette en büyük
temennimizdir. Oyumuzun rengi de o yönde olacaktır. Ancak görünen köyde kılavuz
istemez misali, hayalperest olmamak gerekir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde
yakalanan oy oranına ulaşması bile çok büyük bir başarı sayılacaktır.
Bu yüzden kıçını sallayan Kürt kökenli olmayan
birkaç artistin kendileri dışında bu partiye getirecekleri tek bir oyları
olmadığı gibi, hiçbir faydaları da olmayacaktır. Partinin barajı aşması
durumunda ise Kürtlerin sırtında meclise beleşten kapak atmış olacaklardır.
Yoksa
Bira
hûn baş dizanibin, “Mîza wan derman bi, ew bi tilliya we yî kul di namîzin”
Dini hassasiyetleri yüzünden HPD’ye oy vermekten
çekinen Kürt kardeşlerime diyeceğim şu ki, Oyunuzu çekinmeden verebilirsiniz.
Baraj sebebiyle oyunuzu kime verirseniz verin sonuçta aynı kişileri seçmiş
olacaksınız.
Selametle
Mahmut SEMEN
17 Şubat 2015