BU ZULÜM DEVAM ETMEZ

BU ZULÜM DEVAM ETMEZ

 

Kur’an-ı Kerim İsrail oğullarının iki büyük fesat ve bozgunculuklarından ve bu sebeple insanların eliyle cezalandırılmalarından söz eder. Bu bir sunnetullahtır; fesat çıkarıp bozgunculuk yapanlar, sürgit bunu yapamazlar, bir yerde onlara dur diyen çıkacaktır. Kur’an-ı Kerim onların fesatlarından ve insanların eliyle cezalandırılmalarından söz ederken bunun onlara has bir cezalandırma olduğundan söz etmez. Sadece onların tarihi süreçlerine dair bir bilgi vermektedir. Bu sebeple aynı fesadı Yahudiler değil de başkaları yapmış olsa onlar da aynı şekilde cezalandırılırlar.

 

Sözünü ettiğimiz meseleyle ilgili ayetler şöyle:

 

Kitapta İsrail oğullarına: ‘Siz yeryüzünde iki kez fesat çıkaracak ve çok büyük bir kibirle böbürleneceksiniz,” diye kararlaştırdık. Bunların ilkinin zamanı geldiğinde üzerinize muazzam bir güce sahip kullarımızı göndermiştik, onlar da evlerin aralarına girip araştırmıştılar. Bu, yerine getirilmiş bir söz idi. Sonra da onlara karşı size bir galibiyet verdik. Sizi servet ve oğullarla destekledik. Sayınızı daha çok kıldık. İyilik ederseniz kendiniz için iyilik etmiş olursunuz. Kötülük de ederseniz, kendinizedir. Diğerinin zamanı geldiğinde de yüzünüzü kara etsinler ve ilk kez mescide girdikleri gibi girsinler ve ele geçirdiklerini darmadağın etsinler.

 

Rabbiniz elbet size merhamet edecektir; ancak yine bozgunculuk yaparsanız Biz de sizi cezalandırırız. Cehennemi kâfirler için bir zindan kıldık.” (17 İsra 4-8).

 

Müfessirlerin çoğu İsrail oğullarının yeryüzünde fesat çıkarıp azgınlaşmalarının ikisinin de geçmişte vuku bulduğu kanaatindedir. İlk fesat çıkarmaları Hz. Zekeriya ve İşa’ya’yı öldürmeleri sırasında oldu. Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra elde etmiş oldukları büyük imkân ve servetle bozgunculuk ve fesada başladılar, hak hukuk tanımaz oldular. İşte bu sırada Buhtunnasr’ın saldırısına uğradılar. Buhtunnasr’ın ordusu mallarını talan etti, sokaklar, evler didik didik arandı ve İsrailoğulları toplatılarak Kudüs’ten Babil’e sürgün edildiler.

 

Müfessirlerin çoğunluğu ikinci büyük fesat çıkarmalarının Hz. Yahya’yı öldürmeleri olduğunu söylemektedir. Bununla birlikte Kur’an’da ikinci fesatlarının geçtiğine dair bir sarahat yoktur. Kuşkusuz bir peygamberi öldürmek yeryüzünde işlenebilecek büyük bir fesat ve zulümdür. Ancak çocukları öldürmek, hastaneleri bombalamak, sağlık görevlilerini, ambulansları, camileri, sivil halkın evlerini bombalamak o ölçüde bir cinayettir. Nitekim ayette “ancak yine bozgunculuk yaparsanız Biz de sizi cezalandırırız,” buyrulmaktadır. Aslında İsrail işgalci bir güçtür. İşgalcinin askeri sivili olmaz.

 

Aradaki güç orantısızlığına rağmen Filistinliler işgal askerlerini hedef alırken İsrail ayırım yapmadan çocukları öldürmekte, kadın-erkek ayırımı yapmadan bir halka soykırım uygulamaktadır. Düşünün ki öldürülenlerin neredeyse dörtte biri çocuktur. Buna rağmen dünyanın büyük güçleri Hamas’ı terörist ilan ederken İsrail için meşru savunma hakkından söz etmektedir.

 

Bilindiği gibi Yahudilerin üçte ikisi, İngilizlerin ve ardından Amerika’nın öncülüğünde büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerinden toplatılıp Filistin’e getirilip yerleştirilmiş ve Filistinliler binlerce yıllık vatanlarından sürgün edilmişlerdir. Dışarıdan getirtilip oraya yerleştirilenler Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmişlerdir. Filistinlilerin yarıdan fazlası başka ülkelere sığınmış kamplarda yaşamaktadır. Filistin’de kalanlar ise değişik bahanelerle sistematik bir şekilde öldürülmektedir.

 

Elbette bu zulüm devam etmeyecektir. Küfür âbâd olur ama zulüm âbâd olmaz.  

 

24 Temmuz 2014

  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1335

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.