İki gün önce
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan Muhtarlarla 40’ncı toplantısını
yaptı. Kırk bir kere maşallah diyelim.
Sayın Cumhurbaşkanımız sanırım başka bir kitle örgüt temsilcileriyle bu
kadar çok sohbet toplantıları yapmamış. Muhtarlarımızla olan bu muhabbet daim
olsun Nazar değmesin İnşallah…
Dün 19 Ekim
muhtarlarımızın günüydü. Bir kez daha muhtarlarımızın günü kutlu olsun diyor ve
yazıma başlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız toplantıda
ifade ettiği “Türkçülük ve Kürtçülük, bölücülüktür” sözleri kesinlikle çok
doğru bir tespittir. Cumhuriyet tarihi boyunca bu Ülkede kutuplaşma, bloklaşma,
eksik olmadı. Bunun temel nedeni bana göre ırkçı söylemlerin ta kendisidir.
Birileri yıllarca
ulusalcılık söylemiyle kendilerini Vatanın, Ulusun Cumhuriyetin bekçileri, Ülkenin
asil sahipleri olduğunu ifade edip, muhafazakâr, Dindar ve diğer kesimleri
gericilikle, yobazlıkla, İrticacılıkla, şeriatçılıkla vs. suçlayıp, aşağıladılar
ve her türlü özgür yaşam alanlarına müdahaleyle bu kesimlere tabiri caiz ise
yaşamı zehir ettiler. Bunlar siyaseten Kendilerini sosyalist olarak tanıtan
kesim.
Ama maalesef Avrupa’daki
sosyalist siyasetin hoş görü ve insancıl yaşam tarzının zerresi bunlarda yoktu.
Başka bir kesim
milliyetçilik kisvesi altında Türkçülük yaparak herkesin kendi ırkını inkâr
edip, “Türküm, Mutluyum” diyecek “Aksi halde Vatan hainidir” gibi
laflar. Bunlara göre bu ülkede Kürt, Çerkez,
Boşnak, Arap, Arnavut, Süryani, Ermeni, Vs. başka bir ırkın kimliğiyle kendini
tanıtma hakkı olamazmış. Oysa gerçek milliyetçi Ülkesinin birlik ve
beraberliğinin korunması ve her alanda kalkınması için çalışır ve tüm farklı
inanç ve kültürlere karşı hoş görülü, kucaklayıcı ve kabullenici bir yaklaşım
içinde olur.
Başka bir kesim Din
kisvesi altında insanların dini duygu ve değerlerini suiistimal ediyor.
Bunlarda Dincidir. Oysa dinin amacı insanlara iyi ile kötüyü, doğru ile
yanlışı, güzel ile çirkini bildirmektir, dünya ve ahret mutluluğuna
kavuşturmaktır. Dini Kullanmak Allah katında büyük günahlardandır.
Kürdçülük yapan bir kesim
de Türk sosyalist kanattan bir grup ile hareket ederek özellikle muhafazakâr Kürdler
üzerinde zaman zaman baskıcı ve dışlayıcı olmaktadır.
Ne yazık ki bu ırkçı ve
mağrur zihniyetler ülkenin her alanda hak ettiği kalkınma ve huzura kavuşmayı bu
güne kadar hep engel olmuştur. Son otuz yıldır bu ülkede yaşanan her türlü
ayrılıkçı ve yıkıcı örgütlerin, şiddettin, kavganın ve acının baş sorumlusu
ırkçı zihniyettir.
Tüm bu yaşanan acı
tecrübeler ve yukarıda saydığım sebepler herkes tarafından biliniyor. Sayın
Cumhurbaşkanı tüm bunların farkında olduğu için “Türkçülük ve Kürtçülük
bölücülüktür” demiş.
Bende şunu ilave etmek
isterim. Şu parti Lİ, bu parti Lİ, Din Cİ, bu Cİ gibi söylemleri kasıtlı
kullanan kim olursa olsun. Bölücüdür, Irkçıdır ve bu ülkeye en büyük kötülüğü
yapanlardır.
Sayın Devlet Bahçeli
Kürtçülüğü izah için Türkçülüğü örnek göstermek yanlış olduğunu söylemiş.
Devletin birliğine
vatanın, bölünmez bütünlüğüne inan ve bunun için gerekirse canını seve seve
feda edecek ve bu ülkeyi kendi tek vatanı bilen bir KÜRD yurttaş olarak Sayın
Bahçelinin bu ifadesinde Kürdlere aşağılayıcı bir üslup görüyorum.
Daha önce Cumhuriyet Halk
Partisi CHP’nin bir bayan milletvekili benzer bir üslup kullanarak “Türkleri
ve Kürdleri eş değer gördüremezsiniz” diye bir açıklama yapmıştı.
Herkes bunu çok iyi bilsin
ki, Kürdlerin en az % 90’ı Türkiye Cumhuriyeti Devletini kendi vatanı biliyor
ve sahipleniyor. Kürdler diğer tüm yurttaşlar gibi ülkenin dört bir tarafına
yerleşmiş kız alıp kız vermiş bin yıldır bu coğrafyada yaşıyorlar. Hepimiz
akraba olmuşuz, Tek vücut, damarla kan olmuşuz. Bu tür ırkçı söylemler Ne Kürd
ne de Türk siyasetçilerine orta ve uzun vadede bir şey kazandırmaz. Aksine
kayıp ettirir. Belki kısa süreli günü birlik siyaseti kurtarır ama Ülke bu
söylemlerden büyük yara aldığı ve dinamitlendiği unutulmamalı.
21/10/2017