15 Temmuz başarısız darbe
teşebbüsü Allah esirgesin amacına ulaşmış olsaydı, ülkemiz paramparça olacak,
her taraf kan gölüne dönecek Suriye, Libya, Irak’tan beter olacaktı. Çünkü amaç
darbeden çok emperyalist güçlerin ana hedefi Türkiye`yi darbeci alçak hainlerin
eliyle zayıflatıp, daha sonra işgal
ettirip, parçalatmaktı.. Ama bu hain planın sahipleri Allah’ın planını ve
gerektiğinde farklı görüş ve inançları bir tarafa bırakarak Ülkesine, milli
iradeye ve demokrasiye ölümüne sahip çıkacak halkımızı hesaba katmadıkları için
kudururcasına hayal kırıklığına uğradılar.
Nitekim 15 Temmuz gecesi; İktidarı,
muhalefeti, Türkü, Kürdü, Lazı, Arabı, Süryanisi, Çerkezi, Boşnağı, Romanı,
Sünnisi, Alevisi vs. bu ülkeyi kendi vatanı olarak gören herkes canını ortaya
koyarak ölümüne sahip çıktı.
Hele 15 Temmuzda darbeye
karşı İktidara kayıtsız, şartsız ve tereddütsüz destek veren HDP dâhil
Meclisteki darbeye karşı ortak metne imza atan muhalefet partilerin duruşu
sokaktaki halkın dayanışmasını teşvik etti ve pozitif katkı sundu.
Her musibetin bazı hayırlı
yönleri var derler ya bu darbe belasının neden olduğu hayırlardan biride uzun
süredir gergin ve sert olan Ülke siyasetini yumuşattı, diyalog ve dayanışma
ortamına vesile oldu. Darbeye karşı olumlu tutumlarından dolayı teşekkür etmek
amacıyla Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Külliyeye davet edilen Parti liderleri
arasında HDP Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş yoktu. Çünkü Sayın
Cumhurbaşkanı tarafından çağırılmamıştı. Basına yansıdığı kadarıyla çağrılmama
gerekçesi HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder`in darbe girişiminin ardından
sivil toplum kuruluşlarının TBMM`yi ziyareti sırasında tepkilere neden olan
sözleri nedeniyle Demirtaş’ı Külliyeye davet etmediğini.
Elbette takdir Sayın
Cumhurbaşkanımızındır. Fakat Ülkenin içinde bulunduğu şartlar göz önünde
bulundurduğumuzda içeride ve dışarıda kurulan ihanet komploları, Türkiye`de
eylem yapan tüm örgütlere her türlü desteği veren sözde müttefiklerin yıkıcı
planları karşısında toplum olarak her zamankinden çok kenetlenmeye ve her şeye
rağmen farklılıklarımızla birbirimizi samimiyetle kabullenmeye acil ihtiyaç var.
Bunun oluşması için de başta halkın temsilcileri olan siyasi liderlerin birlik,
beraberlik ve dayanışma içinde olmaları gerek. Anadolu`da bir deyim var hatalı
insanlarınızı dışlarsanız düşmanlarınız onları
safına çeker ve size karşı kullanır.!
Bir sivil toplum
temsilcisi olarak daha önce
Nevruzda
Bir Türk Bayrağı Olsaydı?,
Hendek
Kürtleri Sefil Ve Perişan Etti.!
Açıklamaları yaptığımda
akla vicdana sığmayan tepki ve hakarete varan yorumlara muhatap olduk. Oysa
Allah şahittir tek bir amacım var. Ülkemde huzur, barış, kardeşlik olsun ve
kardeşkanı akmasın. Yaşadığım sürece bu idealimden vazgeçmeyeceğim. Bu duygu ve
düşüncelerle şimdide diyorum ki keşke, Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Demirtaş`ı diğer
siyasi liderler gibi Külliyeye davet etseydi.
Siyasetin Nemalıkları
sahte Vatanseverler bu yazımı farklı alanlara çekeceklerini tahmin ediyorum. Çünkü
hakkımızda hazırladıkları yalan, iftira ve sahte raporları da biliyoruz.
Kimseden Korkmuyoruz!
Allah Var ve O bize Yeter Diyoruz...