Son birkaç yıldır tükettiğimiz
tarım ürünlerinin çoğunu dışarıdan yani yurt dışından ithal ediyoruz. Bir
zamanlar Türkiye olarak Dünyanın birçok ülkesine başta buğday ve diğer tüm
tarım ürünlerini İhraç ediyorduk. Şimdi Rusya, Almanya, Fransa ve Ukrayna’dan
biz buğday ithal ediyoruz.
Türkiye Kanada’yı mercimekle
tanıştırdı. Şimdi Yılda 270. İle 400. bin ton arası Kanada’dan biz ithal
ediyoruz.
Nohut ve soya fasulyesi Meksika,
Arjantin, Kanada ve bazı eski Sovyet Cumhuriyeti ülkelerinden İthal ediyoruz.
İngiltere, Hırvatistan, Ukrayna
ve birkaç ülkeden daha arpa ithal edildi. Geçen sene Gürcistan bu sene
Bulgaristan’dan Saman ithal edildi.
Beyaz altın deyip, övündüğümüz
Pamuk ABD. Hindistan ve Türkmenistan’dan ithal edildi.
ABD. Arjantin ve Brezilya’dan
Mısır İthal edildi.
Çin, Vietnam, İtalya, Tayland ve
birkaç ülkeden daha çeltik ve pirinç ithal edildi ve etmeye devam ediyoruz.
İran’dan Soğan. Çin’den sarımsak,
KKTC kırmızıbiber. Fransa, Çek
Cumhuriyeti, Brezilya ve en son Sırbistan’dan Et İthal ediyoruz. Daha fazlasını
yazmaya dilim varmıyor.
Peki, Ya tohumumuzu hangi ülkelerden alıyoruz?
Karpuz tohumu ABD, domates tohumu
Fransa, ABD ve Hollanda’dan, lahana tohumunu. Almanya ve Hollanda’dan, turşuluk
hıyar tohumunu alıyoruz.
Türkiye Dünyanın sayılı
tarım üreticisi ülkeleri arasında yer
alıyordu. Tarımsal teknolojiyi geliştirmediğinden son 8-9. Yılda 860 milyon
dolarlık tohum ithal edildi.
İthal edilen tarım ürünlerinin
çoğunun gümrük oranları sıfırlanmış veya çok cüzi rakamlar alınmaktadır. Bu
durum Ülkemizin milli ekonomisine büyük bir darbe vururken birkaç kişilik
İthalat lobisini aşırı zengin etmektedir.
Unutulmamalı ki; koca Osmanlı
İmparatorluğunun çöküş nedenlerinden bir tanesi de o dönemin emperyalist itilaf
Devletlerinin ithalat pazarı haline gelmiş olmasıydı. Üretemediği için Osmanlı
İmparatorluğu ekonomik olarak büyük darbe aldı.
Türkiye Dünyanın en verimli
topraklarına sahiptir. Tarımda geliştirici ve dönüştürücü milli bir politika
uygulanırsa ne tarım ürünü ne canlı hayvan nede et ithal edecek. Aksine bu
ürünler 1980 ve 1900 yıllarda olduğu gibi ihracatı yapılacak. Aksi halde henüz
ithal etmediğimiz süt ve peyniri dışarıdan getirebiliriz.