En son köşe
yazımı 4 Kasım 2015, yani bundan tam dört ay önce 1 Kasım seçimlerinden sonra, (1
KASIM’DA KREDİ, TOKAT, UYARI VE DERS VAR.) iktidar ve muhalefet
partileriyle ilgili gözlem ve düşüncelerimi yazmıştım.
Bu
yazımdan rahatsız olan bazı siyaset nemacıları, simsarlarıyla birlikte
gıyabımda, başta Facebook olmak üzere sosyal medya üzerinden sahte, kod
isimlerle hased kokan yorumlarla saldırdılar. Bu olumsuz negatif düşüncelere
muhatap olmamak ve polemiğe mahal vermemek, ayrıca başkanı olduğum 61 STK dan
müteşekkil Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonumuzun toplumsal alanda
halkımızın, demokrasi, barış, dayanışma ve en önemlisi 32 yıldır bölgede akan
kanın durması için İnsani katkı sunabilmek amacıyla köşe yazılarıma ara
vermiştim.
Federasyonumuzu
oluşturan bileşenlerimizin güçlü dayanışması ve insan odaklı çalışmalarımızda
halkımızın geleceği adına sivil toplum olarak bu güne kadar hiç bir siyasi
parti ve oluşumların ne tarafı, ne de karşı olmadan tarafsızlık ilkesi
çerçevesinde yerine getirmekle halkımızın büyük çoğunluğundan manevi destek ve
takdir gördük.
Federasyon
Başkanı ve yönetim olarak sivil toplum sorumluluk bilinciyle Suruç`ta meydana
gelen Katliam yerine gidip, basın açıklaması yaparak Terör örgütü DEAŞ`ı
şiddetle kınadık.
Diyarbakır’da
HDP mitingine yapılan bombalı saldırıyı kınadık. Diyarbakır HDP İl Başkanlığını
ve yaralıları hastanede ziyaret edip, basın aracılığıyla kınama açıklaması
yaptık.
Ceylanpınar’da
katledilen ve şiddetin başlamasına neden olan sebeplerden biri olarak gösterilen
iki Polisin evlerinde katledilmesine kınama açıklaması yaptık.
Ankara,
İstanbul ve ülkenin herhangi bir yerinde meydana gelen her türlü terör
saldırılarına tepki gösterdik. Ankara`ya
her gittiğimizde Mecliste temsil edilen Dört partiyi ayırım gözetmeksizin
ziyaret ettik. Her zaman tek bir talebimiz olmuştur. Akan kanın durması,
Bölgede barış, ülkede barış. Hendekler başta Kürt halkı olmak üzere barışa
kardeşliğe zarar verecek uyarısını yaptık.
Gelinen
nokta ortada, binlerce can kaybı… En son Kızıltepe ilçemizde meydana gelen
bombalı araç saldırısında sivillerin ölümü, çocukların yaralanması, yüzlerce
işyeri ve konutun zarar görmesi nedeniyle bu olaya da insani tepki gösterdik.
Kendini
bölgenin ve Ülkenin tek söz sahibi olarak gören bazı elitleri akan kanın
durması için demokratik tepki vermeye çağırdık. Şimdi bazı kişiler kasıtlı
olarak İnsani girişimlerimizi provokatif söylemlerle farklı yönlere çekiyor...
Bundan
sonrada barış, kardeşlik yolunda çalışmalara devam edeceğiz.
Türkiye
Cumhuriyeti hepimizin ortak ülkesidir. Halkımız artık şiddet, kan, ölüm gözyaşı
istemiyor. Çözüm sürecinin devam etmesi ve herkesimi kucaklayıcı kişi, hak ve
hürriyetlerini gözeten yeni bir anayasanın hazırlanması için şiddet, çatışma
ortamın son bulması şart. Bu nedenle zaman zaman barışseverlerin, Demokratların
PKK’ya yaptıkları, “eylemlere son verin” çağrılarını destekliyoruz.
PKK.
Eylemlere son verdiği an çözüm için Hükümet üzerinde güçlü kamuoyu baskısı oluşacağından,
barışın tek yol ve kaçınılmaz olacağı görülecektir. Tamamen insani amaçla
yaptığımız açıklamaları bazı art niyetli ve kıskanç kişilerin gıyabımızda nasıl
çarptırdıklarını biliyoruz.
Yüreğimizdeki
insan ve Kürt soydaşlarımıza olan sevgi ve bağlılığımızı ancak vicdan sahibi
olanlar bilir.
İNSAN
OLARAK ÖLÜMLERE KARŞI SESSİZ KALMAYALIM..