Cumhurbaşkanı Abdullah Güle yazılmış
Amerika’da siyah Müslümanların lideri olarak 1965 yılında şehit edilen Malcolm X, yaşadığı hayat kadar, geçirdiği fikri değişimlerle de insanların ilgi odağı olan bir lider, bir aktivist olarak adlandırılır.
Evliliklerinin 5. yılını da geride bırakmış olmalarına rağmen hala bir çocukları olmamıştı. Bunu pek dert ettikleri yoktu. Ama konu komşu onları rahat bırakmıyorlardı. Her gün yeni bir çözüm önerileri ile kapılarını çalıyorlardı. Beş yıl içinde nerdeyse gidilmedik doktor uğranılmayan ziyaret ve denenmeyen hurafe kalmamıştı.
Eylül ayının sonlarına doğru gelindikçe evimizdeki heyecan da o oranda artıyordu. Zira ailemizin son (Allah bilir) bir üyesi daha dünyaya merhaba diyecekti. Bunu öğrenen bazı arkadaşlarımız tebessüm ederken bazıları da “Ne gerek vardı? İşte dünya tatlısı bir kızın ve iki oğlun var. Daha ne diye başına dert alıyorsun? Dördüncüsü fazla” diyerek bir sürü ekonomik nasihatler vermeden de edemiyorlardı.
Görüyorsunuz kızların kardeş kabul edilmediği yok sayıldığı bir bölgede yaşıyoruz. Erkeklerin böyle görmeleri ve davranmalarını cahilliklerine bağışlıyor ve anlıyorum. Ya kızım Têlî sen, sen niye ablanı yok saydın? Niye yazmadın? Hele bu erkekler eşek! Onları es geçiyorum. Şimdi sana ne demeli? Sen bir kızsın. Sen nasıl kızları yok sayarsın?
Hayır, baba bu kız benim istediğim kız değil. Kendisi demedi mi? Beğenmezseniz geri verin. Beğenmiyorum işteee!.. Beğenmiyorummm!..
Ya, annem haram diye bir şey tutturmuş o yüzden kullanmıyor. Kaçak kullanmayınca ödemekte mümkün olmuyor. Oysa elektrik bizim topraklarda üretiliyor. Neticede kendi öz malımızdır. Malımızı gasp eden hırsızdan çalsak ne zararı var? Bak, alnı secdeden kalkmayanlar, bütün mahalleyi aydınlatıyorlar. Sanki bunun parasını veriyorlar mı? Hiç sanmıyorum. Dindarlıklarına gelince senden de benden de daha çok dindardırlar. “Hırsızdan malını alamıyorsan çalmanda bir behis yoktur. O mal bizimse bize ana sütü gibi helal değil mi?” Diyorlar ve kullanıyorlar.
Bu yüzden çöz o türbanını, silkele silkeleyebildiğin kadar. Üstündeki iktidarlar, fabrikalar ve göbekli adamlar dökülsün tepetaklak yuvarlansın yerlere. Onu bir güzelce ser yere, kininle, sevginle, aşkınla ve umutlarınla içini doldur, gözyaşınla iyicene bir yoğur sonra dört köşesinden katla katla katla. Kalbinin derinliklerine bir taş gibi göm ve okumak için okulun kapısından gir içeri. Okumanı istemeyenler şeytan çarpmışçasına irkildiklerini korktuklarını göreceksin. Bu okulu bırakıp köyün terksela/benamaz çobanıyla, mahallenizde ki ayyaşın biriyle ve ya sözüm ona Müslüman işadamların ikinci, üçüncü hata dördüncü cariyesi veya metresi, pardon eşi olmaktan daha hayırlı değil midir?
Benim ismim artık Abdurrahman’dı, bu bile okul hayatını bana heyecanlı kılmaya yetiyor artıyordu da. Abdurrahman Apo’dan hem daha uzundu hem de sonundaki "man" hecesi bana öyle bir güç veriyordu ki, kendimi yollardaki bütün Man kamyonlarının sahibi gibi görüyordum.
[ Ev çîroka min a siftê ye; bi navekî din çavêşa min e ]
Melisa ve ailesini cinlerden kurtarmak için katil olmayı göze alan Şeyh Ali, gözünü kırpmadan 12 kişiyi öldürdü
YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN