KULLANMA KLAVUZU

E-Posta Gönder

Sevgili dostlar değerli gönül yoldaşlarım. İnsanoğlu hep bir arayış içerisinde olmuştur. Bu Hz. Adem (a.s.)’dan bu yana böyle ola gelmiştir. Peki biz insanlar neyi ararız neyin peşindeyiz, hepiniz çok iyi biliyorsunuz; Mutluluk, bu dünyada mutlu olmak ebediyette mutlu olmaktır peşinde olduğumuz şey. İnsanlar mutlu olmak için binlerce yol ve yöntem denemişlerdir. Kimisi mutlu olmanın yolunu bulmuş kimi bulduğunu zannetmiş, kimi ise geçici mutluluklarla kendini avutmuştur. Mutluluk hakkında insanlar çok değişik tanımlar, yorumlar yapabilmişlerdir. Kimi parada, malda, mülkte aramış mutluluğu; kimi kanaat etmekte; kimi ise her şeyi haline bırakıp vurdumduymaz olmakta.

Peki, hangisi veya hangileri doğru diyeceksiniz. Belki hepsi belki de hiç biri... Burada asıl vurgulamak istediğim insanoğlunun mutluluğu her daim araması ve bunun için yol ve yöntemler denemesidir.

Mutluluğu arıyorsak eğer huzuru da arıyoruz demektir. Çünkü ancak mutlu insan huzurlu olabilir, hiçbir mutsuzluk huzur vermez aksine huzursuzluk, stres ve kaygı verir. 20. ve 21. yüzyılda bilgiye ulaşmanın ne kadar kolay ve masrafsız olduğunu söylememin lüzumu yoktur herhalde, yani mutluluğun yolunu çok basit bir yolla bulabilir ve bunu kardeşlerimiz, eşimiz, arkadaşlarımız ve komşularımızla paylaşabilecek durumdayız. Peki, bulan yok mu şu mutluluğun sırrını?

Yüce Rabbimiz Allah (c.c.) biz insanlara mutluluğun yolunu göstermiştir. Nerede mi? Unutmak üzere olduğumuz, neredeyse hepimizin evinde duvarında asılı olarak duran çocuklarımıza öğretmeye vaktimizin olmadığı (!) sadece dinlemekten zevk aldığımız, dinlerken bile bizi başka ufuklara götüren içimize huzur veren o ilahi nağmelerin içerisinde bize mutluluğun formülünü vermiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bizlere bıraktığı en büyük mucize Kur’an-ı Kerim.

Evinize, iş yerinize herhangi bir alet, makine aldığınız zaman bir de bakıyorsunuz ki bu makineyi, aleti üreten firma hemen makinenin yanına bir adet kullanma kılavuzu koymuştur. Eğer bu kılavuzu okumaz da gelişi güzel makineyi çalıştırırsak makineyi daha önce kullanmayı da bilmiyorsak o makineyi bozma ihtimalimiz %80lerdedir. Makinenin daha verimli ve daha uzun süre çalışması için kullanma kılavuzundaki bilgilere ihtiyacımız vardır. İşte insanoğlu da doğru mutlu huzurlu bir şekilde yaşayabilmek için bir kullanma kılavuzuna ihtiyacı vardır…

Bu kılavuz Kur’an-ı Kerimdir.

Yüce Rabbimiz Hz.Adem (a.s.)’a, Hz.Şit (a.s.)’e, Hz.İdris (a.s.)’e, Hz.İbrahim (a.s.)’e Sahifeler şeklinde Hz.Musa’ya Hz.Davud’a, Hz.İsa’ya ve En son Hz.Muhammed’e (s.a.v.) Kitaplar şeklinde kılavuzlar göndermiş bizim bu kılavuzlarda yazılı olduğu gibi yaşamamızı istemiştir. Tabi her yeni sahife ve kitap geldiğinde daha önceki sahife ve kitabın hükmünü ya kaldırmış ya da yenilemiştir. Eğer bu rehberlerde bizlerden istenilenleri yaparsak ebedi mutluluğu yakalayacağımızın müjdeleri verilmiştir.

Biz bu gün içimizde olan halen hükmü süren ve kıyamete kadar da sürecek olan Kur’an-ı Kerim’i maalesef unuttuk veya bize unutturuldu. Kur’an’ı Camilere hapsettik adeta, mezarlıklarda ölülerimizin ruhuna armağan etmek için okunan bir kitap haline getirdik. Halbuki diri olan bizlerin daha çok ihtiyacı var yüce kitaba.

Kur’an-ı Kerim’i orjinal dili olan Arapça okumak sevap kazandırdığı gibi ruhlarımıza da hitap etmektedir. Lakin Arapçasını okumak tek başına bizlere yeter mi acaba?

Yetmez dediğinizi duyar gibiyim. Peki o zaman neden hala elimizin altında bir meal yok. Neden Yüce Allahın bizlere içerisinde mutluluğun sırlarını verdiği, bize nasıl huzurlu olabileceğimizi öğrettiği, iyi bir insan olmanın yollarını sunduğu yüce kelamı anlamaya çalışmıyor mealini dahi okumuyoruz. Haydi bu gün kendimize bir iyilik yapalım ve bir Kur’an-ı Kerim meali bulalım ya da evde kitaplıkta veya duvarda asılı olan mealimizi elimize alalım ve bir bakalım içerisinde neler var, mutlu olmak için ne yapmamız gerekiyor evet yanlış duymadınız hepsi var içerisinde görmesini bilmek lazım…

Gördükten sonra uymak lazım sadece okumakla mutlu olmazsınız. Sadece okumakla adam olunmaz bilmeyenimiz yok.

Unutmayın; Okuduklarınızı hayatınıza geçirebildiğiniz kadar okumuşsunuzdur…

Muhammed Ali ELALMIŞ

20.02.2012