Allah(cc), biz insanları yarattıktan ve bizlere
doğru yolu peygamberler aracılığı ile gösterdikten sonra yaptığımız yapacağımız
hal ve hareketlerimizin sorumluluğunu da bizlere yüklemiş, bizlere özgür irade nimetini
vermiş ve bunlardan hesaba çekileceğimizi bildirmiştir.
ثُمَّ
لَتُسْئَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعٖيمِ
“Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her
nimetten sorulacaksınız” Tekasür-8
Bundan
sonra herkes istediğini yapmakta, seçmekte özgürdür. Nitekim ayeti kerimede
şöyle buyurulmuştur.
لَا اِكْرَاهَ
فِى الدّٖينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَىِّ فَمَنْ يَكْفُرْ
بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰى
لَا انْفِصَامَ لَهَا وَاللّٰهُ سَمٖيعٌ عَلٖيمٌ
“Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk,
sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah(cc)`a
inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah(cc),
her şeyi işitir ve bilir.” Bakara-256
İslam nizamı Kur’anda en güzel şekliyle anlatılmış
ve en mükemmel şekli ile de tamamlanmıştır.
الْيَوْمَ
أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ
الإِسْلاَمَ دِينًا
“Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size
nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm`ı seçtim. ” Maide-3 ayeti ile
dinden hiçbir şeyin eksik kalmadığı hepsinin bizlere bildirildiği ve bu dinin
de İslam dini olduğu açıkça bildirilmiştir.
Allah (cc)’ın Kitabı Kur’an’da geçen ve açık olan
bu ve bunlar gibi yüzlerce ayete rağmen İslam dini kimsenin elinde bir oyuncak,
kullanılacak bir eşya, şahsi görüşünü savunması için bir delil, sağa veya sola
çekilecek bir ip değildir. Kendi dünya görüşü, dünya menfaati ve çıkarı için
kullanılan gerektiğinde cepten çıkarılan, kisvesine bürünülen, kendisi ile
görünülen bir alet edevat hiç değildir.
Muhammed Aleyhi-s Selam herhangi bir cemaat, grup,
tarikat, fırka, parti vs. kurmamış aksine kendisine vahyolunan İslam dinini son
Nebi ve Rasul olma görevi ile insanlara tebliğ etmiş onlardan bu dine girmeleri
ve bu dinin emirlerine uymaları gerektiğini söylemiş, eğer aksi bir yolu
seçerlerse azaba müstehak olacaklarını, hem bu hayatlarında hemde ahir (ahiret)
hayatlarında azaba düçar olacaklarını bildirmiştir. Kendisi de bizlere bu dinin
en güzel bir uygulayıcısı olarak öğretmenlik yapmış ve örnek olmuştur.
İslam bir hayat nizamıdır. Bunun haricinde cı
ların cu ların izm lerin cirit attığı bir botanik bahçesi değildir. Bakınız
peygamberimiz (sav) den sonra gelen sahabe, tabiun, etba-i tabiun efendilerimiz
ve çok değerli, kıymetli müçtehitlerimiz, âlimlerimiz herhangi bir oluşum
cemaat vs. içerisinde bulunmamışlardır. Cemaatçilik, fırkacılık olarak lense
edilen ve İslam’la bağdaştırılmaya çalışılan dünya çıkarları merkezli
yapılanmalar İslam’ın özünde yoktur asla olmamıştır. Bunlar sonradan meydana
gelmiş şeylerdir. Nitekim Allah (cc) Kur’an’da tüm Müslümanlara ne diyor bir
bakınız.
هُوَ سَمّٰیكُمُ الْمُسْلِمٖينَ مِنْ
قَبْلُ وَفٖى هٰذَا لِيَكُونَ
الرَّسُولُ شَهٖيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ فَاَقٖيمُوا
الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللّٰهِ هُوَ مَوْلٰیكُمْ
فَنِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّصٖيرُ
“Allah(cc), sizi hem daha önce, hem de bu
Kur`an`da müslüman diye isimlendirdi
ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek)
olasınız. Artık namazı dosdoğru kılın,
zekâtı verin ve Allah(cc)`a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip,
ne güzel yardımcıdır! ” Hac-78 ve başka bir
ayette de
اِنَّمَا
الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ
لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
“Mü`minler ancak kardeştirler. Öyleyse
kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah(cc)`a karşı gelmekten sakının ki size
merhamet edilsin” Hucurat-10
Bu ayetlerin özünü anlayamayanlar Sürüden ayrılanı
kurt kapar sözünün arkasına sığınırlar ve cemaatleşmenin ne kadar gerekli
olduğunu vs. anlatır dururlar. Ama aslında bu kurdun kendilerini kaptığını
yediğini ve sindirmeye çalıştığını hatta sindirdiğini asla göremeyeceklerdir.
İslam zümresinden ayrılanları fırkalar, cı’lar, cu’lar kapmış ve sindirmiştir.
Bunu daha ne zaman görmeyi düşünüyorsunuz ey sindirilenler. Bu sözün aslı Hadistir
ve bu Hadis-i Şerif ise şöyledir,
عن أبي الدرداءِ رضيَ
الله عنه قال: سَمعت رسولَ الله يقول: ما مِن ثَلاثَة في قَرْيَةٍ وَلا بَدْوٍ لا
تُقَامُ فِيهِمُ الصَلاةُ إلاَّ قَدِ اسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ.
فَعَلَيْكُمْ بِالجَمَاعَةِ، فَإنَّمَا يَأْكُلُ الذِّئْبُ مِنَ الغَنمِ
القاصِيَةَ
Ebu’d–Derdâ (r.a)şöyle dedi: Resûlullah sallallahu
(s.a.v)’i: “Bir köy veya kırda üç kişi birlikte bulunur da namazı aralarında
cemaatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp yener. Şu halde cemaate devam
ediniz. Muhakkak ki sürüden ayrılan koyunu kurt yer” buyururken işittim.
(Ebû Dâvûd, Salât 46, (I,371);
Nesâî, İmâmet 48(II,106-107)) burada peygamberimizin Cemaatle namaz kılmayı
teşvik ettiğini görüyoruz. Yani güzelce düşünülürse buradaki cemaatin İslam
dini olduğu açıkça görülür, başkaca cemaatler veya fırkalar olmadığı onlarla
alakasız olduğuda aşikardır.
İslamiyet bir hayat nizamı Allah (cc), insan, ve
tüm varlıkların sevgisidir. İslamiyeti anlamak ve yaşamak için kaynağı yine
Allah(cc) bizlere göndermiş ve Rasulu olan Muhammed Aleyhi-s Selam ile bizlere
duyurmuş nasıl yaşanılacağını göstermiştir. Tek kaynağımız Kur’an-ı Kerim ve
Sünnet-i Nebevidir. İbadet konularında da kaynak aynıdır, bunlarda
zikredilmeyen ufak tefek bazı mes’elelerde ise müçtehidlerimizin görüşleri
bizim için yeterli kaynaklardır. Bunlardan hariç kaynak kabul etmek, onlara
başvurmak, onlara itibar etmek, onlarla amel etmek ADETA KUR’AN’I SÜNNETİ HİÇE
SAYMAK DEMEKTİR ki bu da İslam değildir. Başka başka şeylerdir. İslam’a
benzemeleri onların İslam’dan olduğu anlamına gelmez. Örneğin Avrupa İnsan
Hakları İslam’a benzemesine rağmen İslam değildir.
Şimdi hocam doğru söylüyorsunuz da bizler bu tür
oluşumların içerisinde İslam’dan Allah(cc)’tan Muhammed Aleyhi-s Selamdan
bahsedildiğini görüyoruz. Onlarda sizin bu dediklerinizi söylüyorlar peki nasıl
bileceğiz doğruyu yanlışı? Benzeri sorular aklınızı kurcalayabilir. Birincisi
yazımın başında verdiğim ayetten Allah (cc) doğruluğun ve sapıklığın
birbirinden ayrıldığını insanlara belirtilmiş olduğunu ve bundan sonra kim neyi
seçerse özgürdür yorumunu çıkartabiliriz. Ve yine Kur’an-ı Kerimde
Allah (cc) açık bir şekilde katında dinin ancak İslam olduğunu ve bu dinde
ihtilafa düşenlerin azaba uğrayacaklarını şöyle bildirmiştir.
اِنَّ
الدّٖينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذٖينَ اُوتُوا
الْكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَنْ
يَكْفُرْ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَاِنَّ اللّٰهَ سَرٖيعُ الْحِسَابِ
“Şüphesiz Allah(cc) katında din İslâm`dır.
Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki
ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah(cc)`ın âyetlerini
inkâr ederse, bilsin ki Allah(cc) hesabı çok çabuk görendir.” Ali İmran-20
Eğer bu oluşumlar söylediklerinde doğru iseler bu oluşum
mensuplarını özellikle camilerde, medreselerde, din ilimlerinin okutulduğu
bilimum merkezlerde neden görmüyoruz da sadece belli kaynakların ve gizli
siyasi ideolojilerin barındırıldığı ev, yurt, öğrenci evi, vakıf vs. gibi
yerlerde tek görüyoruz. Madem davaları hak İslam dinidir, neden kendilerine
belirlenmiş bazı isimler takıyorlar. Tek başına bu isimler bile Dinde ayrılığa,
fitneye sebebiyet değil midir? Neden hizmet adı altında milleti soyuyorlar,
hizmetin bedava (hayırına) olması gerekmez mi? Bu hizmetler neye hizmettir ki
sadece zenginler ve parası olanlar faydalanabiliyorlar. Nasıl bir hizmet
anlayışıdır ki fakirleri dışlayıp zenginlerle birlikte olabiliyorlar? Ve Neden
sadece kendi oluşumuna, cemeatine mensup esnaflardan alışveriş yaparlar, kendi
doktorlarına görünürler, kendi müteahhitlerinden ev alırlar? Bu liste uzar da
uzar. Diğerleri başkaca din mensubu mudur? Yoksa finansın (paranın, gücün)
kendi oluşumlarından başka yerlere dağılmasından, parçalanmasından mı korkuyorlar.
Aslında bu tür oluşumlarda asıl hedef ve amaç budur FİNANS’ın (paranın, gücün)
sahibi olmak, bu yola en kolay ulaşmanın yolunu ise dini, maneviyatı ve
insanların zaaflarını kullanmakta görüyorlar, ve bu uğurda her yolu mübah
sayıyorlar.
Bu finansa (paraya, güce) bir Müslüman cemaatin
sahip olması masonların veya gayri Müslimlerin sahip olmasından daha iyi değil
midir? Benzeri sorularla da kafanızı karıştırmaya çalışırlar üstelik. Onlara
verebileceğim en iyi cevap şu sorular olur. Madem sizlerde-bizlerde bu
potansiyel ve beceri var neden cemaatinizin oluşumunuzun cı’lığınızın
cu’luğunuzun tek elinde olmasını istiyorsunuz? Bütün Müslümanlar birlik olsak
bu gücü beraberce adaletlice tıpkı KUR’ANDA emredildiği gibi, kullansak bir
oluşumun tek elinde olmasından daha iyi değil midir? İşte bu tür oluşumlara
hadi birleşelim birlik olalım dendiğinde ise biz daha dindarız diğerleri hep
kandırmacadan düzmeceden oluşmuşlar onlarla birleşmeyiz derler. Sanki
kendilerinin asıl emellerini bilmiyoruz.
Bu tür düşüncede olan insanlar genelde bu cı lığın
cu luğun izmlerin terk edilmesi halinde Ümmetin dağılacağına İslam ahlakının
kalmayacağına bu ahlakın ancak bu oluşumlarla kazanılıp korunabileceğine
kendilerini inandırmışlardır. Yani bu oluşumları bırakırsak buna alternatifin
nedir diyorlar. Benim Alternatifim Ümmet olma bilincidir ve Özellikle
birilerinin İslam’a veya Ümmete Çözüm arama dertleri ve olanların bu huylarını
terk etmeleridir. İslam Ekmel (Tastamam) bir dindir zaten onu rahat
bırakırsanız ve Müminleri rahat bırakırsanız her şey kendiliğinden yoluna
girer. Çözüm aramayın boşuna kedi ürettiğiniz kafanızda oluşturduğunuz
sorulara-sorunlara onları üreten zaten sizlersiniz. İlla hizmet edecekseniz
Allah(cc) rızası için ve sadece onun namına hizmet edin ve kesinlikle
birilerinin sizi takdir etmesini beklemeyin Allah(cc)’ın takdir etmesi yetmez
mi.
Aslında İslam tarihine şöyle bir baktığımız zaman
bu tür oluşumların Hz. Ali (r.a.) efendimiz zamanında başladığını ona karşı
çıktıklarını onunla savaştıklarını görürüz. Bunlarında amaçlarının iktidar- güç
olduğunu ve bu uğurda dini kullandıklarını da esefle görürüz. Bir kısmının
başarılı olduklarını ama maalesef insanlara zorbalıkla, istibdatla, zulümle
hükmettiklerine şahit oluruz.
Unutmayın!
SÜRÜDEN AYRILANI KURT KAPAR ama bu sürü İslam
sürüsüdür ve şeytan ayrılmamızı dört gözle beklemektedir, aramıza nifak sokmak
için böl parçala yut siyaseti şeytanın on binlerce yıldır kullandığı bir
taktiktir. Dikkatli olmak gerekmektedir.
Şanı peke yüce, ahad ve samed olan Allah(cc)’tan herkesin
İslam’da tek parça, tek yürek, tek ümmet olmasını ve cı’lığın cu’luğun
izm’lerin terk edilmesini diliyorum.
Selam ve dua ile…
Muhammed Ali ELALMIŞ
Kızıltepe
26.11.2014