• Ana Sayfa
  • »
  • İSLAM; ….CI’LAR …..CU’LAR …..İZM’LER BAHÇESİ DEĞİLDİR.

İSLAM; ….CI’LAR …..CU’LAR …..İZM’LER BAHÇESİ DEĞİLDİR.

Alemlerin rabbi Allah(cc)’a hamd u sena ve Resulü Muhammed (sav)’e Salat ve selam olsun.


 

Allah(cc), biz insanları yarattıktan ve bizlere doğru yolu peygamberler aracılığı ile gösterdikten sonra yaptığımız yapacağımız hal ve hareketlerimizin sorumluluğunu da bizlere yüklemiş, bizlere özgür irade nimetini vermiş ve bunlardan hesaba çekileceğimizi bildirmiştir.

 

ثُمَّ لَتُسْئَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعٖيمِ

 

“Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız” Tekasür-8

 Bundan sonra herkes istediğini yapmakta, seçmekte özgürdür. Nitekim ayeti kerimede şöyle buyurulmuştur.

 

لَا اِكْرَاهَ فِى الدّٖينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَىِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰى لَا انْفِصَامَ لَهَا وَاللّٰهُ سَمٖيعٌ عَلٖيمٌ

 

“Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah(cc)`a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah(cc), her şeyi işitir ve bilir.”  Bakara-256

 

İslam nizamı Kur’anda en güzel şekliyle anlatılmış ve en mükemmel şekli ile de tamamlanmıştır.

 

الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الإِسْلاَمَ دِينًا

 

“Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm`ı seçtim. ” Maide-3 ayeti ile dinden hiçbir şeyin eksik kalmadığı hepsinin bizlere bildirildiği ve bu dinin de İslam dini olduğu açıkça bildirilmiştir.

 

Allah (cc)’ın Kitabı Kur’an’da geçen ve açık olan bu ve bunlar gibi yüzlerce ayete rağmen İslam dini kimsenin elinde bir oyuncak, kullanılacak bir eşya, şahsi görüşünü savunması için bir delil, sağa veya sola çekilecek bir ip değildir. Kendi dünya görüşü, dünya menfaati ve çıkarı için kullanılan gerektiğinde cepten çıkarılan, kisvesine bürünülen, kendisi ile görünülen bir alet edevat hiç değildir.

 

Muhammed Aleyhi-s Selam herhangi bir cemaat, grup, tarikat, fırka, parti vs. kurmamış aksine kendisine vahyolunan İslam dinini son Nebi ve Rasul olma görevi ile insanlara tebliğ etmiş onlardan bu dine girmeleri ve bu dinin emirlerine uymaları gerektiğini söylemiş, eğer aksi bir yolu seçerlerse azaba müstehak olacaklarını, hem bu hayatlarında hemde ahir (ahiret) hayatlarında azaba düçar olacaklarını bildirmiştir. Kendisi de bizlere bu dinin en güzel bir uygulayıcısı olarak öğretmenlik yapmış ve örnek olmuştur.

 

İslam bir hayat nizamıdır. Bunun haricinde cı ların cu ların izm lerin cirit attığı bir botanik bahçesi değildir. Bakınız peygamberimiz (sav) den sonra gelen sahabe, tabiun, etba-i tabiun efendilerimiz ve çok değerli, kıymetli müçtehitlerimiz, âlimlerimiz herhangi bir oluşum cemaat vs. içerisinde bulunmamışlardır. Cemaatçilik, fırkacılık olarak lense edilen ve İslam’la bağdaştırılmaya çalışılan dünya çıkarları merkezli yapılanmalar İslam’ın özünde yoktur asla olmamıştır. Bunlar sonradan meydana gelmiş şeylerdir. Nitekim Allah (cc) Kur’an’da tüm Müslümanlara ne diyor bir bakınız.

 

هُوَ سَمّٰیكُمُ الْمُسْلِمٖينَ مِنْ قَبْلُ وَفٖى هٰذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَهٖيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ فَاَقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللّٰهِ هُوَ مَوْلٰیكُمْ فَنِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّصٖيرُ

 

“Allah(cc), sizi hem daha önce, hem de bu Kur`an`da müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız.  Artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah(cc)`a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır! ”  Hac-78 ve başka bir ayette de

 

49.10*************اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

 

“Mü`minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah(cc)`a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin” Hucurat-10  

 

Bu ayetlerin özünü anlayamayanlar Sürüden ayrılanı kurt kapar sözünün arkasına sığınırlar ve cemaatleşmenin ne kadar gerekli olduğunu vs. anlatır dururlar. Ama aslında bu kurdun kendilerini kaptığını yediğini ve sindirmeye çalıştığını hatta sindirdiğini asla göremeyeceklerdir. İslam zümresinden ayrılanları fırkalar, cı’lar, cu’lar kapmış ve sindirmiştir. Bunu daha ne zaman görmeyi düşünüyorsunuz ey sindirilenler. Bu sözün aslı Hadistir ve bu Hadis-i Şerif ise şöyledir,

 

عن أبي الدرداءِ رضيَ الله عنه قال: سَمعت رسولَ الله يقول: ما مِن ثَلاثَة في قَرْيَةٍ وَلا بَدْوٍ لا تُقَامُ فِيهِمُ الصَلاةُ إلاَّ قَدِ اسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ. فَعَلَيْكُمْ بِالجَمَاعَةِ، فَإنَّمَا يَأْكُلُ الذِّئْبُ مِنَ الغَنمِ القاصِيَةَ

 

 

Ebu’d–Derdâ (r.a)şöyle dedi: Resûlullah sallallahu (s.a.v)’i: “Bir köy veya kırda üç kişi birlikte bulunur da namazı aralarında cemaatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp yener. Şu halde cemaate devam ediniz. Muhakkak ki sürüden ayrılan koyunu kurt yer” buyururken işittim.

 

(Ebû Dâvûd, Salât 46, (I,371); Nesâî, İmâmet 48(II,106-107)) burada peygamberimizin Cemaatle namaz kılmayı teşvik ettiğini görüyoruz. Yani güzelce düşünülürse buradaki cemaatin İslam dini olduğu açıkça görülür, başkaca cemaatler veya fırkalar olmadığı onlarla alakasız olduğuda aşikardır.

 

İslamiyet bir hayat nizamı Allah (cc), insan, ve tüm varlıkların sevgisidir. İslamiyeti anlamak ve yaşamak için kaynağı yine Allah(cc) bizlere göndermiş ve Rasulu olan Muhammed Aleyhi-s Selam ile bizlere duyurmuş nasıl yaşanılacağını göstermiştir. Tek kaynağımız Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Nebevidir. İbadet konularında da kaynak aynıdır, bunlarda zikredilmeyen ufak tefek bazı mes’elelerde ise müçtehidlerimizin görüşleri bizim için yeterli kaynaklardır. Bunlardan hariç kaynak kabul etmek, onlara başvurmak, onlara itibar etmek, onlarla amel etmek ADETA KUR’AN’I SÜNNETİ HİÇE SAYMAK DEMEKTİR ki bu da İslam değildir. Başka başka şeylerdir. İslam’a benzemeleri onların İslam’dan olduğu anlamına gelmez. Örneğin Avrupa İnsan Hakları İslam’a benzemesine rağmen İslam değildir.

 

Şimdi hocam doğru söylüyorsunuz da bizler bu tür oluşumların içerisinde İslam’dan Allah(cc)’tan Muhammed Aleyhi-s Selamdan bahsedildiğini görüyoruz. Onlarda sizin bu dediklerinizi söylüyorlar peki nasıl bileceğiz doğruyu yanlışı? Benzeri sorular aklınızı kurcalayabilir. Birincisi yazımın başında verdiğim ayetten Allah (cc) doğruluğun ve sapıklığın birbirinden ayrıldığını insanlara belirtilmiş olduğunu ve bundan sonra kim neyi seçerse özgürdür yorumunu çıkartabiliriz.  Ve yine Kur’an-ı Kerimde Allah (cc) açık bir şekilde katında dinin ancak İslam olduğunu ve bu dinde ihtilafa düşenlerin azaba uğrayacaklarını şöyle bildirmiştir.

 

اِنَّ الدّٖينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذٖينَ اُوتُوا الْكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَاِنَّ اللّٰهَ سَرٖيعُ الْحِسَابِ

 

 

“Şüphesiz Allah(cc) katında din İslâm`dır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah(cc)`ın âyetlerini inkâr ederse, bilsin ki Allah(cc) hesabı çok çabuk görendir.”  Ali İmran-20

 

 

Eğer bu oluşumlar söylediklerinde doğru iseler bu oluşum mensuplarını özellikle camilerde, medreselerde, din ilimlerinin okutulduğu bilimum merkezlerde neden görmüyoruz da sadece belli kaynakların ve gizli siyasi ideolojilerin barındırıldığı ev, yurt, öğrenci evi, vakıf vs. gibi yerlerde tek görüyoruz. Madem davaları hak İslam dinidir, neden kendilerine belirlenmiş bazı isimler takıyorlar. Tek başına bu isimler bile Dinde ayrılığa, fitneye sebebiyet değil midir? Neden hizmet adı altında milleti soyuyorlar, hizmetin bedava (hayırına) olması gerekmez mi? Bu hizmetler neye hizmettir ki sadece zenginler ve parası olanlar faydalanabiliyorlar. Nasıl bir hizmet anlayışıdır ki fakirleri dışlayıp zenginlerle birlikte olabiliyorlar? Ve Neden sadece kendi oluşumuna, cemeatine mensup esnaflardan alışveriş yaparlar, kendi doktorlarına görünürler, kendi müteahhitlerinden ev alırlar? Bu liste uzar da uzar. Diğerleri başkaca din mensubu mudur? Yoksa finansın (paranın, gücün) kendi oluşumlarından başka yerlere dağılmasından, parçalanmasından mı korkuyorlar. Aslında bu tür oluşumlarda asıl hedef ve amaç budur FİNANS’ın (paranın, gücün) sahibi olmak, bu yola en kolay ulaşmanın yolunu ise dini, maneviyatı ve insanların zaaflarını kullanmakta görüyorlar, ve bu uğurda her yolu mübah sayıyorlar.

 

Bu finansa (paraya, güce) bir Müslüman cemaatin sahip olması masonların veya gayri Müslimlerin sahip olmasından daha iyi değil midir? Benzeri sorularla da kafanızı karıştırmaya çalışırlar üstelik. Onlara verebileceğim en iyi cevap şu sorular olur. Madem sizlerde-bizlerde bu potansiyel ve beceri var neden cemaatinizin oluşumunuzun cı’lığınızın cu’luğunuzun tek elinde olmasını istiyorsunuz? Bütün Müslümanlar birlik olsak bu gücü beraberce adaletlice tıpkı KUR’ANDA emredildiği gibi, kullansak bir oluşumun tek elinde olmasından daha iyi değil midir? İşte bu tür oluşumlara hadi birleşelim birlik olalım dendiğinde ise biz daha dindarız diğerleri hep kandırmacadan düzmeceden oluşmuşlar onlarla birleşmeyiz derler. Sanki kendilerinin asıl emellerini bilmiyoruz.

 

Bu tür düşüncede olan insanlar genelde bu cı lığın cu luğun izmlerin terk edilmesi halinde Ümmetin dağılacağına İslam ahlakının kalmayacağına bu ahlakın ancak bu oluşumlarla kazanılıp korunabileceğine kendilerini inandırmışlardır. Yani bu oluşumları bırakırsak buna alternatifin nedir diyorlar. Benim Alternatifim Ümmet olma bilincidir ve Özellikle birilerinin İslam’a veya Ümmete Çözüm arama dertleri ve olanların bu huylarını terk etmeleridir. İslam Ekmel (Tastamam) bir dindir zaten onu rahat bırakırsanız ve Müminleri rahat bırakırsanız her şey kendiliğinden yoluna girer. Çözüm aramayın boşuna kedi ürettiğiniz kafanızda oluşturduğunuz sorulara-sorunlara onları üreten zaten sizlersiniz. İlla hizmet edecekseniz Allah(cc) rızası için ve sadece onun namına hizmet edin ve kesinlikle birilerinin sizi takdir etmesini beklemeyin Allah(cc)’ın takdir etmesi yetmez mi.

 

Aslında İslam tarihine şöyle bir baktığımız zaman bu tür oluşumların Hz. Ali (r.a.) efendimiz zamanında başladığını ona karşı çıktıklarını onunla savaştıklarını görürüz. Bunlarında amaçlarının iktidar- güç olduğunu ve bu uğurda dini kullandıklarını da esefle görürüz. Bir kısmının başarılı olduklarını ama maalesef insanlara zorbalıkla, istibdatla, zulümle hükmettiklerine şahit oluruz.

 

Unutmayın!

 

SÜRÜDEN AYRILANI KURT KAPAR ama bu sürü İslam sürüsüdür ve şeytan ayrılmamızı dört gözle beklemektedir, aramıza nifak sokmak için böl parçala yut siyaseti şeytanın on binlerce yıldır kullandığı bir taktiktir. Dikkatli olmak gerekmektedir.

 

Şanı peke yüce, ahad ve samed olan Allah(cc)’tan herkesin İslam’da tek parça, tek yürek, tek ümmet olmasını ve cı’lığın cu’luğun izm’lerin terk edilmesini diliyorum.

Selam ve dua ile…

 

Muhammed Ali ELALMIŞ

 

Kızıltepe

26.11.2014

 

 

  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1400

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.