Sosyal medyada Selahattin Demirtaş’ın eşinin Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterileceği paylaşımları ve haberleri
yer alıyor. Dilerim bu haberler ve yazılanlar ilgililerce yalanlanır.
Belediye başkanlığı adı üzerinde yerel bir yönetimdir, bilgi
ve ideal ister. Şehir planını yapmak, modern bir şehir yaratmak öyle kolay
değil. Eğitim ister, deneyim ister. Her kafanıza geleni belediye başkanı
yapamazsınız. Bunu dayatırsanız şehre yazık eder, sadece siyasi davranmış
olursunuz. Halkın rahatlığı ve kolaylığını sunmazsınız. Ekolojik, modernite
karşıtı bir yaşanılır kent inşa edemezsiniz.
Aslında hanedanlık anlayışına sahip olmamanız gerekiyor.
Abdullah Öcalan’ın yeğeni, Kemal Pir’in yeğeni, yetmedi yok Demirtaş’ın bir
yakını milletvekili olsun, belediye başkanı olsun anlayışına son verilsin
artık. Bu tür uygulamaların demokrasi ile uzaktan ilişkisi yoktur. Bu tip
uygulamalar olsa olsa totaliter, otoriter ve hatta diktatörlüklerde vardır.
Yakın akraba, tanıdık ve yandaşlardan oluşan bir siyaset anlayışının asla
demokratik olmadığını söylüyorum. Halkı belli kişilere mahkûm etmek, onlara oy
vermeye dayatmak eşitlik ve özgürlük anlayışı ile de bağdaşmaz. Bu bir bakıma
insan iradesine zorla el koymaktır. Ve boşu boşuna geçecek yıllara halkı zorla
razı etmektir. Bu anlayış bir avuç “kurnaz adam”ı ihya etmekten başka bir şeye
yaramaz. (Kullandığım ‘adam’ kelimesini hem erkek ve hem de kadın
anlamındadır.)
Bırakın artık şehirlere karşılıksız hizmet edecek, güzel,
dürüst, eğitimli, bilgili insanlar hizmet etsin. Benim bu görüşlerim salt HDP
için değil tüm siyasi partiler için geçerlidir. Bu görüşlerim hiçbir şahsı
hedef almamaktadır ancak yaşanılan gerçeği vurgulamaktadır. Belediye
başkanlıklarının liyakat ve politik ahlak argümanları açısından seçilme durumu
olmalıdır. Şehirle 24 saat yatıp kalkan, şehrini en temiz ve mutlu bir yer
yapmak için uğraş veren, idealist ve şehircilik konusunda eğitimli olanların
belediye başkanı olması gerektiği düşüncesindeyim. Kürtleri ‘ceketi aday
göstersem kazanır’ misali zanneden ve onları oy hamalı yapan zihniyetin bir gün
mutlaka deşifre olacağını ve halktan gerekli vetoyu yiyeceğine inanıyorum.
Bugün olmazsa yarın ama mutlaka! Bu benim kanaatimdir.
Saygılarımla.
Bülent Tekin