Abdulbakı Barık: Ahmet Bey öncelikle Mardin Buherkê köyüne Cumhuriyet tarihi boyunca reva görülen bu derenin ıslah çalışmaları için röportaj isteğimizi kabul edip kırmadığınız için teşekkür ederiz. İzninizle sizi tanıyalım.
Ahmet Karahan: 1956 Derik doğumluyum. Aşiret
olarak da Osmanê Reşo aşiretindenim. Ak Parti kurucu üyesiyim. Derik İlçesi Ak
Parti başkanlığı yanı sıra 24.dönem milletvekili adayı oldum. Ak Parti içinde
aktif olarak siyaset yapmaya devam ediyorum..
A.Baki Barık: Ahmet bey. Her ne kadar
Kadim kentimizi tanıyor olsanız da, 50 yılını kent merkezinde geçirmiş, her
sokağını defalarca arşınlamış, sanata olan ilgim ve süreçle kıyıdan da olsa
ilgilenen biri olarak, bir iki vurgu yapmak istiyorum. Şu an “Ebedi Diyarım
Mardin’le ilgili bir çalışmam var. Bu röportajdaki amacımız, makam ve statüsü
ne olursa olsun sesimizi Buherkêliler olarak ilgili mercilere duyurmaktır.
Ahmet Karahan: Değerli hocam; öncelikle
bu çok önemli sorun, yani lağımın Buhêrkê’den açıkta akıyor olması hepimizin
ortak yarası ve hemen hal edilmesi gereken ortak sorumluluğumuzdur. Bu konuda
kafa yoran, dillendiren ve tepki veren herkese şükranlarımı arz etmek
istiyorum. Klasik bir cümle ile sözlerime başlamak istiyorum. ”Aslan yattığı
yerden Belli olur.” İnsanlar önce kendilerinden, kurum olarak ailelerinden, çevrelerinden
ve yaşadıkları coğrafyanın yanı sıra tüm kâinata karşı sorumluluk taşırlar. Uzun
yıllardan beri toplumumuzun barış içinde yaşaması ve sorunlarının dillendirip
çözülmesi için siyasetin içinde görev yapıyorum. Aydın ve duyarlı
insanlarımızın ekolojik ve toplumsal alanlardaki sıkıntıları dillendirmelerini
de çok değerli buluyor ve kendi adıma da destekliyorum. Buhêrkê ile ilgili de
söyleyeceğim şu ki; bir an önce gündeme getirilip ne sebeple olursa olsun halledilinceye
kadar Buhêrkêye reva görülmüş bu sorunun mutlaka çözülmesi benim de
sorumluluğundan kaçamayacağım bir görev. Her şekilde kendimi sorumlu
hissediyorum. Üstüme ne görev verilirse hazırım. Lağım deresinin açıkta akması,
hele hele bu çağda, Mardin’in büyük şehir olması ile de bu sorunun daha çabuk
halledilir inancındayım. En yakın zamanda şahsım adına gündeme getirip
takipçisi olacağıma dair emin olabilirsiniz.
A.Baki Barık: Ahmet bey umuyor ve
diliyorum ki bizler gibi düşünen ve bu sorunun halli için emek harcayanlara
katılır ve Buhêrkê deresinin ıslahı için bir an önce siyasetle uğraşan biri
olarak ilgililere duyurursunuz. Köyümüzün insanları da bu geç kalınmış hizmeti
alarak bundan sonraki yaşamlarını ıslah edilmiş bir derenin vermediği
tahribatla yaşarlar.
Ahmet Karahan: Hocam doğrusunu söylemek
gerekirse kafamda bir sürü soru işareti doğdu. 90 yıldır toplumun her canlısına
zarar veren hele hele yazları inanılmaz koku yayan bu lağımla ilgili köyden
neden tepki verilmedi. Birçok zamanlarda salgın hastalıklara da neden olduğu
halde yetkililer nasıl neşter atmamışlar bu yaraya.
A.Baki Barık: Ahmet bey, şimdi de siz
yaramıza tuz biber kattınız. Birincisi bölge sadece seçimden seçime akla gelir.
O da bildiğiniz gibi bir sürü boş vaatlerle halk kandırılır. İkincisi köyde
yaşayanların sahibiyiz deyip köyde yaşamayan bir statü sahipleri var. Onlar
seçim zamanında köylülere tahakkümü elden bırakmazlar ve aynı zamanda aday
olanlar veya iktidarlardan nemalanırlar. Bu sadece buherkê köyü için değil
bütün bölge köyleri için önceden beri hazırlanmış bir konsept, yaralarımıza neşter atmayın siz siyasilere
söyleyecek çok sözümüz var. Bizim de bir zamanımız gelecek, bir gün bu yürek
derinliğimizden avazımız çıkıncaya kadar bağıracağız. Tepki olarak verdiğimiz
oylarımızın yanık izleri, hala bu lağım deresinde görmek mümkün.
Ahmet Karahan: Saygı değer hocam gördüğüm
kadarı ile bayağı bayağı dolusunuz. Tabii ki zamana bağlı olarak bir sürü
yanlışları görmek mümkün. Ama hocam dünya değişiyor, bilgi ve teknoloji ile
dünyanın panoramasını yakından görmenin mümkün olduğu bir çağdayız. Dünya
UNESCO mirasına aday MARDİN kadim kentinin bir kilometre dibindeki BUHÊRKÊ
vadisinin, kayıtsız şartsız ve zamana yaymadan ıslahı zorunluluktur. Bildiğiniz
gibi Mardin büyük şehir oldu. Bu saatten sonra Büyük Şehir Belediyesini hangi
parti alırsa alsın gündemin başında yerini alacaktır. Buhêrkê ”Eryeri” vadisi” deresi
”Mardin panoramasında çok çirkin bir manzara olarak hepimizin mahcup ediyor. Bu
ucubenin ıslahı noktasında herkese görev düşüyor. Buhêrkê köyü mücavir alandan
belediye alanı içinde yer alacak. Bu şekilde zaten gündeme gelmesi zorunlu
olacak. Şahsım olarak da başından beri vurguladığım gibi üstüme ne görev
düşerse yapacağıma emin olabilirsiniz.
A.Baki Barik: Ahmet bey umuyor ve
diliyorum daha önceleri yapıldığı gibi olmaz. Yani Feodal beylerin çıkarlarının
dışında tüm köylülerin insan yerine konulduğu bir zaman işler de köylülerin
yüzyıllardan beri çektikleri bu çile biter.
Demin bir şey sormuştunuz. Köylüler hiç mi tepki
vermediler diye, uzun yıllardır köye gelen veya merkezde köylüler ile görüşen
siyasilere, köylülerin ilk talebi lağımların ıslahı olmuş, seçim dönemlerinden
sonra verilen sözler unutulmuş, sorun göz ardı edilmiş, her seferinde
köylülerimiz köylüye verilen taahhütler yerine getirilmemiştir. İnsanlar bilinçlendikçe
ve bireysel özgürlükler öne çıktıkça şartlar zorlanmaya başlamıştır. Ve en son
seçimde köylüler bu insanlık ayıbını yine dillendirmiştir. Ben ve toplum
köylülerini bu kültürler mozaiğinin sevdalısı olarak aynı zamanda tüm duyarlı
hemşerilerime buradan çağrı yapıyorum.
Ahmet Karahan: Değerli hocam bu sadece Buhêrkê
halkının sorunu değil, bütün Mardinlilerin ve yöneticilerin ortak sorunudur.
Çevrecilerin yakın zamanda Zergan deresi ile ilgili çalışmaları oldu. Zergan
deresinin ıslahı için yoğun çalışmalar sonucunda programa alındı. Buhêrkê lağım
deresi de umuyorum en yakın zamanda programa alınacaktır.
A.Baki Barık; Sayın Karahan ülkemizde
bir barış havası var. 30 yıldır bu ülkenin kanayan yarası olan kirli savaşın
bitmesi ile ilgili görüşünüzü almak istiyorum.
Ahmet Karahan: 30 yıldır süre gelen bu
kirli savaşın bitiyor olması, hem bölgemiz hem de ülkemiz açısından kendi adıma
çok çok önemsiyorum. Milyonlarca insanın yerinden, yurdundan olması, sosyal ve
ekonomik sendromlarda geçmesi, doğrusu bir insanlık dramıydı. Bütün sürecin
tahlil edilerek ve önemli bir adımın atılarak barışın tesis edilmesi, doğrusu
takdire şayan bir olay. Bölge halkı olarak da bu süreci destekliyoruz.
Halkımızın da genel temayülü bu yönde görülüyor. Halkımız arasında büyük bir
sevinç var. Biz de halkımızın bu sevincine ortak oluyoruz. Umuyorum süreç
hezimete uğramaz, ülkemizde barış ve kardeşlik meşalesi sonsuza kadar yanar.
İzniniz ile Cicero’dan bir alıntı yaparak konuya vurgu yapmak istiyorum: “En
kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir.”
A.Baki Barık: Ahmet bey, çok çok
teşekkür ediyorum. Bu söyleşiden derin haz aldığımı ifade etmek istiyorum. Size
de siyasi hayatınızda başarılar. Ayrıca, sağlık ve esenlikler diliyorum.
Ahmet Karahan: Hocam bende bu
duyarlılığınızdan dolayı çok memnun olduğumu belirtmek istiyorum. Her aydın
düşünce ve tepkinin dikkate değer olduğunu düşünüyorum. Sağlıkla kalın.
Başarılar diliyorum.