MARDİN - HÜDAPAR Genel Başkan Yardımcı Mehmet Bahattin Temel, Mardin’in
Kızıltepe ilçesinde 6-7 Ekim olaylarında PKK/ HDP yandaşları tarafından Kobani
bahanesiyle yakılan ilçe teşkilat binasını ziyaret ederek üye ve parti
gönüldaşlarıyla bir araya geldi. 6-7 Ekim olaylarına değinen Temel, yakılan HÜDAPAR ilçe binasının Demokratik
Özerklikten ne anlaşıldığını ortaya koyduğunu belirtti. Temel, parti üyelerinin
kahramanca direnişi olmasaydı, şuan şartların çok daha değişik olacağını
olayların tırmanmış bir halde ve dedikleri gibi Kobani’ye dönüştürme
emellerinin hâsıl olmuş olacağını söyledi.
“İSLAM’IN
İZZETİNİ MUHAFAZA ETTİNİZ”
Üyelerinin gösterdikleri kahramanlıklar
neticesinde yapılan planların alt üst olduğunu ifade eden Temel, “Değerli
kardeşler hepiniz gördünüz, yaşadınız ve işin içerisinde bulundunuz. Ve şu
hakikat ortadadır ki, yapılan ciddi bir kalkışmaydı. Yapılan bir provokasyon
değildi. Gerçek manada bazı şeyleri hedefleyen ve hakikaten eğer o gün sizin
gibi değerli kardeşlerin kahramanca direnişi olmamış olsaydı. Ve kral çıplak
diyebilen bir topluluk bu insanlar içerisinde çıkmamış olsaydı. Belki şuan
şartlar çok değişik ve vahim olaylar tırmanmış bir halde olurdu. Dedikleri gibi
buraları Kobani’ye dönüştürme emelleri vardı.” dedi.
YAŞANANLARIN
MİMARLARI ULUSLARARASI DERİN GÜÇLERDİ
Yaşananların sadece yerli bir proje olmadığını
belirten Temel, "Bunlar, sadece yerel aktörlerin kafasının içerisinde geçenler
değildi. Bu projenin mimarları uluslararası derin güçlerdi. Ve bu projelerini hayata geçirmek için var
güçleriyle çalışacaklar. Var güçleriyle çalışmayı sürdürecekler. Evet, biz bir
sihri bozduk. Bir oyunu iptal ettik. Bir oyunlarını başlarına çaldık. Akamete
uğrattık. Ama emin olabilirsiniz bu oyunlarını sürdürecekler. Çünkü bizim
karşımızda duran ve başta İslam’a, Kur’an'a Kürt halkına düşmanlık eden bu
grubu biz çok iyi tanıyoruz. Bunları tarihinden zihniyetlerinden ve Stalinist
anlayışlarından tanıyoruz. Ve bunların kesinlikle tek tipçi kendisinden başka
hiçbir gücü kabul etmeyen tanımayan bir grup olduğunu hepiniz de çok iyi
biliyorsunuz. Dolayısıyla bu grubun kendilerinden başka bir güce asla
tahammülleri yoktur. Demokratik özerklik ve benzeri söz ve söylemler tamamen
göz boyama ve insanları kandırma projeleridir.” diye konuştu.
Yakılan Hür Dava Partisinin ilçe binasının
bunların kafasındaki Demokratik Özerkliği gösterdiğini ifade eden Temel, "Demokratik
özerkliğin simgesi şuan burada bulunup yakılan Hür Dava Partisinin ilçe
binasıdır. Demokratik özerkliğin simgesi kardeşlerimizin yakılan işyerleridir.
Dolayısıyla demokratik özerkliğin merkezi olarak görmüş olduğumuz bu
tablolardır. Bu tablolar aslında düzeltilmeden bu şekilde üzerinde demokratik
özerkliğin simgesi diyebileceğimiz tablolardır. Bir tabelayı asmak suretiyle
aslında insanlara numune olarak göstermemiz lazım. Onların söylemiş oldukları
Demokratik Özerklik şüphesiz şu olduğu anlaşılmıştır. Kendileri dışında başka
hiçbir güce, hiç bir kuvvete, hiçbir fikre, hiçbir düşünceye tahammülleri
olmamaktır. Bu onların Kürt halkına getireceği özerkliğin özgürlüğün simgesidir.
Dolayısıyla bunlara karnımız toktur.” diye konuştu.
“ZULÜM VAR
OLDUKÇA, DİRENEN AZİZ GÜÇLER DE VAR OLACAKTIR”
Boyunlarını İsmail’ce Allah’ın ipine
uzatacaklarını ama hiçbir zaman boyunlarını zillete eğmeyeceklerini vurgulayan
Temel, “Biz Elhamdülillah anlayışımızı vahiyden almışız. Allah'ın (cc) Salih
peygamberlerinin vasıtasıyla bizlere göndermiş olduğu öğretilerden almışız.
Dolayısıyla biz özgürlüğe aşığız, hiçbir zaman zillete boyun eğmemişiz ve
eğmeyeceğiz. Allah’ın izniyle kurban günlerinde İsmailvari olarak boynumuzu
Allah’ın ipine, vahiy bıçağına uzatabiliriz ama hiç bir zaman boynumuzu zillete
uzatmayız. Biz Yasinlerimizi, Riyadlarımızı, Hasanlarımızı, Hüseyinlerimizi,
Turanlarımızı, Cumali, Cengiz ve Fethilerimizi feda verdik. Bu şehitlerin ilk
kervanı ve son kervanı olmayacak ama zulüm var oldukça, baskı var oldukça,
diktatörlük var oldukça, Allah’ın izniyle buna direnen özgürlük aşıkları da var
olacaktır. Ceddimiz Hz. Hüseyin (r.a) “HEYHAT MİNEZZİLLE” dediği gibi zillete
boyun eğmeyen erler de Allah'ın izniyle var olacaktır.” dedi.