Mezopotamya`nın kara gözlü çocuğu Uğur KAYMAZ, 12
yaşında 13 kurşunla 10 yıl önce hunharca katledildi. Üstelik babası Ahmet
Kaymaz`la beraber 21.11.2004 yılında Mardin`in Kızıltepe (Qoser) ilçesinde saat
16.30 sularında.. Önümüzdeki Cuma günü ölümlerinin üzerinden tam 10 geçmiş
olacak.
Uğur Kaymaz Kürdistan`da katledilen yüzlerce
çocuktan sadece birisi. Kürdistan`da çocuk katliamlarının sembol isimlerinden
birisi olarak ölümsüzleşti, tarihe geçti..
1999-2004 yılları arası tek taraflı çatışmasızlık
ortamından rahatsız olan savaş ve resmi ideoloji lobisinin devreye girme
girişimlerinin sonucu olarak Uğur Kaymaz 12 yaşında katledildi. Kızıltepe Dicle
İlköğretim Okulu 5.Sınıf öğrencisi olan Uğur Kaymaz için Vali, polis, ulusal
medya, yani devlet sistematiği ilk birkaç gün "örgüt elemanı, yasadışı
örgüt mensubu " gibi kapsamlı kara propagandayla olayı çarpıtmaya,
manipüle etmeye, gizlemeye çalıştı.
O dönemdeki tüm gelişmelere vakıf birisi olarak,
bu cinayetlere kayıtsız kalamazdık. 2004 yılında EĞİTİM SEN BAŞKANI olarak
vicdani, insani, ahlaki ve toplumsal olarak Uğur Kaymaz katliamını
gerçekleştiren zihniyetin üzerine sonuna kadar gittik. Eğitim Sen kitlemizle
KESK bütünselliği içerisinde demokratik eylemselliklerle ulusal ve uluslararası
kamuoyunun gündemine taşımaya çalıştık, bu konuda manipülasyonları boşa
çıkararak başarılı da olduk. Kızıltepe Halkı başta olmak üzere, demokratik
sivil toplum örgütleriyle beraber savaş lobisi ve katliamcı zihniyeti teşhir
ettik. On binlerce kişiyle demokratik eylemsellikleri geliştirdik.
Basına ve kamuoyuna yönelik onlarca açıklamayı
şahsım yaptı. Bu konuda onlarca tehdit aldığımızı kamuoyu iyi bilmektedir.
Bizler asla yılmadan ve geri adım atmadan karanlık
güçleri teşhir ederek Uğur Kaymaz`ı haftalarca hiç durmadan sahiplendik.
Sonrasında kimi yazarlar, uluslararası aydınlar, bölgedeki demokrasi
dinamikleri Kızıltepe`ye destekleyici ziyaretler gerçekleştirerek sesimize ses
kattılar. Nasıl olur da 12 yaşındaki bir çocuğa devlet "terörist"
diyebilir?
Dicle İlköğretim Okulu`nun 5/C sınıfında okuyan
bir çocuk nasıl olur da örgüt elemanı olabilir?
Şoför olan bir baba(Ahmet Kaymaz) ve 12 yaşındaki
bir çocuk, yüzlerce maskeli devlet görevlisinin çapraz ve yakın ateşiyle hangi
güçten beslenerek böyle bir katliamı gerçekleştirebilir?
İşte Kızıltepe Halkı başta olmak üzere milyonlarca
insanın vicdanı UĞUR KAYMAZ`da birleşti, bütünleşti.
Vicdanıyla küçük kaygıları arasında kalan kimi
memurlar, bazı aydınlar, hatta o zamanki Eğitim Sen yönetimimizden 1-2 kişinin
Uğur Kaymaz`la ön plana çıkıyoruz, siyasi işlere girişiyoruz, yapılan
eylemselliklere kitlemizi katmayalım gibi tavırları, korku ve kaygılarına
rağmen(o kişilerden biri şuan Qoser belediyesinde etkisiz yetkili) bizler Uğur
Kaymaz`ı katleden zihniyetin üzerine sonuna kadar gittik. Alan eylemsellikleri,
basın açıklamaları, yürüyüşler, kalem kırma, insan zinciri, yani sivil
itaatsizlik eylemleriyle katliamcı zihniyeti teşhir ettik. Birileri gibi
değerler üzerinden bir yere gelme hedefi gözetmeden UĞUR KAYMAZ`a sahip çıktık,
bunun bedellerini de ödedik, bugün de aynı durum yaşansaydı duygumuz,
tutumumuz, kararlılığımız ve mücadelemiz aynı olacaktı.
Uğur Kaymaz ve babasının katledilmelerinin
üzerinden 10 yıl geçtiği halde kamuoyunun vicdanı YARGI TARAFINDAN tatmin
edilmedi. "Adalet öldü" dedirtecek sonuçlar açığa çıktı ve bizce Uğur
Kaymaz davasında ADALET ÖLDÜ.
Uğur`un annesi Makbule ananın gözyaşları halen
dinmiş değil. İsyanı, feryadı devam etmekte, Kardeşleri Habip Üniversite’de,
Uğur`un vasiyetini ve hayallerini kendi bedeni ve bilincinde yaşatmaya
çalışıyor.
Uğur`un tek kız kardeşi Emine ise Meslek lisesinde
Uğur`un hayallerini gerçekleştirmek için var gücüyle çalışıyor. Ve en küçükleri
Ali ise kendine Uğur ismini çoktan takmış bile, pırıl pırıl bir genç olmuş
neredeyse. "Abisinin avukat olacağım" hayalini gerçekleştirmeye yemin
etmiş gibi.
Uğur Kaymaz üzerine yüzlerce makale, onlarca
program, binlerce haber ve bazı belgeseller de yapıldı. O belgesellerden biri
de "GUANDİ`NİN DÜĞÜNÜ`DÜR". Bu belgeselde Lale MANSUR, Fikri SAĞLAR,
Şahsım (Nurullah Tunç), Uğur`un öğretmeni ve ailesinin görüş ve kanaatleri de
yer almaktadır.
"GUANDİ`NİN DÜĞÜNÜ" belgeseli Uğur
Kaymaz katliamını yansıtan güzel bir eserdir, emeği geçenlere de teşekkür etmek
gerekir.
Bu yazımı UĞUR KAYMAZ ve babasının
katledilmelerinin 10. anma yıldönümü olan 21.11.2014 tarihinde onları unutmadan
ve anılarını yaşatma adına ele aldım. Yaşananları ve benim için anlamlı olan
anıları kısa da olsa aktarmaya çalıştım.
Uğur Kaymaz şahsında katledilen tüm çocukları
özlemle anıyor, onları katleden zihniyetle mücadele edeceğimizin sözünü bir kez
daha yineliyoruz.
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
14.11.2014