Sıkmabaş şov başladı

Sıkmabaş şov başladı
Başörtülü vekiller, Meclis`e girerken iyice sesi kıstırılan muhalif basının sesi Emin Çölaşan`ın görüşlerine katılmasak ta bugünkü köşe yazısını sizlerle paylaşmak istedik...01.11.2013 23:32
Sıkmabaş şov başladı 
 
Sevgili okuyucularım, olaylar adım adım gelişti ve sonunda amaçlarına ulaştılar! Meclis’e dün itibariyle dört adet sıkmabaş kelle soktular. Alınlarında bant bile vardı, bol makyajın üzerinde çok yakışmıştı!
 
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Plan ayrıntılı olarak kurulmuş, dantel gibi örülmüştü. Önce sıkmabaşı kamuda serbest bıraktılar. Sonra işin Meclis’e geleceği zaten belliydi.
 
Herkes örtünür de Tayyip’in kadın milletvekilleri örtünmez mi!
 
Bunlar bu bez parçasına “Başörtüsü” diyorlar ve dinimizin gereği olduğunu iddia ediyorlar.
Dinimizin neresinde, Kur’anı Kerim’in hangi ayetinde “Ey kadınlar, sakın ola ki saç kıllarınızı göstermeyin, saçlarınızı gizleyin” diye bir hüküm olduğunu açıklamaları bir türlü mümkün olmuyor.

Kur’an’da saç kılları gizlenecek ve hiç kimseye gösterilmeyecek diye bir hüküm yok.
Başörtüsü farklıdır, Anadolu ve Türk kadınının geleneğidir. Orada saçları gizleme diye bir husus asla ve kesinlikle yoktur. Bunların bugün açtığı yol, kadınlarımızı adına sıkmabaş denilen bir üniformaya sokmaktır.
* * *

Dün dört adet AKP’li kadın milletvekili Meclis’e üniformalarıyla geldiler. O kadınların isimlerini Meclis çalışmalarında bugüne kadar hiç duymamıştık. Kendilerini belki seçmenleri bile tanımıyordu.
İsimleri parti yönetimi tarafından listeye konulmuş ve seçilip gelmişlerdi.
Bazılarını kendi milletvekilleri ve bakanları sadece şahsen tanıyordu.
Maaşlarını düzenli olarak alıyorlardı da, Meclis çalışmalarında yoklardı!
Oylamalarda kaldır elini deyince kaldırıyor, kaldırma deyince kaldırmıyorlardı.
 
Ancak Tayyip’ten gelen emir önemliydi:
“Türbanı kamuda serbest bıraktık. Şimdi sıra Meclis’e geldi. Söyleyin onlara, isteyen artık örtünmeye başlasın… Ve şovumuz bu kez Meclis çatısı altında devam etsin!”
 
Programın ayrıntıları belirlendi. İlk aşamada bunlar Kurban Bayramı’nda önce hacı oldu… İkinci aşamada ise “Hacı olduk, o yüzden örtünüyoruz” gerekçesi piyasaya sürülecekti. (Hacca kendi paralarıyla mı, yoksa hacı Abdullah gibi hırsız Suudi Arabistan Kralı’nın davetlisi olarak mı gittiklerini doğrusu bilemiyorum…)
 
Ve üçüncü aşamada bunlar birdenbire hidayete erip örtünmeye karar verdiler! Hele içlerinden biri hacca ikinci kez gitmişti. İlk gidişi sonrasında örtünmemişti ama şimdi emir vardı, örtünmesi gerekiyordu…

Ve örtündüler!

Düne kadar açık geziyorlardı. Demek ki Allah onlara açık oldukları (!) için günah yazmaktaydı. Şimdi hatalarından dönmüş oldular!
Boyalı saçları, suratlarında pudra, dudaklarında ruj, gözlerinde rimel ve epeyce güzelleşmiş olarak dün topluca Meclis’e şeref verdiler…
Ve Tayyip’in emriyle hidayete erdiklerini kanıtlayıp bütün günahlarından arınmış oldular!
 
Allah kabul etsin. Amiiin!..
Tayyip de onlara arka çıktı:
“Örtünmek dinimizin emridir!”
 
* * *
Oynanan şu siyasi oyunu artık herkesin, ama özellikle de kadınlarımızın çok iyi görmesi ve anlaması gerekir.
Bunlar kadınlarımızı ve genç kızlarımızı, kendi emirlerindeki robotlar olarak görüyorlar.
Onları siyasette oyuncak, figüran, emir kulu olarak kullanıyorlar.
Bu baskıyı kendi kadın milletvekilleri üzerinde bile uygulamaktan utanmıyorlar.
Emirle örtüyorlar.
“Biz ne zaman istersek o zaman örtünmek zorundasın” diyorlar.
 
* * *
Piyasaya ve seçim meydanlarına çıkıp kendi deyişleriyle “Başörtüsünü” (yani sıkmabaşı) nasıl büyük bir atılımla Meclis’e bile soktuklarını ballandıra ballandıra anlatacaklar.
 
Ey kutsal dinimiz görüyor musun, seni kendi siyasal ve parasal çıkarları uğruna ne durumlara düşürdüler… Seni bir karışlık bez parçasına indirgediler…
 

* * *

Emin Çölaşan’ın notu 1:
Yukarıda yazdıklarımı bize her gün o bozuk Türkçeleri ile küfürnameler gönderen geri zekalı yandaşların da iyi okuması ve anlaması gerekiyor:
“Yahudi tohumu… Rum piçi… Ermeni dölü… İbne… Rus ajanı gomonist… Allahsız…
Cehennemde yanacaksınız… Biz Çanakkale’de savaşırken sizin analarınızı düşman askeri s…yordu… Allah Atatürk’ün de hepinizin de belasını versin… İtler, yosmalar, çakallar…
Allahsız kitapsız ibneler… Orospu çocukları…”
İlkel kafaların hepsinden ayrı ses çıkıyor, hepsinin kafası belden aşağıya çalışıyor. Biz de ölmüşlerimiz dahil ne olduğumuzu onlardan öğrenmiş oluyoruz!

Emin Çölaşan’ın notu 2:
“Şeyini şey ettiğimin şeyi”
Bülent Arınç dün yandaş ekrana çıkıp Genelkurmay Başkanı Necdet Bey’e övgüler düzmüş:
“Onunla iftihar ediyoruz.
Gerçek bir asker. Askerlikten başka bir şey bilmeyen, sivil iradenin emrinde çalışan
değerli bir asker. İstifa et diyenlerin gerçek niyetini biliyor.”
Bülent haklı. Eğer o makamda Necdet Bey değil de başka biri oturuyor olsaydı, Meclis’e
sıkmabaşlıları sokmak biraz zor olurdu. Türkiye Cumhuriyeti din devletine dönüşmezdi. Necdet Bey hükümetin ve yandaş medyanın bu övgülerini fazlasıyla hak ediyor!

 

Etiketler: emin çölaşan

Diğer GÜNDEM haberleri

  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.