Saç, sakal, tıraş ve medyanın keli
Okuruna saygısız, kendine karşı da ahlaksız bir medya var.
Bu medya öyle çaresiz kaldı ki, artık haberleri “çarpıtarak” işin içinden çıkamıyor, “haber” uyduruyor.
Bir ara Ali Atıf Bir’in dediği gibi, “T.C. PKK’ye karşı propaganda savaşını kaybediyor.”
AKP medyası dün bir haber yayınladı. Güya BDP’li vekillerin yolunu kesenlerden biri teslim olmuşmuş, itiraflarda bulunmuşmuş ve şöyle demişmiş:
“BDP’lilerin o gün geleceğini biliyorduk. Saç tarayıp, tıraş olup onları karşıladık.”
Haberde resim kullanılmasa, “vay canına, şu gerillalar da ne kadar nazik insanlar” diye düşünmekten kendimizi alamayacağız. Öyle ya, vekilleri karşılamaya çıkarken, saç sakal traşı oluyorlar, saçlarını tarıyorlar. Bizim muhayyel “itirafçı” hızını almasa, “aramızdan bazılar pedikür, manikür yaptırdı, bayan gerillalar fön çektirdi” diyecek de, belli aklına gelmemiş... İtirafçı, mitirafçı, ne de olsa gerilla... Nerden bilecek “manikürü, pedikürü, fönü,”... Garibim erkek gerillalara saç-sakal traşı yaptırmış, kadın gerillalara da saç taratmış. Ötesine dili varmamış.
Her neyse...
Haber müthiş. Bu haberle BDP “kapatılabilir”. Vekillerin dokunulmazlığı kaldırılabilir. Hapse atılabilir.
İddia dehşet. Gerillalarla vekillerin karşılaşması “planlıymış”. Kanıt ne?
Kanıt da korkunç: Sakal traşı ve saç taraması...
Savcı diyecek ki, “eğer bu gerillalar BDP’li vekillerle karşılaşacaklarını önceden bilmeseydiler, hiç sakal tıraşı olurlar mıydı, saçlarını tararlar mıydı? Gerilla dediğinin doğal hali sakallı olması ve saçının başının dağınıklıdır... Oysa bu gerillaların suratları sinek kaydı tıraşlanmış, bir de perdahlanmış gibi parlak, kadın gerillaların saçları ise inek yalamış gibi kalıplı...”
Yıkıcı bir konuşmadır bu. BDP’li vekillerin savcı karşısında ağızları muhtemelen bir karış açık kalacaktır. Ertuğrul Kürkçü sakalını sıvazlayacak, Aysel Tuğluk zırt-pırt gözüne giren saçlarını düzeltecektir. Hakimin “bu delillere ne diyorsunuz?” sorusuna her ikisi de “vallahi ne diyelim hakim bey” gibi bir yanıt vereceklerdir.
Gördüğünüz gibi AKP yanlısı medya, BDP’ye karşı savcıların eline, itirazı gayr-ı mümkün deliller vermek için işte böyle bir haber uydurmuştur.
Uydurmakla kalmamıştır. Bir de, uydurduğu “saç-sakal,tıraş, tarak” delillerini “görüntüyle” de kanıtlamak için haberin içine koskocaman bir resim eklemiştir. Bu resimde silahlı iki erkek gerilla BDP’li vekillere bir şeyler söylemekte, vekiller de onları dinlemektedir. Gerillaların saçları üç numaraya vurulmuştur.
Yani, taranacak bir durumu yoktur. Hatta öyle ki, birinin saçları üç numara tıraşa rağmen “dağınıktır”. Belli ki kendisi gibi, saçları da “inatçı” bir genç bu gerilla. Yani bu gerilla yarım santimlik saçlarını taramamıştır.
Resimde her iki gerillanın da bir haftalık sakallarıyla vekilleri “karşıladıkları” açık bir şekilde görülmektedir. Elbette eğer vekillerin geleceğini bir saat önceden bilseler, onların Şemdinli’de bir kuaföre gidip, kendilerine çeki düzen vereceklerinden şüphe etmiyoruz. Ama işte, ne yapacaksın... Vekilleri “hazırlıksız” karşıladıkları için, kusurlarına bakmamak icap eder.
Buyurun bir de resme birlikte bakalım:
Medyanın bu zavallı hale yuvarlanması hiç de şaşırtıcı değil. Fırat’ın batısında medyada tam tekel kuruldu. Medyada tam tekel demek, işte böyle “sahte haber” üretmek demek. Rakipsiz medya, okurlarıyla, izleyicileriyle dalga geçiyor.
Bir ülkede İçişleri Bakanı, “o yazıyı ağzına tıkarım” dediğinde, bir Başbakan gazete patronuna “o köşe yazarını işten at” diye emir verdiğinde, gazeteciler birer birer işlerinden atıldığında, o atılan gazetecilerin “köşe komşuları” ahlaksız bir vurdumduymazlık içinde kendi “köşelerini” korumak için bu tasfiyelere ses çıkarmaz ve yüzden fazla gazetecinin tutuklanması karşısında dut yemiş bülbüle dönerlerse o medya “saçı başı dağınık, bir karış sakallı gerilla” resmini basar, altına da, “resimde görüldüğü gibi BDP’li vekilleri karşılamak için sakallarını tıraş etmişler, saçlarını da taramışlar” diye yazar.
Ordu Şemdinli’de askeri savaşı, medya da İstanbul’da propaganda savaşını kaybediyor. AKP hükümeti ordusu ve medyasıyla “düşüşte”...
Ne diyelim? Hey Allah, “kesin tıraşı” deyip de kabalık yapacağımıza, Desidero arkadaşın tarzıyla medyatörlere, “hayırlı tıraşlar” dileyelim.
Yazı Kaynağı
VEYSİ SARISÖZEN
Özgür Gündem