ERKAN ÇAPRAZ - ÖMER OĞUZ / YÜKSEKOVA HABER
(ÖZEL HABER)
YÜKSEKOVA - Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde 23 Temmuz'dan bu yana Bağlar (Nehri) Köyü'nün Rüzgarlı (Rubunus) ile Çem (Navrezan) mezraları kırsalında başlayan çatışmaların yarattığı tahribatları yerinde incelemek için HDK temsilcileri, ESP, EMEP ve ÖDP yöneticileri ile Şemdinli’ye giden BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ile Milletvekilleri Adil Kurt, Sebahat Tuncel, Halil Aksu ve Hüsamettin Zenderlioğlu izlenimlerini Yüksekova Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Çapraz ile paylaştı.
‘GÖRDÜKLERİMİZ, YAŞADIKLARIMIZ ÇOK TARİHİ ANLAR’
Bu ülkede halen yalan söylendiğini belirten BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, “Hala halka, kamuoyuna, insanlara yalan söyleniyor. Gelişmelerden Türkiye’nin haberi olmuyor. Bugün gördüklerimiz, bugün yaşadıklarımız gerçekten çok olağanüstü, çok tarihi anlar. Bu yaşananlar hepimize şunu gösterdi; Kürt sorununun çözümü artık ertelenemez. Birileri bu sorunun çözümünü ertelemeye kalkışırsa bunun bedeli çok ağır olur. Halklarımız bunu hak etmiyor. Biz BDP Blok Milletvekilleri olarak halkımızın bu mücadelesini gördükten sonra görevimizin ve sorumluluklarımızın daha da ağır olduğunu bir kez daha hissettik.”dedi.
‘GERİLLALARI GÖRÜNCE YÜREĞİMİZ TİTREDİ, BİR ANNE OLARAK BUNU DERİNDEN HİSSETTİM’
PKK’lilerle karşılaşmayı beklemediklerini belirten Kışanak, “Genel olarak halktan aldığımız bilgi doğrultusunda bölgenin gerilla denetiminde olduğunu biliyorduk ama karşımıza çıkacaklarını beklemiyorduk. Bir anda bir karşılaşma olunca herkes bunun şokunu ve heyecanını yaşadı. Gerillaları gördüğümüzde hepimizin yüreği titredi. Bir anne olarak bunu çok derinden hissettim. Eğer çok büyük bir davaları, büyük bir inançları olmasaydı kimse ölümü göze almazdı. Kimse onlara dağa gidin demiyor. Demek ki ortada çok büyük bir problem var. Bu genç insalar dağa çıkıyorlar, ellerine silah alıyorlar. Bir anne, bir parti yöneticisi, bir politikacı olarak yüreğim titredi.”dedi.
‘HALK PKK’LİLERİN SİYASAL YAŞAMA KATILMASINI İSTİYOR’
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, bölgedeki izlenimleri sonucu insanların köylerini boşaltmaya zorlandıklarını gördüklerini belirterek, “Oradaki insanlar savaştan dolayı zarar gördüklerini ifade ettiler. Bu ciddi bir durum ve acı bir toplum gerçeği. Suriye Kürdistanı’nda halk bir yandan devrim mücadelesi verirken Türkiye sınırları içerisinde de Kürt halkının kendisini yönetme konusunda her zamankinden daha hazır ve istekli olduklarını fark ettik. Dönüşte gerillalar konvoyumuza kontrol yaptılar. Onların verdiği mesaj da önemliydi. Sadece Kürt sorunun çözümü için değil Türkiye’nin demokratikleşmesi için böyle bir mücadele verdiklerini söylediler. Türkiye’nin çok ciddi bir demokrasi iradesi göstermesi gerekiyor. Ankara’nın buradaki bu sesi duyması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye halklarının bunu görmesi gerekir. Burada bir halkın kimliği, kültürü gasp edilmiş, bir halk aslında doğal halklarından yoksun bırakılmış, bunu ala bilmek için isyan ediyor, direniyor. Şemzinan’da yaşananları Türkiye kamuoyu da Dünya kamuoyu da görmelidir.”dedi.
Yolda karşılaştıkları PKK’lilere annelerin sarılmasının önemli bir mesaj olduğunu düşündüğünü belirten Tuncel, “Halk gerillaların siyasal yaşama katılmasını istiyor. Umarım bu mesajlar doğru algılanır.”dedi.
‘KÜRT HALKI ÖZGÜRLÜK EŞİĞİNDEN GEÇERKEN KİMSEYİ İNCİTMEK İSTEMİYOR’
Şemdinli’de Kürt halkının artık özgürlük eşiğini geçtiğini gördüklerini belirten BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, “Kürt halkı bu eşikten geçerken kimseyi incitmek istemiyor. Çünkü kimseye ait olan bir şeyi istemiyorlar. Bu halk kimse ölmesin istiyor. Buraya gelip birilerinin egolarını tatmin etmek için yaşamlarını heba eden gençlere yazıktır. Türk anneler babalar, artık bu gerçekliği görsünler. Burada bir halkın meşru, doğal halk talepleri vardır. Bundan daha insani hiçbir şey olamaz. Birileri ben bunları tanımıyorum, vermeyeceğim dediği için kimse evlatlarını savaşa göndermesin. Bugün devletin uzun süreden bu yana Hakkari sınırları içerisinde kendi meşruiyetini yitirdiğini görüyoruz. Devlet acz içindedir. Bence onurluca bu gerçekliği kabul edip bu halkın meşru ve doğal taleplerine karşılık versinler. Bundan daha önemli hiçbir şey olamaz.”dedi.
Hayatında ilk defa gerilla gören biri olmadığını ifade eden Kurt PKK’lilerle karşılaşmaları ile ilgili olarak, “Orada onları ilk gördüğümde ne hissettiğim değil, oradan ayrılırken ne hissettiğim önemlidir. Ayrılırken üzüldüm. Çünkü şunu fark ettim; yürteğimizin bir parçası orada kaldı. Bütün bu çaba bütün bu mücadele oradaki bu halkın evlatlarını artık toprak üzerinde yatarak, yaz kış demeden bir tarafta doğa ile mücadele ederek, bir tarafta devletle mücadele ederek hayatlarını sürdürmelerini arzu etmiyoruz. Özgür günlerde kendi haklarının arasında olmalarını istiyoruz. Ben oradan ayrılırken o gençleri orada bırakmak durumunda kaldığımıza üzüldüm. Oradan ayrılırken biraz da bilendim. ‘Ben neden yüreğimin bir parçasını dağda terk edip, gelmek durumunda kalıyorum’ dedim kendi kendime. İşte bu gerçekliğe cevap verebilecek bir mücadele içerisinde olmak gerekiyor. Gerilla artık doğallaştı. Herkes için görünür bir gerçekliktir. Merak eden varsa gelirler giderler onlar da görürler. Kim merak ediyorsa gelsin Şemdinli gerçekliğini görsün. Dolayısıyla bu karşılaşma sürpriz değildir.”dedi.
‘İNSANCA YAŞAM TALEPLERİ KARŞILANMADIĞI İÇİN DAĞDALAR’
Bugüne kadar sürekli PKK’lilerin cenazeleri ile uğraştıklarını belirten BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, “Onların cansız bedenleri ile karşılaşıyorduk. Tabi ki bu bedenlerle karşılaşmak zordur. Ama canlı görmek, dokunmak insanı farklı bir duygu içerisine sokuyor. 90’lı yıllarda da birçok kez karşılaşmıştım ama 20 yıldır ilk kez karşılaşıyorum. Onlar bu halkın içinden çıkan insanlar. Şemdinli’de 20 günden beri neler olup bittiği ile ilgili bu hükümet tarafından doyurucu bir açıklama yapılmadı. Medya gazetecilikle bağdaşmayan şekilde bazı şeyleri abarttı. Hakkari Valisi kamuoyunu yanıltıcı bilgiler verdi. Bizim gördüklerimiz farklıydı. Söylenenlerin hiçbirinin doğru olmadığını gördük.”dedi.
PKK’lilerle karşılaştıkları anda hissettikleri duyguları anlatmanın zor olduğunu belirten Zenderlioğlu, “Orada annelerin onlara sarılmaları, koklamaları insanı ister istemez duygulandırıyor. Yıllardır tek talepleri insanca yaşamaktı. Bu insanca yaşama talepleri onları dağa zorlamıştır. O talepleri eğer zamanında sağlanmış olsaydı belki bugün hiçbiri dağda olmayacaktı. Orada buram buram bir özgürlük havası vardı. Bu durum insanların yüzüne ve davranışlarına da yansıdı.”dedi
‘MÜTHİŞ BİR ÖZLEMİN VAR OLDUĞU GÖRÜLÜYORDU’
BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksu ise Şemdinli’de yaşanan 20 günlük çatışma sürecinde demokrasi güçlerinin orada yaşanan çatışmaya müdahale etmemesinin eleştirilecek bir nokta olduğunu belirterek, “Biz bu gidişimizde son derece geciktiğimizi söyleyebiliriz. Bir öz eleştiri verilmesi gerekiyor. Çok somut görünen bir şey var. Orayı insansızlaştırmak istiyorlar. Oradaki insanların ne kadar topraklarına bağlı olduklarını görmek gerekiyor. 10 köyden 7 tanesi boşaltılmış. Diğer 3 köy boşaltılan 7 köydeki insanları ağırlamak için adeta yarışıyor. Bu çok iyi bir durum. Herkesin bu sorunun çözümü için elini taşın altına koyması gerekiyor. Yolda gerillalarla karşılaştık. Açıkçası biz şimdiye kadar çok sık bir şekilde cansız bedenlere dokunuyorduk. Bu bedenlerin büyük bir kısmı paramparçaydı. Bir kısmı yanmış, tanınmıyordu. Ama bu defa canlı olarak dokunduk. Türkiye’deki demokrasi güçlerine mesajlar verebilecek derecede kişiliklerle karşılaşınca oldukça moral bulduk. Orada yapılan konuşma gerçekten sorunun nasıl çözüleceği yönünde de çok güçlü ipuçları taşıyordu. Oraya giden vatandaşlar onları defalarca öpüp kucakladılar. Müthiş bir özlemin var olduğu görülüyordu. Fakat bu özlem sadece gidenler açısından değildi, onlar açısından da bir özlem vardır. Doğrusunu söylemek gerekirse onlar da ayrılmak istemiyorlardı. Bu buluşma şüphesiz tesadüfi bir buluşmaydı.”dedi [yuksekovahaber]