Kadın başını erkek için örtüyor, sesini erkek için kısıyor, kariyerini erkek için bırakıyor, çocukyumurtluyor bir de elde tutmak için oda sayısınca takla atıyor?18.08.2012 10:44
Kemikleri kırılan özgürlük sakattır!
Sağda solda Müslüman kızlara erkeği elde tutma taktikleri veren yeşil Güzin ablalara uyuz oluyorum! Nasihatperest ablaların dizlerine yatıp zırıl zırıl yuva kurtarma ağıtları yakan kadınlara da aynı uyuzluğu armağan ediyorum! Evlilik öncesi çift kurslar açıp içindeki hatunu uyandır replikleriyle paradan minare diken sömürücü mimarları sevmem de mümkün değil!
Ortalık, “hadi koçum sen kralsın, biraz kendine güven aslanım benim”ci gazlamalarla kişinin ezikliğinden para sağan adamların çiğ kahramanlıklarıyla yıkılıyor!
Kadına verilen narkozlu telkinler belli! “Bak kızım erkeğini elinde tut kiiii” ile başlayıp yatak odasına kadar giden jinekolojik geyiklere kadar varan sonsuz bayıcı cümlelerin muhatabı kadın!
Kadın evinde erkeğine şuh şuh soğan kıracakmış onu cezbedip dişi sineklik ağına ikinci bir haşeratın düşmesini engelleyecekmiş!
Kadın başını erkek için örtüyor, sesini erkek için kısıyor, kariyerini erkek için bırakıyor, çocukyumurtluyor bir de elde tutmak için oda sayısınca takla atıyor?
Hu ha! Müslüman kadın böyle olmalıymış!
Bir de yeni manşetimiz şu “Yatak odasında takva olmaz yavrum” Puffs! Komik! Kaşındırıcı!
Yani kadının yatak odasındaki durumunu belirleyen adamlık sendromu yani alerjik vaka! Dünyasadece bu dönüşle tatmin oluyor!
Bence kadınla erkek aynı evde uzun süre yaşamamalı!Kadının da erkeğin de ayrı adaları olmalı! Yani ömrünün sonuna kadar aynı insanla aynı evdekalma spazmı sonucunda oluşan bıkkınlık bile kadından soruluyorsa ayrı evlerde takılın azizim!
Hadi biz buna helal bölünme diyelim! Zaten erkek kamyon arkası yazısı gibidir seyyar arabesk ustasıdır! Yani zihninden bir kamyon dolusu kadın taşımacılığı yapar zaten romantik nakliyat efendilerisiniz işte!
Diyeceğim o dur ki azizim Cem Karaca’nın “işte geldik gidiyoruz dönülmez bir diyara, önceden karpuz idik şimdi döndük biz hıyara” şarkısından nasiplenmeyecek insan yoktur!
“Güzel mi, değil mi” diye arada kaldığım, gazetelerin ücretsiz passiflora eki dağıtmasını umut ettiğim günlerden bir gündeyim. Bu şarkıyı dinliyorum hafif sıyrık bir gülümsemeyi göz hizama getirip diktiğim tavanları sıvazlıyorum
Karşıda bir kemik sahası yerel mezarlık duruyor! İçimden şöyle geçiyor cümle “Hey ahali diyorum öldüğünüzü bilmesem, öyle yaşadığınızı zannederdim!”...
Şimdi düşünüyorum da bu erkeksi gezegenin içinde yaşayan laf kalabalığından tüneyen insanların yaşadıklarını bilmesem, böyle öldüklerini zannederdim. [haber7]