MGC BAŞKANI VE BARIŞ AKTİVİSTİ CEMİL AYDOĞAN
TÜRKİYE VE ORTA DOĞU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU
"ÍRAN" ŞAH ÍSMAÍLÍN ÍNTÍKAMINI ALDI.
ZAFER ÍRANIN.
Geçmiş tarihler geleceğin aynasıdır. Denilen bir
söz ile başlamak istiyorum. Bundan beş yüz yıl önce İran şahı, Şah İsmail Şii
düşüncesini yaymak amacı ile Anadolu ve Ortadoğu’ya hâkim olmak için Çaldıranda
Osmanlıya savaş açtı. Bugün ki Bahçeli çizgisinde olan sahte Türkmenler tüm
güçleriyle Sultan Selime ihanet ederek Şah İsmail’in safına geçtiler.
Anadolu’yu ve Osmanlı hâkimiyetini kaybetme
telaşına düşen Sultan Selime İslami inançlarında samimi olan Kürt halkı arka çıkarak
Osmanlıya Çaldıran savaşını kazandırdılar. O tarihe geçen önemli bir savaştı.
Çünkü Şah İsmail bu savaşı kazansaydı. Osmanlı devleti tarihten silinmiş
olacaktı. İnancından ve vicdanından samimi olan "Sultan Selim"
Türkmenleri bir tarafa Atarak genelkurmayın büyük çoğunluğunu Kürtlerden
oluşturarak Doğu Kürdistan ve batı Kürdistan coğrafyalarının bütün yetkilerini İdris’i
Bitlisi isminde bir Kürt Âlime devrederek Kürtleri Osmanlıda birinci sınıf
toplum yapmayı sağladı.
Birde
aynanın diğer tarafına bakmak lazımdır.
Irak Kürdistan lideri Mesut Barzani Muhafazakâr, liberal
ve Demokrat çizgisi ile her zaman Türkiye’nin yanında yer Almış ve Ortadoğu’da
Ülkemize tek samimi bir Müttefiki konumundaydı. Sağ olsunlar devlet
yöneticilerimiz bilerek veya bilmeyerek İran devletinin değirmenine su
taşıyarak Kürdistanın en önemli petrol parçasını İran Devletine verilmesine
neden oldular. Kanımca istisnayı şahsiyetler dışında Türkiye Cumhuriyeti içinde
gelecek tehlikeleri görebilecek herhangi bir siyasetçi olduğuna ihtimal
vermiyorum.
Ancak bu ülkede vatansever bir Aktivisti olarak Kürdistanın
bir parçasını koparan devletler içinde kim karlı kim zararlı çıktı onu görmek
lazımdır. Asıl önemli olan şimdiden sonraki coğrafyada yaşanan stratejileri
görmek lazımdır.
1-Íran ABD’nin desteğinde büyük bir coğrafyayı
elinde bulunduran Batı Kürdistan da hâkimiyeti elinde bulunduran Pyd (Pkk) ile
beraber Türkiye’yi, Süleymaniye Kerkük ve Halepçe ile beraber kuşatan ikinci ve
baş edilmeyen yeni bir komşu İran olacaktır.
2-Irak Kürdistanı kendi içinde ihanet ile İran
tarafından ele geçirilen bu topraklarını ne bahasına olursa olsun tekrar ele
geçirmeye çalışacaktır.
3-Abd’nin askeri üsleri ile donanmış olan Barzani
başkanlığında kalan Kürdistan parçasına her hangi bir ülkenin saldırma cesaretini
görmek bu aşamada mümkün değildir.
4- Irakta bölünen Kürdistanın Başkanı yaralı Aslan
Mesut Barzani’nin kendi ülkesini bölmeye neden olan bu komşu ülkelerin düşmanı
projelerini unutması da yine mümkün değildir.
5- Sağır sultan mağarasında kalmış ırkçı ittihat
ve terakkinin son çürümüş askeri Devlet Bahçeli ve küçük çıkarları için onun
gibi düşünen ve Ortadoğu’da karanlığa götüren bu projeye imza atan, kendi
ülkelerini Ortadoğu’da kuşatarak, Nefesiz ve yalnız bırakan Tüm siyasi
şahsiyetlere geçmiş olsun.
Yanlış siyaset öyledir. “Dimyata pirince giderken evdeki
bulgurdan olmak” da vardır.
GAYRÍ ÍHTÍYARÍ BU TARÍHÍ YANLIŞI DÜZELTMEK AMACI
ÍLE TÜRKIYE CUMHURÍYETÍ CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYÍP ERDOĞAN'A TÜM ORTADOĞU
HALKLARINI KAPSAYAN TARÍHÍ BÍR ÖNERÍDE BULUNMAK ÍSTÍYORUM.
Şu aşamada Ortadoğu toz dumandır. İran’a böyle bir
işgal hakkı verildiyse, Ülkemize de benzeri bir hak düşecektir. Acilen Barzani
ile oluşan yaraları kapatarak, Kürt ve Türk halklarının desteği ile İran’ın
Haşdi şabi çeteleri ve uydu Irak ordusu tarafından ele geçirilen Kürdistan
topraklarını geri alarak Kürtlerin ve Türklerin tarihine uygun Türkiye’nin
önderliğinde yeni bir Konfederasyon hayatta geçirilmelidir.
Oluşacak böylesi bir Konfederasyon İran’ın Ortadoğu’daki
hâkimiyet hesaplarını da ortadan kaldırmış olacaktır.