İnisiyatif Koordinatörü Adem Özcaner, basına ve kamuoyuna yönelik Kurdî/Kurmancî yaptığı açıklamada; “Bu bayram, mazlum milletimiz ve ezilen milletler için inşallah hayırlara vesile olur. Bilindiği gibi birkaç ay önce kuruluşunu deklare ettiğimiz Hak Adalet ve Hürriyet İçin Kürdistan İslami İnisiyatifi /Azadi İnisiyatifi’nin Amed’de merkez bürosunun açılışını bugün Allah bize nasib etti. Bu, Kürd ve Kürdistan halkı için, İslam ümmeti için; mazlum, ezilen bütün insanlar için hayırlı, bereketli ve kutlu olsun. İnşallah birlik içinde hayırlı çalışmalara imza atarız.
ÇATIŞMALAR VE AÇLIK GREVLERİ DOLAYISIYLA KAYGILIYIZ
Bu bayramı huzur ve mutlulukla kutlamak istiyoruz. Ancak bilindiği gibi Kürdistan’da çatışmalar devam ediyor. Zindanlarda açlık grevleri var. Açlık grevleri sonucunda can kayıpları bile söz konusu olabilir. Bu konu ile ilgili çok kaygılıyız. Barışçı bir çözümün gerçekleşmesini umuyoruz. PKK olsun, Devlet olsun, İmralı’da Sayın Öcalan olsun.. muhataplar kim ise.. Elinde güç ve imkân olan kim varsa; gerek BDP gerekse diğer partiler, istiyoruz ki en kısa zamanda bu soruna çözüm bulsunlar ve insan kayıpları meydana gelmesin. Bize göre, açlık grevleri doğru bir muhalefet tarzı değil ancak herkesin kendine göre sivil bir tepki yöntemi ortaya koyma hakkı vardır. Bununla birlikte açlık grevlerini insan hayatı açısından çok tehlikeli bir eylem olarak görüyoruz ve muhatapların anlaşıp çözüm bulmasını istiyoruz ki; Kürd ve Kürdistan halkı için yeni ölümler meydana gelmesin.” dedi.
ANADİL HAKKINA KARŞI ÇIKMAK ŞOVENİST BİR YAKLAŞIMDIR
Kürdistan İslami İnisiyatifi / Azadi İnisiyatifi Koordinatörü Adem Özcaner’in dile getirdiği bir diğer konu Anadil ve Anadilde Eğitim idi. Özcaner, bu konu ile ilgili olarak; “Başbakan Sayın Receb Tayyib Erdoğan’ın Anadil konusundaki sözleri bizleri çok incitmiştir. Erdoğan’ın Kürd ve Kürdistan halkı için Anadilde Eğitimi bir hak olarak görmemesi şovenist bir mantıktır, gerici ve olumsuz bir yaklaşımdır. Bu politikayı doğru bulmuyor ve bu tavrı kınıyoruz.
ANADİL HAYATIN HER ALANINDA KULLANILABİLMELİ
Biz, Kürd ve Kürdistan halkının bütün haklarına sahip olmasını istiyoruz. Özellikle Anadil hayatın her alanında özgürce kullanılabilmeli. Anadilde Eğitim hakkı da temel haklardandır. Bunu polemik konusu haline getirmek istemiyoruz. Türkiye Başbakanı Sayın Tayyib Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’na sorsun, âlim ve aydınlara sorsun, ilahiyatçılara sorsun, Anadilde Eğitim bir hak mıdır değil midir diye. Sorduğunda görecektir ki; Anadilini her alanda kullanmak, Anadiliyle eğitim görmek ve böylece varlığını devam ettirmek her milletin hakkıdır.
KÜRDİSTAN BİR STATÜYE KAVUŞMALI
Kürd ve Kürdistan halkı sadece eğitimde değil sosyal, siyasal, ekonomik, ticari.. Hayatın her alanında Anadilini serbestçe kullanabilmeli. Bunun için de Kürd ve Kürdistan halkı bir statüye sahip olmalı.” dedi.
Adem Özcaner’den sonra söz alan Avukat Muhammed Akar, Kurdî/Zazakî-Kurmancî ve Türkçe yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: ”Öncelikle hepinizin bayramını kutlarım. Bu bayramın Kürd milletine, İslam ümmetine ve insanlığa hayır, bereket ve barış getirmesini diliyoruz.
İNİSİYATİF BÜYÜK BİR HEYECAN VE MUTLULUKLA KARŞILANDI
Bilindiği gibi Kürdistan İslami İnisiyatifi, Azadi İnisiyatifi uzun çalışmalardan sonra Haziran 2012’de ilan edildi. Kürdistan İslami İnisiyatifi ilan edilmesiyle birlikte Kürdistan’ın bütün vilayetlerinde ve Türkiye’de büyük bir heyecan ve mutlulukla karşılanmıştır. Birçok yerden kardeşlerimiz, büyük bir heyecan ve iştiyak ile bu hareketin Diyarbekir’de bir merkez açmasını ve çalışmaların diğer yerlerde de sürdürülmesini beklemekteydi. Burası merkez ofis, Allah nasip ederse Van’da, İstanbul’da ve birçok yerde kardeşlerimiz çalışmalarını yürütmektedirler. İnşallah onlar da ofislerini açacaklar.
ZULME KARŞI DURACAĞIZ
Kardeşim de (Adem Özcaner) ifade etti; biz bir siyasi hareketiz, siyasi bir inisiyatifiz, siyasi bir tavrımız var. Başta Kürd halkı olmak üzere Ortadoğu ve dünyadaki zulümler karşısında sesimizi yükseltmek, tavrımızı ortaya koymak noktasında bir gayret içerisinde olacağız.
Biz, ekseriyetiyle mütedeyyin insanlarız. Bu hareket, Kürdistan halkının, Kürdistan’da yaşayan bütün halkların kardeşlik ve barış içerisinde, haklarını elde ederek huzur içerisinde yaşamalarını hedefleyen; bu manada da siyasi, ahlaki, vicdani, insani tutum ve tavrını ortaya koyacak olan bir harekettir. Bir aydın hareketidir, bir halk hareketidir, vicdani bir harekettir. Çeşitli kesimlerin bir araya gelmesiyle oluşan siyasi bir platformdur. İnşallah biz de birçok konuda sesimizi yükselteceğiz ve halkımız başta olmak üzere mağduriyet yaşayan bütün mazlum kesimlerin sesi olmaya çalışacağız.
HALKIMIZLA EL ELE VERECEĞİZ
Onun ötesinde de burada bir düşünce hareketi başlatıyoruz. Bu mekânda, Allah izin verirse, hemen her gün bir çalışma yürüteceğiz. Hem siyasetle alakalı, hem tarihle alakalı, hem edebiyatla alakalı faaliyetlerimiz olacaktır. Bütün kardeşlerimizi, ağabeylerimizi, dostlarımızı, hanımefendileri, beyefendileri o çalışmalara davet ediyoruz. İnşallah sizi sürekli burada göreceğiz. Biz halkımızla el ele vereceğiz.
Şunu da belirtmek istiyorum; hareketimizin mevcut hiçbir siyasi partiyle, anlayışla, hareketle organik bir bağı yoktur ama Kürdistan’daki bütün siyasi partilerle dostane ilişkiler içerisinde olacağız, kardeşlik ilişkileri içerisinde olacağız. Kürd halkının ve bütün mazlumların hayrını isteyen, selametini isteyen herkesle kucaklaşacağız, el ele vereceğiz.
TARAFSIZ, BAĞIMSIZ, LEGAL SİYASİ BİR HAREKETİZ
Bir kez daha ifade etmek gerekirse; bu hareket, kendi imkânlarıyla bir araya gelmiş, kendi bütçesiyle, kendi kaynaklarıyla, kendi insan unsuruyla bir araya gelmiş; tarafsız, bağımsız, legal siyasi bir harekettir.
Allah Te’ala, sizin gibi değerli dostların gayret ve himmetiyle bu hareketi başarılı kılsın. Bundan sonra da inşallah birçok vesileyle beraber olacağız. Bir kez daha, buraya geldiğiniz için teşekkür ediyor, bayramınızı tebrik ediyorum. Bu bayram, Kürdistan halkı ve Kürdistan’da yaşayan bütün halklara, İslam ümmetine hayır ve bereket getirir inşallah.” dedi ve yaptığı bir dua ile konuşmasına son verdi.
Kaynak: [HaberDiyarbakir]