Kızıltepe Çevre Gönüllüleri Derneği Her yıl yapılan Hasankeyf’e Büyük Atlama Big Jump atlaması için bu yıl 3. yapılan etkinliğe Kızıltepe Çev-Gön üyeleriyle beraber katılım sağladı.
Ayrıca
Çev-Gön Başkanı Çakar Basına açıklama yaptı.
Doğa Derneği öncülüğünde nehirlerin özgür akması
için "Big Jump (Büyük Atlama)" adı verilen "Özgür nehirler
için" sloganıyla düzenlenen büyük atlama etkinliği Hasankeyf`te
düzenlendi.
2005 yılından bu yana dünya genelinde eş zamanlı
yapılan etkinlik, Hasankeyf`te üçüncü büyük atlama etkinliği ile bu sene de
devam etti. Hasankeyf`te yapılan etkinliğe Doğa Derneği, Kızıltepe Çevre
Gönüllüler Derneği, Çevgön Jin Ekolojik Yaşam Derneği (Eko-Jin Der), Hasankeyf
Yaşatma Girişimi, Batman Çevre Gönüllüleri Derneği, Batman Turizm Derneği
yöneticileri ve üyelerinin yanı sıra "Rojava"nın Hasekî kentinden
gelen bir grup çevreci ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Hasankeyf Köprübaşı`nda birleşen çevreci ve
doğacılar, "Dicle özgür aksın" , "Heskîf dîroke bila tune
nebe" ve "Tarihi mirasımız Hasankeyf`e dokunma" pankartlarını
açarak, Dicle Nehri`ne doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş boyunca sık sık "Bê Heskîf jiyan
nabe" , "Bê xweza jiyan nabe" ve "Elektrik santral
quzulkurt" sloganları atıldı. Dicle Nehri kenarında son bulan yürüyüşün
ardından çevreciler ve doğacılar insan zinciri oluşturarak hep beraber
"Büyük Atlama" adı altında kendilerini suya attı. Nehir içerisinde
yapılan etkinliğin ardından açıklama yapıldı.
`Nehirler bizim can damarımızdır`
Atlama etkinliğinin ardından konuşan Doğa Derneği
Hasankeyf kampanya sorumlusu Derya Engin, 2005 yılından bu yana büyük atlama
etkinliğinin dünyanın çeşitli yerlerinde Temmuz ayının ikinci pazarı eş zamanlı
yapıldığını belirtti.
Eylemin, nehirlerin özgür akması için yapıldığını
dile getiren Engin, "Sadece bizim ülkemizde değil dünyanın her yerinde
30-40 yıldır nehirlerin üzerinde çok ciddi müdahaleler yapılıyor. Bütün
nehirler zehirlendiriliyor ve nehirlerin özgür akmasının önünde engel teşkil
ediliyor" dedi. Devlet Su İşleri`nin binlerce yerde ve çok sayıda nehirde
HES yapmak istediğine dikkat çeken Engin, "Eğer bu barajlar ve HES`ler
yapılırsa nehirlerimiz, özgür ve temiz akmaz.
Hayat su demektir ve nehirlerde bizim can
damarlarımızdır. Nehirlerimizin özgür akmasını istiyoruz" dedi. Engin`in ardından
konuşan
Kızıltepe Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Menduh
Çakar;
Bu tür doğa
etkinliklerine katılım sağladıklarını belirterek, "Doğa katliamlarına ve
nehirlerin özgür akmamasına karşıyız. Hasankeyf`in yok olmaması için çaba sarf
ediyoruz. Toplumu duyarlı olmaya çağırıyoruz
Bu sese kulak veriniz herkesi duyarlı olmaya
çağıyoruz. Ne olur insanlık tarihi ile oynamayın Tarihi boğmak İnsanlığı
boğmakla eşdeğerdir Bizler Kızıltepe Çevre Gönüllüleri Derneği olarak Hasankeyf
için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Çevre ve ekoloji ilk sloganımızdır bu konuda
her zaman hazırız" diye belirti.
`Baraj yapılırsa on binlerce insan yurdunu terk
edecek`
Çevreciler ve doğacılar adına açıklama yapan
Hasankeyf Yaşatma Girişimi aktivisti Veysi Ayhan ise tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye`de de nehirlerin üzerindeki tehditlerin başında barajların geldiğine
dikkat çekerek, "Anadolu`nun hemen hemen tüm dereleri ve nehirleri, enerji
üretimi gerekçesiyle şirketlere devredildi.
Yüzlerce yıldır vadisinde doğa dostu geleneksel
bir yaşam sürdüren yerel halkın geleceği ile birlikte Türkiye`nin biyolojik
çeşitliliğinin yüzde 80`i de suyun borulara ve tünellere hapsedilmesi nedeniyle
yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır" dedi. Dicle Nehri üzerinde
planlanan Ilısu Barajı`nın yapılması taktirde yukarı Dicle Vadisi ve 10 bin
yıllık tarihi Hasankeyf kentinin geri olmayacak şekilde yok olacağını dile
getiren Ayhan, "Bu nedenden on binlerce insan yurtlarını terk etmek
zorunda kalacak. Üstelik Hasankeyf ve Dicle Vadisi UNESCO dünya mirası
kriterlerinin onda 9`unu sağlayan dünya üzerinde tek yerdir" diye konuştu.
Açıklama ardından etkinlik son buldu.
Haber-Resim: [Kızıltepe Gundem]