Katil olmadığını anlatmak için kitap yazdı

Katil olmadığını anlatmak için kitap yazdı
Kızıltepe Abdulimam köyünden, köylüm ve aynı zamanda ilkokul sınıf arkadaşım Abdulhamit Çelik, Uğur mumcu'nun katili olmadığını haykırmak için kitap yazdı. Çelik,"Gördüğüm işkenceler yüzünden ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm' demek zorunda kaldım" dedi.28.01.2014 23:51
24 Ocak 1993'te, Türk basının önde gelen ismi,"sakıncalı piyade" gazeteci Uğur Mumcu, Ankara'da uğradığı bombalı suikast sonucu hayatını kaybetmişti.

Mumcu'nun otomobiline konulan bomba sadece Ankara'da değil, tüm Türkiye'de yankılanmış; milyonlar sokağa dökülmüştü. O puslu günlerde yetkililer özellikle İran'ı işaret ediyordu. Birçok kişi gözaltına alındı. Her gün yeni bir "Uğur Mumcu katili" yakalanıyordu. 

videoyu izlemek için TIKLA

Ocak 2000'de Mumcu'nun katili olduğu iddiasıyla tutuklanan isimlerden biri de Abdülhamit Çelik'ti. Umut operasyonunda yakalanan 3 itirafçının "Bombayı İranlılar koydu. Biz yardım ettik. Abdülhamit Çelik de tercümanlık yaptı" demesi üzerine Çelik gözaltına alındı. Örgüt üyeliğinden 5.5 yıl hapis yattı. İddiasına göre "Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm" ifadesini işkence altında verdi.Mahkemede suçlamaları reddetti. Çelik, suikasttan 21 yıl sonra, yaşadıklarını, hakkındaki suçlamaları, sorgudaki işkenceleri "Uğur Mumcu'yu Ben mi Öldürdüm?" adlı kitabında anlattı.

‘629 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI'

Abdülhamit Çelik'le yeni çıkan kitabı hakkında konuşmak için bir araya geldik. Kitabın adından yola çıkarak ilk sorumuzu yönelttik: "Uğur Mumcu'yu siz mi öldürdünüz?'' Çelik, önce tebessüm etti, sonra da sorumuzu yanıtladı: "Bu sorunun cevabını zaten kitabımın adında veriyorum. ‘Uğur Mumcu'yu ben mi öldürdüm?' diye soruyorum. Hayır, ben öldürmedim. Uğur Mumcu suikastı kapsamında toplam 629 kişi gözaltına alındı, sorgudan geçirildi, kimisi de tutuklandı. Bu kişilerden 100'ü aşkını gördüğü işkenceler yüzünden ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm' demek zorunda kaldı. O kişilerden biri de bendim. 9 gün boyunca işkencelere maruz kaldım. Sonunda önüme koydukları ifadeyi imzaladım.''

İNGİLİZCE ÖĞRENDİ

Çelik, terör örgütü üyesi olmak suçundan 9 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde hem İngilizce öğrendi hem de Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. 5.5 yıl yattıktan sonra tahliye edildi. Yargıtay'ın cezasını onamasından sonra 6 ay daha hapis yatacak olan Çelik, savcılık tebligatını bekliyor. VVVV

‘SABAHA KARŞI ALINDIM'

AİHM'ye de başvurduğunu söyleyen Çelik, gözaltına alınışını şu sözlerle anlattı: "1989'da Tevhid ve Selam dergilerinin halkla ilişkilerini yürütüyordum. İran devrimine sıcak bakan yazılar yayınlanıyordu. 1990'da Farsça öğrenmek için İran'a gitmiştim. 1996'da öldürülen 2 İranlı ile ilgili gözaltına alındım, işkenceye maruz kaldım ama sonrasında beraat ettim. İsmimizin üstü çizilmişti bir kere. Hayatımı değiştiren tarih ise 5 Mayıs 2000'di. Sabaha karşı gözaltına alındım."

‘OLAY GÜNÜ DÜĞÜNÜM VARDI'

Abdülhamit Çelik, gözaltına alınmasıyla ilgili; itirafçılar Yusuf Karakuş, Fatih Aydın ve Muzaffer Dağdeviren'in verdikleri ifadelerin etkili olduğunu kaydetti: "Verilen ifadede ‘Biz 2 İranlıya yardım ettik, bombayı İranlılar koydu. Abdülhamit Çelik de tercümanlık yaptı' denilmiş. Suikastın olduğu gün İstanbul'da dünya evine girmiştim. 24 Ocak tarihli düğün davetiyemiz, video kaydı da vardı. Ama savcı, ‘Sabah bombayı koymuştur, akşam da evlenmiştir' dedi. Hayatımda bir kez bile olsun Ankara'ya gitmemiştim. Mumcu'nun evinin önünde tatbikat yaptırdılar. ‘Sen tercümanlık yaptığını kabul et, gerisi önemli değil' dediler.''

‘DERİN DEVLET YAPTI'

Çelik, "Eskişehir Cezaevi'ne geldikten 1 hafta sonra sürpriz bir ziyaretçim oldu''dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelen savcıydı. ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm' diye yazan ifadeyi imzalatan savcı. Bu kez, ‘Bu suikastı yapmadım' diye ifade ver' dedi. Ben o ifadeyi vermedim. 6 ay sonra mahkemeye çıkıp ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürmedim' dedim. Zaten yeni katiller bulunmuştu. Ama bu kez de terör örgütü üyesi olmak suçundan hapis yatmaya devam ettim. 21 yıl geçti, suikast hâlâ aydınlatılmadı. Bana sorarsanız, eğer bir suikast bunca yıldır aydınlatılmadıysa bunu yapan derin devlettir.''

‘Çarmıha gerdiler'

Abdülhamit Çelik, 9 gün boyunca yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı: "Ellerim ve gözlerim bağlı bir şekilde tazyikli soğuk suyla vücudum donuncaya kadar suya tutuldum. Mumcu'yu öldürdüğümü itiraf etmemi istiyorlarmış. İstanbul Terörle Mücadele birimi, olayı kendileri çözmüş gibi göstermek için insanlık dışı ne kadar işkence varsa yapmaya çalıştılar. Bunlardan bir tanesi de çarmıha germekti. Vücudu çimdiklemek, sigara söndürmek sıradan işkencelerdi..."

‘En büyük işkenceci başkoruma'

ÇELİK'in kitabında çarpıcı bir de iddiası var: "Bugün Cumhurbaşkanlığı'nın başkoruması, bizim davada en büyük işkenceci olarak görev yaptı. Bu durumu defalarca bildirmemize rağmen görevinde herhangi bir değişiklik olmadı."

‘İşkencecimle Fatih'te karşılaştım'

Çelik, tahliye olduktan sonra işkencecilerden biriyle yolda karşılaştığını söyledi: "Kucağında bebeği vardı. Beni görünce beti benzi attı. Sapsarı kesildi. Gözlerinin içine bakarak yanından geçip gittim."

Cumhurbaşkanlığı: Abdülhamit Çelik'in İddiaları Tamamen Asılsız, Yasal Yollara Başvurulacak

Cumhurbaşkanlığı, "Abdülhamit Çelik isimli şahsın yargılanıp hüküm giydiği bir davayla ilgili olarak yayımlanan kitabında, Cumhurbaşkanlığı Koruma Başkanı hakkında ileri sürdüğü tamamen asılsız iddiaya bugün bir gazete ve bazı internet sitelerinde yer verildiği görülmüştür. Söz konusu iddia, tamamen mesnetsiz ve asılsız olup, konuyla ilgili gerekli yasal yollara başvurulacaktır" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Abdülhamit Çelik isimli şahsın yargılanıp hüküm giydiği bir davayla ilgili olarak yayımlanan kitabında, Cumhurbaşkanlığı Koruma Başkanı hakkında ileri sürdüğü iddiaların "tamamen asılsız" olduğu belirtilerek, "İddiaya bugün bir gazete ve bazı internet sitelerinde yer verildiği görülmüştür" denildi.
Açıklamada ayrıca söz konusu iddianın, "tamamen mesnetsiz ve asılsız olup, konuyla ilgili gerekli yasal yollara başvurulacağı" vurgulandı.

ÇELİKİN İDDİASI

Ocak 2000'de Mumcu'nun katili olduğu iddiasıyla tutuklanan isimlerden biri de Abdülhamit Çelik'ti. Umut operasyonunda yakalanan 3 itirafçının "Bombayı İranlılar koydu. Biz yardımettik. Abdülhamit Çelik de tercümanlık yaptı" demesi üzerine Çelik gözaltına alındı. Örgüt üyeliğinden 5.5 yıl hapis yattı. İddiasına göre "Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm" ifadesini işkence altında verdi. Mahkemede suçlamaları reddetti. Çelik, suikasttan 21 yıl sonra, yaşadıklarını, hakkındaki suçlamaları, sorgudaki işkenceleri "Uğur Mumcu'yu Ben mi Öldürdüm?" adlı kitabında anlattı.

Çelik, ""Uğur Mumcu'yu ben mi öldürdüm?' diye soruyorum. Hayır, ben öldürmedim.Uğur Mumcu suikastı kapsamında toplam 629 kişi gözaltına alındı, sorgudan geçirildi, kimisi de tutuklandı. Bu kişilerden 100'ü aşkını gördüğü işkenceler yüzünden "Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm' demek zorunda kaldı. O kişilerden biri de bendim. 9 gün boyunca işkencelere maruz kaldım. Sonunda önüme koydukları ifadeyi imzaladım" dedi.

Çelik kitabında ayrıca şu iddiayı öne sürdü:

"Bugün Cumhurbaşkanlığı'nın başkoruması, bizim davada en büyük işkenceci olarak görev yaptı. Bu durumu defalarca bildirmemize rağmen görevinde herhangi bir değişiklik olmadı."


Diğer GÜNDEM haberleri

  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.