Kanalizasyonun döküldüğü köyde hastalıklardan geçilmiyor
Kanalizasyon şebekenin döküldüğü alanda herhangi bir arıtma tesisinin bulunmaması nedeniyle ciddi sıkıntı yaşanıyor.
25.10.2012 14:03
Haber: Mehmet Doğan
Mardin’in Kızıltepe ilçesinin kanalizasyon şebekesi ilçeye 2 kilometre uzaklıktaki Işıklar (Birêmîyê) köyüne dökülüyor. Kanalizasyon şebekenin döküldüğü alanda herhangi bir arıtma tesisinin bulunmaması nedeniyle ciddi sıkıntı yaşanıyor. Ayrıca Kızıltepe ilçe merkezinden Zergan Dersinin suları da yine aynı köyün ortasından geçiyor
İlçe merkezinde kötü koku ve sivrisinek oluşumuna neden olan dere yatağına kanalizasyon sularının da dökülmesi ayrıca tehlikenin boyutunu artırıyor. Bu sağlık ve çevre açısından oluşan tehlikeden en büyük zararı gören yerleşim yerlerinden biri de Işıklar köyüdür.
Birçok hastalığın yaşandığı köyde, köylüler pis koku ve hastalıklardan dolayı göç vermeye başladı. Onlarca hayvanın telef olduğu köyde Hepatit B hastalığı baş gösteriyor. Kanalizasyon atığının su şebekesine karıştığı ise raporla tespit edilmiş durumda. DSİ yetkilileri ve Jandarmanın yüzde 75 oranında nitrat tespit edilen suyun içilmemesi konusunda köylüleri uyardığı belirtiliyor. Özelikle yaz ayarlında koku ve sivrisinekten durulmayan köyde kış aylarında yağmur sularının kanalizasyon suyunun aktığı dere yatağını taşırması ile tehlike daha da büyüyor.
Defalarca yetkili mercilere başvurduklarını ifade eden köylüler, Herhangi bir netice alamadıklarını söyleyen köylüler artık ne yapacaklarını şaşırmış bir durumda. Çevre ve insan katliamının yaşandığına dikkat çekiyorlar.
Köyden insanları ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Köy muhtarı Hüsamettin Duyan: “Şuanda bu atık su yüzünden 100 haneye düştük. Köyümüzde bu yüzden yaklaşık 20-30 genç hepatit b hastalığından dolayı askerlikte çürük raporu aldı. Çocuklar zaten hep hastanede. Köyde sürekli boşalma oluyor. Şuanda Kızıltepe’nin bütün atık suyu köyümüzün ortasından geçtiği gibi birde orda boşalıyor. Gelip bakan bile yok. Şuanda köylü bu atık suyla mısır ekiyor, pamuk ekiyor, domates ekiyor. Hiç kimse bunun için bir girişimde bulunmuyor. Yani biz artık ne yapacağımızı şaşırdık. Bir devlet yetkilisinin gelip sadece burada bir iki saat oturmasını bekliyoruz. Bir otursun bakalım durabiliyorsa biz 24 saat dururuz. Bir atık su, bir zehir geçiyor. Benim köylüm geçen yıl sadece 800 yıl büyükbaş hayvan kaybetti. Bırak küçükbaş hayvanı. Çocuklar artık hastaneden çıkmıyor. Ama gelip bakan yok. Bizde durduk artık ne yapacağımızı bilmiyoruz.” İfadelerini kullandı.
Kanalizasyon suyunun içme suyuna karıştığı ve bunun da ayrı bir tehlike olduğunu belirten Duyan: “Biz köyümüzün içme suyu için müracaat ettik özel idareye ve DSİ’ye. Bize dediler yüzde 70 nitrat var. İçmeyin. İlçe jandarma beni çağırdı. Şuanda tahlil sonuçları benim yanımda. Jandarma “sakın bu suyu içmeyin” dedi. Hala da mecburiyetten köylü bu suyu içiyor. Başka nereden su içecek?”
Yaşanan durumun bir katliam olduğunu anlatan Kızıltepe Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Menduh Çakar ise: “Bu insanlığa sığmayan bir sorundur. Burada 10 dakika durmamız mümkün değil. Kokusu acayip. Burada akan su hayvanlarda içiyor. Hayvanlar telef oluyor. Çoluk çocuk hastalanıyor. Bu derenin ıslah edilmesi lazım, İnsanlığa sığmayan bir tablo ile karşı karşıyayız. Tüm evler artık buradan İzmir’e-Adana’ya, Ankara’ya, İstanbul’la göç ettiler. Burada hepatit hastalığı çok yaygın, Bu duruma el atmak lazım, Buna seyirci kalmamak gerek, kalamayız da.” Şeklinde konuştu