Erdoğan, 31 Temmuz Perşembe günü 17.30 da
Mardin’de Karayolları Meydanında halka seslenecekmiş…
Ne hikmetse bu konuda yerel medyada ne bir ilan ne
de bir hareketlilik gördüm… Zaten bu Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde,
Mardin’de siyasetçilerde, Ak Parti il ve ilçe yönetimlerinin birçoğunda kayda
değer herhangi bir çalışma göremedim…
Maalesef bu Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini
Başbakan Erdoğan tek başına yürütmektedir ve alacağı oylar tamamen kendi
çabasının hâsılatı olacaktır… Paralel yapı ile mücadele de ve bu
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Sayın Başbakan’ın yalnız bırakılmasından
dolayı kendisine “Tek Adam” “Yalnız Adam” diyorum…
Çatı adayını destekleyen Paralel yapı, diğer tüm
partiler ve onların arka bahçesi konumunda olan Sivil Toplum Kuruluşları, halkın
gönlünde taht kuran “Tek Adam Erdoğan”
kadar başarılı olamamaktadırlar…
Eğer
Erdoğan, ilk turda değil de ikinci turda seçilecek olursa şahsen bunu yenilgi
addedeceğim…
Bu yenilgi,
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gereken önemi vermeyen tüm Ak Parti il yönetimlerinin
ve milletvekillerinin yenilgisi olacaktır…
Bu şehirde yaşamamız hasebi ile kendi
memleketimizi değerlendirmemiz gerekmektedir… Mardin’de Cumhurbaşkanlığı seçim
havası nerdeyse yok gibi… Sanki bu seçime Ak Partinin Genel Başkanı değil de başkası
giriyormuş gibi… Seçim adına hiçbir faaliyet ve program yok…
Merak ediyorum bu Cumhurbaşkanlığı seçimi diğer
tüm seçimlerden önemli olmadığı için mi hareketlilik yok? Cumhurbaşkanının ilk
defa halk tarafından seçilmesi, vesayetler dönemini geride bırakan bizler için
bir Belediye Başkanlığı seçimi kadar önemli olmalı değil mi?
Mardin Ak Parti il ve ilçe teşkilatları neden
sessiz ve hareketsiz? Neden herhangi bir seçim faaliyetinde bulunmuyor?
Herhalde birkaç bayrak asarak “meydanları doldurduk” diye hava atacaklar, iş
yaptıklarını sanacaklar… Erdoğan sayesinde belli yerlere gelenler maalesef
geldikleri konumun hakkını vermekten aciz görünmekteler…
Bu seçimlerde Erdoğan’ın Mardin’de alacağı oy
oranı yerel seçimlerde aldığı oy oranından fazla olursa Ak Parti İl
Teşkilatının mutlaka istifa etmesi gerekecektir… Zira bu oy fazlalığı Yerel
seçimlerde yapılan hataların belgesi olacaktır… Kim bilir belki de yerel
seçimlerde yapılan hatalar belgelenmesin diye de çalışmıyorlardır…
Ak Parti İl yönetimi ve milletvekillerinin, yerel
seçimlerde çok çalışmaları ve büyük bir başarı(!) elde etmelerinden olsa gerek
bu seçimlere harcayacak güçleri kalmamış görünüyor… Belki de “Cumhurbaşkanlığı zaten çantada keklik, neden kendimizi
yoralım ki” diyorlardır… Erdoğan’da böyle düşünmüş olsa vay halimize!
Muhalefet partilerinin güçsüz kalmaları ve Ramazan yorgunluğu da sıralanacak
mazeretler arasındadır…
Yerel seçimler döneminde Mardin’in İl ve ilçe
yönetimleri ile Milletvekillerinin yanlış tutum ve yanlış aday önerileri sayesinde
Mardin Büyükşehir ve Artuklu Belediyeleri kaybedilmedi mi?
Bu tarihi yenilgi ve başarısızlık karşısında
topluca istifa etme erdemi gösteremeyen bu zevatlar hakkında maalesef Ak Parti
Merkezi yönetimi hesap sormayarak, sorunların devamına göz yummuş oldu…
Erdoğan’ın, Ak Parti tabanını güçlendirmeden,
partiyi “paralel yandaşlardan” tam olarak temizlemeden Cumhurbaşkanlığına aday
olması inşallah Ak Partinin aleyhine işlemez…
Ak Parti güçlü bir partidir ve güçlü partilere
“dava adamlarından” önce “dayı adamları” yerleşir… Ak Parti, İl Başkanlıklarını
ve ilçe yönetimlerini dava insanlarına, samimi dava erlerine, “kellesini al
davasına dokunma” anlayışındaki yöneticilere devretmedikçe asla ve asla köklü
bir parti olamayacak, zamanla ANAP gibi dağılıp gidecektir…
Ak Parti Erdoğan’ın Köşke çıkışından sonra yeni
bir revizyona gitmeli, menfaat şebekelerini temizlemeli, bünyesini samimi ve
dava adamları ile güçlendirmelidir… Değilse bu pasif yöneticilerle asla bir
yerlere varılamayacaktır…
İhale usulü çalışan, kendi işini yapmaktan parti
işlerine zaman ayıramayan, sivil toplum kuruluşlarından uzak, toplumsal
istişareye önem vermeyen ve sorumluluğunun gereğini yapmayan, kendi menfaatini
her şeye önceleyen, kasasını zenginleştirmeyi vazife addeden Ak Parti İl ve
ilçe yönetimlerinin yeniden şekillenmesi gerekmektedir…
Kimse kusura bakmasın, Kızıltepe İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü için birbirinden farklı isimler sunan ve bu isimlerde anlaşamayan İl
ve ilçe parti yönetimi ile Milletvekillerinin bu memlekete verecekleri hiçbir
şey yoktur ve olmayacaktır…
Bulunduğunuz makam, hakkı hak sahiplerine,
koltukları ehil insanlara verme makamıdır, makamları birilerine peşkeş çekme
makamı değildir…