Em şehîdê xwe ji bîr nakin û nadin jibîrkirin

Batman'da 4 Eylül 1993 tarihinde katledilen DEP Mardin Milletvekilli Mehmet Sincar, Mardin Kızıltepe'deki mezarı başında yüzlerce kişinin katılımı ile anıldı. Burada kısa bir konuşma yapan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, bu halkın vekillliğinin halka hizmet etmek ve fedakarlık olduğunu belirterek bununda Sincar şahsında görülmekte olduğunu söyledi.

Batman'da 4 Eylül 1993 tarihinde katledilen DEP Mardin Milletvekilli Mehmet Sincar, Kızıltepe'deki mezarı başında yüzlerce kişinin katılımı ile anıldı. Anmaya Sincar’ın ailesinin yanı sıra HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, DBP Mardin il ve Kızıltepe ilçe örgütleri, MEYA-DER, TUHAD-DER, Mardin Büyükşehir eş belediye başkanları, Kızıltepe Eşbaşkanı Layla Salman ve Ömerli eş belediye başkanlarının yanı sıra yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti.  Kızıltepe İpek Mahallesi Anadolu Lisesi önünde bir araya gelen yüzlerce kişi burda “Em şehîdê xwe ji bîrnakin û nadin jibîrkirin” yazılı pankartı eşliğinde Sincar’ın mezarının bulunduğu Şehitlik mezarlığına kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Sincar’ın mezarına gelen yüzlerce kişi burda bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi. Saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını yapan Mardin Büyükşehir Eş belediye başkanı Ahmet Türk, Kürt halkı için Sincar’ın büyük fedakarlık yaparak çalıştığını belirterek “Ne zaman Kürt halkı için bir alanda çalışmak istendiği zaman ilk o elini kaldırırdı ve orda çalışmak istediğini söylerdi. O her zaman Kürt halkı için çalışmak isterdi. Ama biliyoruz ki bugün Kürt halkının topraklarında binlerce Kürt insanı bu dava uğruna toprak altında yatıyor. Ve aynı şekilde Kürt halkıda kendi davası için çalışmaya devam ediyor” dedi. Zamanın Kürt halkının birlik ve beraberlik zamanı olduğunu sözlerine ekleyen Türk, sözlerinin sonunda hiçbir kurumun bu verilen bedelleri unutmaması gerektiğini ifade ederek bu anlamda çalışmaları gerektiğini söyledi.

“Böyle bir ölüm umarım bizleride bulur”

Türk’ün konuşmasının ardında söz alan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ise, sözlerine bu halkın vekilliğinin bir fedakarlık olarak gördüklerini belirterek bununda Sincar şahsında gösterilmekte olduğunu söyledi. Kürt mücadelesinin bugün verilen bedellerle bu noktaya geldiğini kaydeden Yıldırım “Eğer bizlerde bunlara layık olmak istiyorsak onlar gibi çalışmalı ve bizlere bırakmış oldukları mücadelenin devamını yaşatmalıyız. Aynı şekilde bizler ne zaman onlar gibi bu mücadele için çalışırsak o zaman kendimizi halka layık kişiler olarak görürüz. Bizim isteklerimiz bu topraklarda özgürleşmeyinceye kadar özgür olduğumuzu da söyleyemeyiz. Umuyoruz ki böyle bir ölüm bizleri de görür. Öyle bir ölüm herkese nasip olmaz. Kendi halkı için kendi canını vermek en onurlu ölümdür” dedi.

Sözlerinin sonunda Şengal ve Rojavada yaşanan çatışmalara da dikkat çeken Yıldırım, kendi kanlarının son damlasına kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Yıldırım’ın ardından Mehmet Sincar’ ın eşi Cihan Sincar ise, Sincar’ın katilini sadece tek kişi olarak değil devlet olarak gördüklerini söyledi. Sincar, 21 yılın ardından kendi karşılarına çıkarmış oldukları bir kişiyi katil olarak gösterdiklerini kaydederek “Bizler hiçbir zaman katili sadece o olarak görmemekteyiz. Bizler katili devlet olarak görmekteyiz. Eğer devlet emir vermemiş olsaydı o bunu yapamazdı” dedi.

“Devlet özür dilemeyinceye kadar bu davanın peşini bırakmayacağız”

Sözlerinde Kürt mücadelesinin ancak özgürlüğünü alınca son bulacağını vurgulayan Sincar, aksi halde Kürt mücadelesinin her zaman süreceğini söyledi. Sincar, bu anlamda Kürt halkının da birlik ve beraberliğinin olması gerektiğini keydederek birlik olunmadığı takdirde özgürlüklerine kavuşamayacaklarını ifade etti.  Sincar, sözlerinin sonunda da “Devlet artık bu halkın karşısına çıkıp “Bizler sizlere çok zulüm ettik. Sizleri kaybettirdik. Bu anlamda sizden özür diliyoruz” demediği sürece bizler onları affetmediğimiz gibi bu davanın peşini de bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

Sincar’ın konuşmalarının ardından DBP Mardin il ve MEYA-DER Kızıltepe yöneticilerinin de yapmış olduğu kısa konuşmaların ardından aileye başsağlığı dileklerinde bulunuldu.