Çok Değerli ve Candan Kıymetli Dostlarım..
Birçoğunuzun malumu olduğu üzere ben asaleten
Mardin Çevre ve Şehircilik İl Müdürüyüm. Ankara Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğüne vekâleten bakmakta idim.
Bakanlığımızın takdir ve tasarrufları ile Ankara
İl Müdürlüğüne vekâleten görevlendirilmemiz sonlandırılarak Mardin İl
Müdürlüğündeki asıl görevimize dönmemiz talimatlandırıldı.
Bizi Ülkenin başkentinin il müdürlüğüne layık
görerek görevlendiren irade bu gün de böyle bir tasarrufta bulunmuştur.
ÜLKEM İÇİN ÜLKEMİN İNSANLARINA HİZMET İÇİN BİZE
GÖREV VEREN VE TAKDİR BUYURAN İRADEYE SONSUZ ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM...
Bizler kamu görevlileri olarak ne görev verilir
ise o görevi, KAMU GÖREVLİSİ bilinci ile amacına uygun şekilde ve HALKA HİZMET
HAKK KA HİZMETTİR şuuruyla yerine getiririz.
Rabbimize hamd ve şükürler olsun ki bizi, bize
güvenenlere karşı, dostlarımıza karşı ve bizi bu makamlara layık görenlere
karşı mahcup eylemedi.
Şükürler olsun... Yüzümüz ak alnımız açık başımız
dik...
Hayat felsefemiz olduğu üzere, her zaman geri
döndüğümüzde çıktığımız kapıları kapatmadan, oradaki dostlar ile ebediyete
kadar dostluğumuz arkadaşlığımız kardeşliğimizin devamı arzusuyla ayrıldığımız
gibi, Mardin’den Ankara’ya gelirken de kapıları kapatmamıştık. Hepiniz de
sosyal Medya’dan da şahit olduğunuz üzere ben hep Mardin ile ilgimi devam
ettirdim, dostlarımla kurumumla ilişkilerimi hiç kesmemiştim. Ve her fırsatta
dualarımda Rabbimden Ülkemizin her coğrafyası için dilediğimiz gibi Mardin’imizin
de taşına toprağına, nur, bolluk ve bereket yağdırmasını, insanına sağlık,
barış, huzur ve mutluluk ihsan etmesini diledim. Dualarımdan hiç eksiltmedim.
Mardinli dostlarım ve Ankara’daki dostlarım ve çalışma arkadaşlarım çok yakından bilirler ve şahittirler... Özellikle Ankara iş yükü açısından çok yoğun bir şehir, dolayısıyla iki yıldır hiç izin kullanamamıştım. Şimdilik biraz izin aldım. İzin kullanıyorum.
Hoş 25 yıllık memuriyetimde yıllık izinlerimi hiç bir zaman tam olarak kullanamadım. Bu vesile ile tekrar şükrediyorum ki işimiz var rızık kapımız var ve bu Ülkeye Bu memleketin eli öpülesi güzel insanlarına hizmet etme imanımız var. Rabbim inşallah ibadet olarak kabul buyursun. Bu yoğun çalışmamdan hiç bir zaman şikâyetçi olmadım bilakis manevi bir haz mutluluk ve tatmin buldum.
Çok yoğun bir şekilde telefon ile sosyal medya
üzerinden dostlarım tarafından aranıyorum. Tebrikler, özlemler, özellikle
Mardin’li dostlarımdan bir an evvel gelemem için davetler... İnanınız bu
mutluluğu tarif etmek mümkün değildir. Bir büyük şöyle buyurur. SEVİNÇLER
PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR, KEDERLER PAYLAŞILDIKÇA AZALIR... Allah sevincimizde ve
kederimizde yalnız bırakmasın....
Arayan soran tüm dostlarımdan arkadaşlarımdan
Allah razı olsun. Tüm telefonlara cevap veremiyorum. Vallahi aşırı bir telefon trafiği
yaşıyorum. Cevap veremediğim dostlarım lütfen beni bağışlasınlar. Haklarını
helal etsinler...
Yine bir Allah dostunun güzel bir sözü ile
sonlandırmak istiyorum.
NE KAHRI DEST- ADADAN,
NE LÜTFU AŞİNADAN BİL,
İŞLERİNİ HAKK KA TEVFİZ ET
CANAB-I KİBRİYADAN BİL...
Yani iman esaslarımızdaki imanın şartlarından
olan, HAYRİHİ VE ŞERRİHİ MİNALLAHİ TEALA: hayır ve şer Allah’tandır. inancımıza
uygun olarak öyle diyor mealen: Lütufları (hoşuna giden şeyleri) dostlardan,
kahırları (kahrettiğin, hoşuna gitmeyen şeyleri) ise düşman elinden bilme.. Tüm
işlerini HAKK ka yönlendir, HAAK ka havale et ve CANAB- KİBRİYADAN bil..
Rabbim dünyada ve ahirette mahcubiyet yüz karalığı
yaşatmasın hepimize. Hakkımızda hayırlar ihsan eylesin. Bizleri nimetlerine
şükredenlerden eyleyerek nankörlerden eylemesin...
En içten sevgi saygı ve muhabbetlerimle...