Daha önce bir benzerini Mardin/Kızıltepe'de yaşadığımız olayın bir değişik versiyonu Siirt'te Vali ve Rektörü şaşkına çevirmiş durumda. Kızıltepe'de Melisa olan 5.Sınıf kız öğrenci ile Siirt'te yine 5.Sınıf ve ismi Melek olan kız öğrencinin, göz rengi, yaşadıkları durum ve benzerlikleri çok düşündürücüdür. Melisa'ya kimse sahip çıkmadı okul hayatı bitti.24.12.2012 00:47
Mardin/Kızıltepe'de yaşanmiş benzer bir hikayeyi okumak için [Tıkla]
Siirt'te yaşayan Toprak ailesinin oturduğu evdeki eşyaların 4 ayda yaklaşık 300 defa yandığı iddia edildi. Yaşananlar nedeniyle aile 4 kez ev değiştirmek zorunda kaldı. Kameralar önünde alev alan halı ve evin bir kısmı korkuya neden oldu. Siirt'in Evren Mahallesi'nde ikamet eden Toprak ailesinin yaşadığı ve görenleri adeta dehşete düşüren olay nedeniyle başta valilik olmak üzere, Siirt Üniversitesi ve İl Müftülüğü de harekete geçti.
Evin sahibi Zeki Toprak yaptığı açıklamada, ramazan ayının son 10 gününde evlerindeki eşyaların yanmaya başladığını belirtti. O günden sonra kullandıkları eşyaların sürekli yandığını anlatan Toprak, şunları söyledi:“Bu olay nedeniyle evimi Cizre'ye götürdüm. Eşyalarımız orada da yandı. Irak'tan hoca getirdim ancak bir yararı olmadı. Tekrar Siirt'e geri geldik. Burada başka bir eve taşındık. Orada da eşyalarımız yandı. Başka bir eve taşındık, orada da yandı. Bu güne kadar 4 ev değiştirdik. Artık kimse bize ev vermek istemiyor. Şimdi babamın evine sığındık. Buzdolabının içi yanıyor, eşyalarımız yanıyor. Bu güne kadar evimizde 300'den fazla yangın çıktı. Bunlardan dördünü itfaiyenin yardımıyla söndürdük. Bizim olduğumuz vakitte eşyalar yanmıyor. Ancak çıktığımız an eşyalar yanmaya başlıyor. Psikolojimiz bozuldu. Her gün dua ediyoruz.”
Öte yandan ailenin 5. sınıfta okuyan kızları Melek'in kullandığı eşyaların da sınıfta yandığı ileri sürüldü. Melek'in şimdiye kadar montu, kitapları ve oturduğu sıranın örtüsü henüz belirlenemeyen bir nedenle tutuştu.
Yaşananlar karşısında çok korktuğunu belirten Melek, “Ben akşam montumu eve götürdüm. Sabah annem 'Montun nerede?' diye sordu. Aradım bulamadım. Okula geldim, arkadaşlarım bana 'montun burada yanmış' dedi. Okulda kitaplarımı masanın altına koyuyorum bir süre sonra yanarken buluyorum” dedi.
Sınıf öğretmeni Erhan Yıldız da, sınıftaki olaylar nedeniyle öğrencilerin psikolojisinin bozulduğunu anlattı. Yaşananlara anlam veremediklerini kaydeden Yıldız, şöyle dedi:“Bu olay ilk meydana geldiğinde çocuklar sınıfta yangın çıktığını söylediler. Sınıfta çocuklardan biri yaramazlık yapmıştır diye düşündüm. Olay ile ilgili sınıfta genel bir arama yaptık. Fakat sınıfta çocuklar üzerinde herhangi bir yakıcı madde bulunmadı. Daha önce evlerinde benzer şeyler olduğu söylenmişti ama hurafe gibi gelmişti, inanmamıştık. Melek'in velisini çağırdık, görüştük. Velisi evlerinde günde bu olayın 3-4 defa tekrarlandığını söyledi. Okulda da 4-5 defadır yangın çıkıyor.”
“İzah edemediğimiz bir nokta var”
Vali Ahmet Aydın yaptığı açıklamada, ailenin durumunu öğrendikten sonra kendilerini hocalarla birlikte ziyaret ettiğini söyledi. Ailenin derdine deva olmaya çalıştıklarını ifade eden Vali Aydın, şöyle konuştu: “Aileyi ben de ziyaret ettim. İlk önce inanamadım aniden ateş yanıyor, yan tarafta öbür tarafta yangın oluyor. Evine gittiğimde baktığımda bir sürü battaniye ve yatakların yandığını gördüm. Gerçekten fizik ötesi bir olay, anlam veremedik. İzah edemediğimiz bir nokta var. Evde tüp ve ateş yakamadıkları için aileye günde 3 öğün sıcak yemek vermeye başladık. Bu yangın devamlı oluyor. Çocuk okula gidiyor, okul yanıyor. Sınıftaki sırası askıya astığı montu yanıyor. Bu noktada biz de uğraşıyoruz, inşallah dertlerine deva buluruz.”
Rektör Erman: Çok yönlü araştırılması gerekmektedir
Siirt Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Murat Erman da olayın çok yönlü araştırılması gerektiğini belirterek, “Bir vatandaşımızın evinde 300'ün üzerinde yangın veya yanma hadisesi meydana geldiğinden haberdarız. Bu olayın çok yönlü olarak araştırılması gerekmektedir. Arkadaşlarımız bu konu ile ilgili çeşitli bilim dallarından akademisyenleri görevlendirmek suretiyle konunun bilimsel yönünü araştırmak üzere harekete geçmiş bulunmaktadırlar” dedi.
“Cinler olabilir” Müftü Faruk Arvas ise kendilerine de intikal eden olayın mahiyetini tam olarak bilmediklerini kaydederek, şöyle dedi: “Ben aileye şunu ifade ettim. İnancımıza göre, cin diye bir varlığın olduğundan haberdarız. Zariyat Suresi 56'ıncı ayeti kerimede “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk yapsınlar diye yarattım” denilmektedir. Ayrıca Cin Suresi'nde başlı başına Allah'u teala hazretleri cinlerin varlığından bahsetmektedir. Yine Felak Suresi'nde, “Yarattığının şerrinden sana sığınırım” yani demek ki bu cin dediğimiz varlıkların bir kısmının iyi varlıklar olduğunu aynı zamanda onların kötülerinin de olabileceğini öğrenmekteyiz. Etrafına fayda sağlayan olduğu gibi zarar verenin de olduğunu görmekteyiz. Bu hadiseyi gerçekleştirenler onlar mı değil mi bilemeyiz ancak bunun onlar tarafından yapılmış olabileceğini aileye aktardım.”
Öte yandan aile fertlerinin cep telefonuyla evden görüntü aldığı sırada halı ve evin bir kısmının kendiliğinden alev aldığı görülüyor.