Barışa Kurşun Bir Yazı
Barış sofrası proje sahibi Çuhadardan Barışa kurşun sıkan bir yazı "Türkiye Baharı"07.09.2012 00:16
TÜRKİYE BAHARI
Akil adamlar toplanmış sanatçılar sözüm ona destek vermiş. Hükümet demokratik açılım sloganı ile yola çıkmış. Muhalefet Türkiye’yi dışarıya şikayet etmekle meşgul. Herkes terör uzmanı kesilmiş ve eski söylemler yeni versiyonla yeniden ortaya çıkmış. “Biz çok büyük ülkeyiz” diye. Hayır biz çok büyük bir ülke değiliz. Biz sadece nüfusu çok kalabalık bir ülkeyiz.
Eğer çok büyük bir ülke olsaydık 30 yıldır bu büyük devlette bir terör örgütü o kadar büyük katliam yapamazdı.
Eğer büyük bir ülke olsaydık yıl 2012 halen Mardinde Şırnakta Hakkari de elektirik ve su kesintileri had safhada olmazdı.
Eğer büyük bir ülke olsaydık şimdiye kadar sosyal adalet çoktan toplum üzerine yerleşmişti.
Eğer büyük bir ülke olsaydık niyelikli siyasetçiler yetiştirmeyi başarırdık.
Eğer büyük bir ülke olsaydık Türkiyedeki aile ve ahlak yapısını korumayı başarabilirdik
Eğer büyük bir ülke olsaydık Kenan Evren gibi, Süleyman Demirel gibi, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller gibi halkın kader oynayıcılarını tepemize getirmek yerine onları da mutlaka imralı faşistinin yanına komşu eder başımıza taç etmezdik.
Eğer büyük bir ülke olsaydık eğitim kalitemizin bu kadar düşmesine ve yetişen neslin öz güvenden ve fikirden mahrum yetişmesine izin vermezdik.
Eğer büyük bir ülke olsaydık saymakla bitmeyecek kadar rezillikler içerisinde yaşam mücadelesi vermeye mahkum bir toplum haline gelmezdik.
Saymakla bitmeyecek kadar tehlikeli bir süreçte sörf yapan 70 milyon insan var. Bu 70 milyonun kaderini makus hale getiren sistemler var bu ülkede. Bu gün Türkiye de hiç kimse güvende değildir. Bunun resmi kanıtı da iç işleri bakanı İdris Naim Şahin’in Hakkaride taşlanmasıdır. Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu içişleri bakanı, bu ülkenin Hakkarisinde eğer güvende değilse o zaman herkes evinin en sağlam odasında ışıkları kapatıp saklı yaşasın.
Bu gün dağlardan akan kan ortalığı göle çevirmişse bu gün ne hükümet nede herhangi bir siyasi parti bu ülkede sokağa çıkacak yüzü kalmaması gerekir.
Güneydoğuda sözüm ona STK liderliğine soyulmuş yada sözüm ona kanaat önderi denen ve ne cacık yaptıkları belli olmayan dağdaki teröristten farklı görmediğim bir sürü hain insan vardır. Bunlar Güneydoğuda akan kanın asıl sebepleridir. Çünkü hemen hemen hepsinin hem dağla hem bağla alakası vardır. Birkaç kişi ve birkaç STK kuruluşu dışında diğerlerinin teröre karşı dur diyebilecek samimi bir hareketlerini ben görmedim gören varsa Allah rızası için bana anlatsın. Öyle 3 tane şebekle basın karşısına çıkıpla terörü lanetliyorum demek, terörü lanetlemek demek değildir.
İsmi kanaat önderi yada STK lideri olsun farketmez. Bunların tek derdi hükümet yada devlet olanaklarından nemalanmak, kanlı terör örgütünün 2 tane keleşli çapulcusundan kıçlarını korumaktan başka bir dertleri olmayan insanlardır. Yoksa vatan mücadelesi için dağlarda şehit verdiğimiz Mehmetçiklerin akan kanları bunların hiçbir tanesinin yüreğini sızlatmaz. Eğer kanaat önderiyim diyorsan kendine, eğer ülkeyi ve insanlığı düşündüğünü iddia ediyorsan, eğer rant peşinde değilde toplumun refahı peşinde olduğunu iddia ettiğin makamlarda isen, ÇIK MEYDANA YÜREKLİCE DAVRAN.
Her aldığımız şehit haberinde meydanlara çıkan siyaset liderleri artık tahammülümüz kalmamıştır cümlesi ile halen daha halkı kandırabileceklerini düşünüyorlar.
YAZIKLAR OLSUN SİZE… YUHLAR OLSUN SİZE… ve LANET OLSUN SİZE…
Bu ülkeye barışı getirmek için bize dua ettiriyorsunuz ya dahada size söyleyecek bir şeyimiz yok. Çünkü barış denen namus olgusu bu topraklardan evrene yayılmıştı. ve sizlerin niteliksiz ve şahsiyetsiz politikalarınız bu gün bu ülkeye dışarılardan barış arattırtmak zorunda kaldı.
Ne eğitimimiz kaliteli ne eğitimcimiz mutlu.
Ne sağlığımız yerinde ne sağlıkçımız huzurlu.
Ne ekonomimiz bize ait nede ekonomistimiz yarına dair bir şey biliyor.
ve bunun tek sorumlusu hükümet değildir. Bu ayıp, bu utanç, bu rezalet, topyekün hepimizindir. Bu ülkede eşkıyalık yeniden hortladı. 3 tane genç yol kesip milletvekilini dağa kaldırabiliyor. İç işleri bakanı sağda solda taşlanıyor. Parti başkanları kaçırılıp duruyor. Her tarafta korku psikolojisi hakim. İnsanlar geleceklerinden ve çocuklarının istikbalinden endişeli. Açlık, sefalet dizboyu. Fuhuş almış başını gidiyor. Uyuşturucunun bulaşmadığı yer kalmadı. Sistemler birbirlerinden intikam alıp duruyor. Silivride içeride ne için yattığını bilmeyen insanlar dolu. BDP insanlık haddini aşan her türlü ahlaksız politikayı provoke etmekle meşgul. CHP Mustafa Kemal’in bütün değerlerini ve Atatürkçü duruşu kılıçdaroğlunun kılıcıyla yaralayıp duruyor. Milliyetçi Hareketin ise henüz hareket saati gelmemiş olmalı ki perondaki yerine halen gelememiş durumda. ve Ölen askerler, yetim kalan çocuklar, kardeş halkların kavga ettirilmesi, etnik çatışmaların sokağa dökülme çabası, işte bütün bunlar varken ve siz hala söyleyebiliyorsanız biz büyük bir ülkeyiz. Daha ben söyleyecek bir şey bulamıyorum.
Ama şunu söylemek istiyorum özünüze dönün ve büyük bir ülke olun. Çünkü atalarımız şimdiki şarlatanlar gibi değildi. Bizler Fatih’in, Kanuni’nin, Mustafa Kemal’in torunları ve evlatlarıyız. Ama hepsinden ve her şeyden önemlisi kainatın efendisi H.z Muhammed (s.a.v) ümmetiyiz. Hiç kimsenin hatrı yoksa bile bari Muhammed s.a.v aşkına sirkelenin ve kendinize gelin. Ortalık yamyam dolu. Ortalık sizin çocuklarınızın istikbali ile oynayan insanlarla dolu. Onlar sizin verdiğiniz primden bu günlere geldiler.
Bende size diyorum ki kendi ruhunuzda vücudunuzun belden aşağısını Kasımpaşa yapın ve bu itleri oraya kaymakam edin. 31 ağustosta barış sofrasını Midyatta kurduk. Oraya kimin gelip kimin geldiği derdim değil. Ama barış istemeyen insanların gelmediğini biliyorum ve bunlar konuştuklarında mangalda kül bırakmayan insanlardı malesef. Topyekün sıkıntılar vardır bu ülkede. Herkes Kendince şovanizm uğruna batıdan ve oturdukları yerden ahkam kesmeyi iyi bilirler. Buna sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kanaat önderleri de dahil olmak üzere.
Oradan bir şey yapılmaz beyler. Biz gittik Kandil dağına Mezapotamyadan seslendik ve en yürekten seslerle. Sizler bizlerden daha güçlüsünüz madem ve yiyorsa bir tarafınız topyekün toplanında bu ülkeye barışı getirmek için gerçek nefer olun. Evde karınıza sevgilinize hava basmak için, gazete küpürü biriktirme uğruna ahkam kesmeyin.
Terör örgütü ve siyasi uzantısı bir ses getirmek uğruna kadınıyla, kızıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla tazyikli sulara ve gaz bombalarına rağmen bir anda binler olabiliyorsa meydanlarda o zaman bizim verdiğimiz şehitler uğruna 70 Milyon Türkiye nerede.
Kaynak www.muratcuhadar.com (Türkiye Baharı)